Kamu personelinin gözünden kamuda görülen personel sorunları

04:0011/11/2024, Pazartesi
G: 11/11/2024, Pazartesi
Ahmet Ünlü

Okuyucularımızın sesi olmaya devam ediyoruz. Bugünkü yazımızda okuyucularımıza sorduğumuz “Kurumlarınızda gördüğünüz ve düzeltilmesini istediğiniz üç sorunu yazabilir misiniz?” sorusuna çok sayıda yorum geldi. Bugünkü yazımızda bu sorunun cevabını açıklamaya çalışacağız. Yöneticilerin yeterli donanıma sahip olmaması Bir okuyucumuz mesajında; “1. Yönetici sıfatı taşıyan kişilerin yeterli donanıma sahip olmaması. 2. Kurum içi eğitimlerin verilmemesi 3. Aynı işe farklı ücretlendirme. 4. Teknik olan

Okuyucularımızın sesi olmaya devam ediyoruz. Bugünkü yazımızda okuyucularımıza sorduğumuz “Kurumlarınızda gördüğünüz ve düzeltilmesini istediğiniz üç sorunu yazabilir misiniz?” sorusuna çok sayıda yorum geldi. Bugünkü yazımızda bu sorunun cevabını açıklamaya çalışacağız.


Yöneticilerin yeterli donanıma sahip olmaması

Bir okuyucumuz mesajında; “1. Yönetici sıfatı taşıyan kişilerin yeterli donanıma sahip olmaması. 2. Kurum içi eğitimlerin verilmemesi 3. Aynı işe farklı ücretlendirme. 4. Teknik olan bir çalışanın teknik olmayanlarla hemen hemen aynı ücreti alması.” ifadelerini kullanmış.

Biz üç sorunu yazmasını istedik ama okuyucumuz dört sorunu belirtmiş. Maalesef okuyucumuzun belirtmiş olduğu sorunlar kamuda yaygın bir şekilde görülmektedir. Yöneticilerin yeterli donanıma sahip olmaması yöneticilere olan saygıyı ve güveni de zedelemektedir. Şuana kadar hiçbir yöneticiden ben bu işi yapacak donanıma sahip değilim, dolayısıyla da istifa ediyorum sözünü duymadık, bundan sonra da duymamız oldukça zor.


Yardımcı hizmetler sınıfı personelinin yaşadığı sorunlar

Bir okuyucumuz mesajında; “Yardımcı Hizmetler Sınıfı personeline derhal çözüm bulunmalı, temizlik işçileri o masa başından yani memurun yerinden kalkmalı. YHS memurlar hakkına kavuşmalı çekilen çile bitmelidir.” ifadelerini kullanmış.

Başka bir okuyucu ise; “En düşük haklara sahip YHS 4 tediye, 2 ikramiye ve yol parası almıyor. Bu haklar şirketten kamuya geçen temizlik personellerine verildi YHS’ye değil. Tam tersi olmalıydı. Enayi değiliz her şeyin farkındayız.” ifadelerini kullanmış.

Daha önceki yazılarımızda da belirtmiş olduğumuz üzere kamu kurumlarındaki aynı işler üç farklı statüde ve üç farklı maaşla yaptırılmaktadır. Yani, kamuda aynı iş memur statüsündeki YHS personeline, işçilere ve sözleşmeli personele yaptırılmaktadır. Bu durum ise ister istemez kurumsal barışı bozmaktadır.


İdareciler sendika temsilcisi olmamalı

Başka bir okuyucumuz mesajında; “Sendika iş yeri temsilcisinin aynı zamanda kurumun idarecisi olması” ifadelerini kullanmış.

Elbette kurumların idareci statüsünde olanların sendika temsilcisi olmasının önüne geçecek yasal değişikliklerin yapılması gerekmektedir. Buna her statüdeki idareciler dahil edilmelidir.


Adalet merkeze alınmalı ve mobbinge engel olunmalı

Başka bir okuyucumuz mesajında; “Mobbing, liyakat, adalet, eğitim, maaş, mühendislik meslek kanunu” ifadelerine yer vermiş.

Başka bir okuyucumuz ise mesajında; “En önemli konu diyelim ki bir sorun yaşadın hakarete uğradın dayak yedin tehdit edildin kurumda hakkını arayacak bir avukat yok. Devletin memurunu savunacak bir yapı yok. İlla kendin gidip şikayetçi olacaksın avukat tutacaksın ya da dava açacaksın. Devletin işini yapıyorsun.” ifadelerine yer vermiş.

