Kamuda birden fazla yerden alınan maaşlarla ilgili yıpratıcı tartışmalar

04:0015/07/2024, Pazartesi
G: 15/07/2024, Pazartesi
Ahmet Ünlü

Bu köşeyi takip edenler kamu görevlilerinin aldığı birden fazla maaşla ilgili çok sayıda yazı kaleme aldığımı ve önerilerde bulunduğumu hatırlayacaklardır. Öyle ki bürokratların aldığı ilave yüksek maaşlar basının sürekli olarak gündemden düşürmediği popüler konuların tepesinde yer aldı. Nihayetinde konu Meclise Kanun Teklifi olarak geldi. Tartışma tam da bitti derken şimdi de farklı bir tartışma gündeme geldi. Tartışmaların geldiği noktayı ve çözüm önerimizi açıklamaya çalışacağız. Kamuda birden

Bu köşeyi takip edenler kamu görevlilerinin aldığı birden fazla maaşla ilgili çok sayıda yazı kaleme aldığımı ve önerilerde bulunduğumu hatırlayacaklardır. Öyle ki bürokratların aldığı ilave yüksek maaşlar basının sürekli olarak gündemden düşürmediği popüler konuların tepesinde yer aldı. Nihayetinde konu Meclise Kanun Teklifi olarak geldi. Tartışma tam da bitti derken şimdi de farklı bir tartışma gündeme geldi. Tartışmaların geldiği noktayı ve çözüm önerimizi açıklamaya çalışacağız.

Kamuda birden fazla maaş tartışmasının mazisi çok eskiye dayanıyor

Kamuda çift maaş düzenlemesine ilk defa çeki düzen verilmesi 2001 yılında yürürlüğe konulan 631 sayılı KHK ile getirildi.

631 sayılı KHK’nin 12’nci maddesinde; “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinden, asli kadro ve görevleri dışında, kurum ve kuruluşların yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyelikleri ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alanlara, bu görevlerinden sadece biri için ücret ödenebilir. Bu maddenin uygulanmasında oluşacak tereddütleri gidermeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” şeklinde bir düzenleme yapılarak kamuda çift maaş alanlara çeki düzen verilmişti.

Daha sonra bu maddede 2012 yılında bir değişiklik yapılarak söz konusu madde hükmü; “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinden, kurum ve kuruluşların yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyelikleri ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alanlara, kurum içi ve kurum dışı ayrımı yapılmaksızın bu görevlerinden sadece biri için ücret ödenebilir. Bu maddenin uygulanmasında oluşacak tereddütleri gidermeye Maliye Bakanlığı yetkilidir” şeklini almıştır.

Konuyla ilgili olarak yürürlüğe konulan 162 seri no.lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği ile de konu örneklerle açıklanmaya çalışılmıştır.

Görüleceği üzere 2001 yılından itibaren kamuda birden fazla yerden maaş alanlara çeki düzen verilmeye çalışılmasına rağmen tartışma bir türlü sona ermemiştir.

Getirilmeye çalışılan düzenlemede neler yer alıyor?

Kanun teklifi ile 631 sayılı KHK’nin 12’nci maddesinde düzenleme yapılarak kamuda çift maaş konusu kısıtlanmaya çalışılıyor. Elbette bu zamana kadar konuyla ilgili sorulan sorular ve açık kapılar da sonlandırılmaya çalışılıyor. Meclis Komisyonundaki tutanaklara bakıldığında iktidar ve muhalefet partilerinin bu konuda kalıcı çözüm üretmeye çalıştığı görülüyor.

Kanun Teklifinin genel gerekçesinde getirilmeye çalışılan düzenlemeyle ilgili olarak şu ifadeleri yer verilmiştir: “Özel veya kamu ayrımı gözetilmeksizin her statüdeki kurum ve kuruluşun yönetim ve denetim organlarında görev alan her statüdeki kamu görevlilerine (belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve il genel meclisi üyeleri dâhil) kurum içi ve kurum dışı ayrımı yapılmaksızın bu görevlerden sadece biri için ödeme yapılması ve yapılacak ödemelere üst sınır getirilmesi, amaçlanmaktadır.”

