Memurlar sendikaların haklarını yeterince savunmadığını düşünüyor

Okuyucularımızdan gelen sorunlar çerçevesinde gündem oluşturmaya devam ediyoruz. Bugünkü yazımızda okuyucularımızın sesi olmaya devam edeceğiz.

Sosyal medya hesabımda yapmış olduğum bir anket çerçevesinde okuyucularımıza “Memur sendikalarının haklarınızı yeterince savunduğunu düşünüyor musunuz?” sorusunu yönelttik. 705 kişinin oy kullandığı ve 3586 kişinin görüntülediği anketten ilginç bir sonuç çıktı. Katılımcı sayısı düşük kalsa da memur sendikalarının haklarını yeterince savunduğunu düşünenlerin sayısı %3,3, düşünmeyenlerin sayısı ise %96,7’dür. Yorumlarda da ciddi eleştiriler yer alıyor.

Memur sendikalarının bu sonuç üzerinde düşünmesi gerekiyor. Daha önce de başka bir konuda anket yapılmış ve benzer sonuç çıkmıştı.

Bize göre sendikaların kendi üyelerine de benzer anketler düzenlemesi ile anket sonucuna göre de özeleştiri yapılmasının uygun olacağını düşünüyoruz. Elbette anketler kesin bilgiler içermezler. Ancak ciddi ipuçları da verdiğini bilmemiz gerekiyor. Bu nedenle anket sonucundan ve ankete yapılan yorumlardan faydalanılması gerektiğini düşünüyoruz.

Okuyucularımız arasında yer alan yardımcı hizmetler sınıfı personeli sorunlarına çözüm üretilmesini istiyor.

YHS personeli arasında çok sayıda üniversite ve meslek lisesi mezunu bulunmaktadır. Bunlar haklı olarak görevde yükselme sınavı ile memur olmak istiyorlar. Bunlara taşeron işçilikten kadroya geçenlerle aynı işi yaptırmak ister istemez bunlarda ciddi rahatsızlık oluşturmaktadır. Aldıkları ücretlerde kamuda çalışan işçilerle karşılaştırıldığında rahatsızlığın boyutu daha da artmaktadır.

Daha önce de sıklıkla ifade ettiğimiz üzere, maalesef kamu personel istihdam stratejisi olmadığı için kamu kurumlarında rasyonel bir insan kaynakları yönetimi yapıldığını söylemek mümkün değildir. Aslında birçok sorunun temelinde de bu politikasızlık yatmaktadır.

YHS devlet memurları için belirlenen 12 Hizmet Sınıfı arasında sayılmıştır. Yani bunların görev tanımları memur için ifade edilen asli ve sürekli kamu hizmeti tanımına girmediği halde bunlar da memur olarak kabul edilmiştir.

Daha önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz üzere, YHS personeli asli ve sürekli kamu hizmeti yapmadığı için bunların memur olarak kabul edilmeleri doğru değildir. Bu çerçevede, kamudaki taşeron işçilerin KHK ile kamu işçisi yapılmasından sonra kamudaki YHS personelinin durumu iyice sıkıntılı olmaya başlamıştır. Öncelikle kanuni düzenleme ile memur tanımının açıklığa kavuşturulması yerinde olacaktır.

Sorunların yoğunlaştığı konular

Okuyucularımızdan gelen sorunlar;

1- Kamu Mühendislerinin kangren hale gelmiş sorunları,

2- Kazanılmış hak aylık derece ve kademeleri 1. Dereceye gelenlerin 3600 ek gösterge talebi,

3- Yardımcı hizmetler sınıfında görev yapanların genel idare hizmetleri sınığına geçme talebi,

4- Sözlü sınavlarda yaşanan sorunlar,

5- Üniversite personelinin nakil sorunu,

6- Memur sendikalarının memurların haklarını yeterince savunmamaları,

7- Maaşlar arasındaki makasın açılması,

8- Memur emeklilerinin maaş düşüklüğü,

9- 3600 ek gösterge düzenlemesinin bazı meslek mensuplarını sevindirirken birçok meslek mensubunda ciddi bir mağduriyetler oluşturduğu,

10- 5434 sayılı Kanuna tabi olanlarla 5510 sayılı Kanuna tabi olanların emeklilikteki maaş farkları.

Daha önceki yazılarımızda bu konuları detaylı bir şekilde gündeme getirmiştik.

Memur sendikalarının kendilerine karşı oluşan tepkiye kulak vererek yukarıda sıralamış olduğumuz sorunları güçlü bir şekilde gündeme getirmeleri gerekiyor. Sendikalar mutlaka yukarıda belirtilen sorunları gündeme getiriyorlardır. Ancak gelen tepkiler yeterli destek verilmediği yönündedir.

Özellikle memur sendikalarının popülizmden uzak bir şekilde kamu mühendisler konusunda gündem oluşturmaları gerekiyor. Bunun için iktidar ve muhalefet parti liderleriyle makul bir zeminde görüşmeler yapılması faydalı olacaktır.

Birçok konuda adım atılırken kamu personelinin haklı konularında adım atılmaması ister istemez tepki oluşturmaktadır. 3600 ek gösterge düzenlemesinin oluşturduğu adaletsizlik bunlardan birisidir. Enine boyuna düşünülmeden yapılan bir düzenleme sonucunda hem bütçeye büyük bir yük getirildi hem de personeller arasında huzursuzluk çıkarıldı. Bunları tespit etmek için uzman olmaya da gerek olmadığını düşünüyorum.

2024 yılındaki harcırah ödemelerine göre 2025 yılında harcırah ödemeleri arttırılmış olsa da günün koşullarında bir denetim elemanının il dışında harcırah ödemeleriyle yemek ve konaklama giderlerini karşılaması oldukça zordur.

Bu nedenle özellikle denetim elemanlarının harcırahlarının günün koşullarına göre gözden geçirilmesi faydalı olacaktır.

Kariyer meslekler olarak adlandırdığımız 657 sayılı Kanunun 36/A-11 maddesinde sayılan unvandaki personellerin maaşları zaman içerisinde oldukça düşük kaldı. Yetişme şartları ve kurumlara sağladıkları faydalar düşünüldüğünde bu meslek mensuplarının özlük haklarının düzeltilmesi zorunlu hale gelmiştir.

Özellikle uzman yardımcısı ve müfettiş yardımcılarının maaşları taşeron işçilikten kadroya geçen personellerin gerisinde kaldı. Bu durum ister istemez bu personellerde burukluk oluşturmaktadır.