Belirtilenlerin her biri başlı başına bir yazı konusu olacak mahiyettedir. Tek başına merkeze adaleti koyduğunuz zaman belirtilen sorunların hiçbirisi yaşanmayacaktır. “Adalet mülkün temelidir” veciz sözü boşuna söylenmemiştir.

Kamu kurumlarında yaşanan sorunların temelinde maalesef adaletsiz uygulamalar yatmaktadır. Bu soruna köklü çözüm getirildiğinde birçok sorun kökten çözülecektir. Adaletin merkeze konulup ta çözülemeyen hangi sorun olabilir ki?


Mühendislik meslek kanununun çıkarılmaması

Başka bir okuyucumuz mesajında; “Mühendislik meslek kanununun olmaması, kamu mühendisleri için büyük bir mağduriyettir.” ifadelerine yer vermiş.

Başka bir okuyucumuz ise mesajında; “Kamuda çalışan mühendislerin özlük haklarının düzeltilmesi ve Mühendislik Meslek Kanununun çıkarılmasın istiyoruz.” ifadelerine yer vermiş.

Kamu mühendislerinin sorunlarını uzun süredir gündemde tutmaya çalıştım. Maalesef bu konuda istenen mesafe alınamadı. Temennimiz bu konunun kısa sürede çözüme kavuşmasıdır.


Memur disiplin affı çıkarılmalı

Başka bir okuyucumuz mesajında; “1-Yardımcı Hizmetler Sınıfına gereken yükselme imkanının verilmemesi 2- Memur disiplin affının yapılmaması 3- Emniyet Genel Müdürlüğünde çalışan sivil memurlara emeklilikten sonra silah taşıma ruhsatı verilmemesi.” ifadelerine yer vermiş.

Daha önceki yazılarımızda da ifade ettiğimiz üzere Disiplin affı 2006 yılında 5525 sayılı Kanun’la yürürlüğe girmişti. Bakan Işıkhan tarafından yapılan açıklamaya göre kısa sürede disiplin affının çıkarılacağı anlaşılmaktadır. Bakan bu konuyla ilgili olarak “Belirli şartlarda disiplin affı çalışması yapacağız” ifadesini kullanmıştı.

Son disiplin affının 2006 yılında yapıldığı düşünüldüğünde 18 yıldır disiplin affı çıkarılmadığı anlaşılmaktadır. Bundan önceki disiplin affı ise 1999 yılında 4455 sayılı Kanun’la yapılmıştı. Bu nedenle bütçeye herhangi bir mali yük getirmeyen disiplin affına ilişkin düzenlemenin kısa sürede Meclis’e gelmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz. Zaten af kelimesi duyulduğunda beklenti satın alınır ve süreç ister istemez hızlanır.

Daha önce Bakan Işıkhan tarafından şu ifadeler kullanılmıştı: “Sadece mali haklar değil, sosyal haklara ilişkin çok sayıda teklif maddesi bulunmaktadır. Bugün müzakerelerle geldiğimiz nokta üzerinde uzlaşacağımız çok sayıda maddemiz bulunduğunu göstermektedir. Birinci dereceye ulaşan tüm kamu görevlilere 3600 ek gösterge için yetkili konfederasyonla birlikte çalışma yapacağız. Belirli şartlarda disiplin affı çalışması yapacağız. Görevde yükselme sınavlarının belli süre ve düzenli aralıklarla yapılması için çalışmaları sürdüreceğiz. Hac izni verilmesi konusu, TOKİ konutlarında evi olmayanlara öncelik verilmesi konusunda paydaşlarımızla yakın istişare içinde bulunacağız.”

Gelinen noktada bu konularda mesafe alınamadığı görülmektedir. Birinci dereceye ulaşan tüm kamu görevlilere 3600 ek gösterge verilmesinin bütçeye getireceği mali yük düşünüldüğünde bu konuda kısa vadede bir çözüm beklemek oldukça zor.

Ancak disiplin affının bütçeye getireceği bir yük olmaması işi kolaylaştırıyor. Yetkili kişilerin verdiği sözler gecikince ister istemez tepki oluşmaktadır. Bu nedenle disiplin affının çok fazla sürüncemede bırakılmadan biran önce hayata geçirilmesi faydalı olacaktır. Unutulmamalıdır ki zaman ilerledikçe yıpranma daha da artacaktır.

#kamu
#özel
#ahmet ünlü