Kanun teklifinin madde gerekçesinde de şu ifadelere yer verilmiştir: “Madde ile özel veya kamu ayrımı gözetilmeksizin her statüdeki kurum ve kuruluşlara ait yönetim kurulu, denetim kurulu ve benzeri organlarda görev alan memurlar ve diğer kamu görevlileri ile işçiler dâhil kapsama giren kurum ve kuruluşlarda istihdam edilen her statüdeki personele ve belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve il genel meclisi üyelerine, kurum içi ve kurum dışı ayrımı yapılmaksızın bu görevlerden sadece biri için ödeme yapılması, madde kapsamındaki görevlere bağlı ödeme tutarlarının ilgililerin asli görevli oldukları kurumların hesabına yatırılması ve ilgililere ödemelerin kurumlarınca yapılması, bu kapsamda yapılacak ödemelere mevzuatında en yüksek Devlet memuru için öngörülen ödemeler toplamının altı aylık net ortalaması esas alınarak üst sınır getirilmesi, üst sının aşan ödemeler ile ücret ödenmeyen diğer görevlere bağlı ücretlerin ilgilinin asli görevli olduğu kurum bütçesine gelir kaydedilmesi amaçlanmaktadır.”

Birden fazla maaş alınmasına kısıt getiren düzenlemedeki sorunlu alanlar

Kanun teklifinin 30'uncu maddesinde kamu personelinin birden fazla kurumdan maaş almasına getirilen sınırlamaların detaylarına yer verilmiştir. Maddede yer alan sorunlu alanları maddeler halinde açıklamaya çalışacağız. Bunları şu şekilde sırlayabiliriz:

1- Kapsamda olan kamu kurum ve kuruluşlarının tek tek sayılması doğru bir yöntem değildir. Çünkü kapsam dışında bırakılan kurumlar olabilir. Bunun yerine kamu kurum ve kuruluşları ile sermaye sınırlamasına tabi olmaksızın bunların doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte ya da ayrı ayrı kurdukları kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketler, özelleştirme kapsam ve programında bulunanlardan kamu sermayesi bulunan kuruluşlar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen her statüdeki personel kapsama alınmalıydı.

2- Tartışma konusu hususun alınan ücretlerin yüksekliği olduğu dikkate alındığında ücrete getirilen sınırlamanın KİT Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerine ödenen ücretle sınırlandırılması daha isabetli olurdu. Ancak kapsamdaki personele, yürütülen görevler nedeniyle huzur hakkı, ücret, ikramiye gibi her ne ad altında olursa olsun bir ayda yapılabilecek ödemelerin toplam net tutarının, (108.000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarla sınırlama getirilmesi başka bir tartışmanın fitilini ateşlemiştir.

Getirilmeye çalışılan tavan tutar: 108.000*0,907796 = 98.041,96 TL’dir. Bu tutarın yüksekliği ilk bakışta dikkat çekmektedir. Komisyonda bu tutarın fazla olduğu gündeme getirilmiş, bunun yerine asgari ücret kadar ödeme yapılması önerilmiş ancak kabul görmemiştir. Görüleceği üzere şimdiden ödenecek ücretin yüksekliği konusunda gündem oluşturulmaya başlanmıştır.

İyi de bu düzenlemeye gidilmesinin sebebi tamda burada yatmaktayken hala ödenecek ücretin tartışma konusu yapılması getirilen düzenlemenin isabetli olmadığını ortaya koymuştur. Asgari ücretin ve en düşük emekli maaşının arttırılmasının tartışıldığı bir ortamda ilave olarak ödenecek ücrete 98 bin TL tavan getirilmeye çalışılması gereksiz bir polemiğe zemin hazırlamıştır. Belki de tavan tutar kadar ilave ücret alan kişi sayısı 50 kişiyi geçmeyecektir.

Bu nedenle emekli vatandaşlar 10.000 TL ücret ile asgari ücretliler de 17.002 TL ücretle nasıl geçineceğini düşünürken ilave ücrete getirilen 98 bin TL tutarındaki tavan ister istemez çok farklı bir algı oluşturmuştur. Adeta algı olgunun yerine geçmiş ve ilave ücret alanların tamamı bu tutarda ücret alacak gibi bir algı oluşturulmuştur.

Kaldı ki bu ödemeleri alanların büyük bir çoğunluğu aldıkları ücret bakımından kamudaki üst ücret grubunda yer alan kesimi oluşturmaktadır. En azından atama kararnamelerinde yer alanlar bunu gösteriyor. Kararnamesiz görevlere atananlar da benzer durumdadır. Bize göre gereksiz tartışmaları sonlandırmak için KİT Yönetim ve Denetim Kurulu Üyelerine ödenen ücretler tavan tutar olarak belirlenmelidir. Bir avuç bürokratın alacağı ilave yüksek ücret için iktidarın kendini gereksiz bir tartışma ile yıpratması doğru değildir. Biz dost olarak uyarımızı yapalım da ister uyulur isterse uyulmaz.

#Kamu
#Ekonomi
#Ahmet Ünlü