Okuyucularımızın sesi olmaya devam ediyoruz. Bugünkü yazımızda okuyucularımıza sorduğumuz “Kurumlarınızda gördüğünüz ve düzeltilmesini istediğiniz üç sorunu yazabilir misiniz?” sorusuna çok sayıda yorum gelmiş ve köşemizde bunları belirtmiştik. Bugünkü yazımızda da kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Bir okuyucumuz mesajında; “Mühendislik Meslek Kanunu ne zaman çıkar bilmiyorum ama böyle giderse ülkede kalifiye mühendis kalmayacak...” ifadelerini, başka bir okuyucumuz ise; “Kamu Mühendisleri olarak ümidimizi kaybetmeden beklemeye devam ediyoruz. Özlük haklarımızın iyileştirilmesini ve Mühendislik Meslek Kanunu’nun çıkarılmasını istiyoruz.” ifadelerini kullanmış.
Kamu mühendislerinin sorunlarını uzun süredir gündemde tutmaya çalıştım ve çalışmaya da devam edeceğim. Maalesef bu konuda istenen mesafe alınamadı. Temennimiz bu konunun kısa sürede çözüme kavuşmasıdır.
Kamu mühendislerinin ek gösterge sorunundan maaşa kadar birçok konuda mağduriyet yaşadıklarını belirtmemiz gerekiyor.
Bu konunun çözümünde memur sendikalarının ısrarla ve kararla yaşanan sorunları gündemde tutmaları gerekiyor. Onlar da tek derdimiz bu mu başka sorunlar da var derse diyecek fazla bir şey yok.
Okuyucumuz diyor ki; “Ahmet Bey birinci derecedeki 5 milyon 300 bin memura verilen 3600 Ek Gösterge kamuya yük olmazken geride kalan 470 bin memura verilmesi nasıl bir yük oluyor da kısa zamanda çözülmesi beklenmiyor. Hangi adaletin tecellisi bu durum. Sadece adalet bekliyoruz. Sandıkta aynı miktar parası olan iki memurun arasında 5 bin TL maaş farkı kabul edilemez.” benzeri yorumlarla sıklıkla karşılaşılmaktadır.
Belli ki bu konuda söz verildiği tarihten buya çok fazla zaman geçti ve çözüm için de kısa vadede ümit görünmüyor.
Özetle verilen sözler tutulsun deniliyor. Yine okuyucular memur sendikalarının konunun yeterince takipçisi olmadığını düşünüyorlar. Bu konuda düzenleme yapılmasının ülkenin ekonomik durumu dikkate alındığında oldukça zor olduğunu belirtmemiz ister istemez okuyucularımızın canını sıkıyor. Ancak acıda olsa gerçek bu.
Yetkili makamlarda bulunanlar tarafından beklenti oluşturulunca ister istemez beklenti sahipleri biran önce sonuç istiyor. Bütçede yeterli kaynak olup olmaması beklenti sahiplerinin düşüneceği şeyler olmayıp bütçede yeterli kaynak olup olmadığı hususu beklentiyi oluşturanların sorunu olarak görülür. Halbuki sistem bozucu her düzenleme başka sıkıntıları tetikleyecektir ve tetiklemiştir de. Bu nedenle de bazı düzenlemeler zamana yayılarak yapılmaya çalışılmaktadır.
Daha önceki yazılarıma bir bütün olarak bakıldığında 3600 ek gösterge düzenlemesi çıkarılmadan oluşabilecek sorunları tek tek yazdığım görülecektir. Gelinen noktada yazdıklarımın tamamı ortaya çıktı ve şu an çözüm için çırpınılıyor. Son olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı sayın Vedat Işıkhan, birinci dereceye yükselen memurlar için 3600 ek gösterge düzenlemesini hayata geçireceklerini bildirmişti. Hal böyle olunca 3600 ek gösterge düzenlemesi için memurlar sabırsızlanıyor.
Daha önce de ifade ettiğim üzere böyle bir düzenleme yürürlüğe girdiğinde başkaca birçok dengesizliğin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Buna yönelik nasıl bir tedbir alınacağı ise şuan itibarıyla bilinmiyor. Keşke bu tür düzenlemeler yapılacağı yönünde sözler verilmeden önce enine boyuna bir analiz yapılabilseydi.
Şimdiden haklı olarak 3600 ek gösterge düzenlemesi öncesinde ek göstergeleri 3600 olanlar bizim haklarımız ne olacak demeye başladılar. Yine 5510 sayılı Kanuna tabi olan memurlar için 3600 ek gösterge uygulamasının çok fazla bir karşılığı bulunmamaktadır.
Okuyucumuz diyor ki; Yıllarca aynı oranda sandıkta biriktirdiğimiz primden bazılarına 3600 bize 2800 den ödeme yapılıyor. Ocak 2023’ten beri eksik maaş ödemesi yapılıyor lütfen sesimizi duyun duyurun.”
Maalesef durum aynen okuyucunun dediği gibi. Çünkü yıllarca aynı primleri ödeyenlerin emekli maaşları biranda değişti. İster istemez bu durum tepki çekiyor ve biran önce çözüm üretilmesi isteniyor.
25 yıl hizmeti olan 3600 ek göstergeli personel emekli olunca 26.374,31 TL emekli maaşı ve 794.931,86 TL emekli ikramiyesi alırken aynı hizmet yılına sahip 2800 ek göstergeli personel 21.479,99 TL emekli maaşı ve 647.415,01 TL emekli ikramiyesi almaktadır.
Görüleceği üzere 3600 ek gösterge düzenlemesi birilerini sevindirirken büyük bir çoğunluğu da üzdü.
Okuyucumuz diyor ki; “1-Çalışan ve çalışmayan ayırt edilmeli. Çalışanlara maddi ve manevi destek olunmalı. Kariyer yapma imkanı sağlanmalı. 2- Personel alımlarında torpil kaldırılmalı. Bedavadan kimse girmemeli. Herkes aynı ve ortak bir sınava tâbi olmalı. Hiç kimse bana kadro verin dememeli.”
Bu ifadelere aynen katılıyoruz. Kamu personel sisteminin en önemli sorunlarından birisi de çalışanlarla çalışmayanların aynı ücreti almasıdır. Ancak performansa dayalı ücret sisteminin uygulanması başka sorunları ortaya çıkarmakta ve kurumları adeta kaynayan kazana döndürmektedir. Bu nedenle bu konuda makul bir çözüm üretilmesi gerekmektedir.
Okuyucumuz diyor ki; “5510 sayılı Kanuna tabi on binlerce memur EYT’den emekli oluyor ve olacak ama emekli maaşları net ücretinin yarısı kadar olan brüt ücreti üzerinden hesaplanıyor. Hukuka aykırı olarak çalışırken aynı maaşı aldıkları işçilerin yarısı kadar emekli maaşı bağlanıyor. Bu haksızlık bitmeli.”
Daha önce bu konuya dikkat çekmiştik. 5510 sayılı Kanuna tabi olanlarla 5434 sayılı Kanuna tabi olanlar arasında çok ciddi emekli maaş farkı olacağını belirterek çözüm üretilmesi gerektiği yönünde uyarılar yapmıştık. Ancak sorunlar iyice tavan yapmadan çözüm üretme gibi bir yaklaşım olmadığı için bu sorun da buzdolabına kaldırıldı. Bakalım bu konu buzlukta ne kadar bekleyecek?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.