Hâkim ve savcılara görevlerinin özellikleri nedeniyle bazı ayrıcalıklar sağlanmıştır. Bunlardan birisi de işlenen adli suçlarla ilgilidir. Memurlar hakkında adli ve idari süreçler ayrı ayrı işletilirken hakim ve savcılarda farklılaştırılmıştır. Hâkimler ve Savcılar Kurulu İkinci Dairesi tarafından bir hakim hakkında verilen meslekten çıkarma cezası özelinde konuyu açıklamaya çalışacağız. Memurlar ve hâkimlerin soruşturma sonuçları farklı İlk önce hâkimler ve savcılarla memurların soruşturmasına
Hâkim ve savcılara görevlerinin özellikleri nedeniyle bazı ayrıcalıklar sağlanmıştır. Bunlardan birisi de işlenen adli suçlarla ilgilidir. Memurlar hakkında adli ve idari süreçler ayrı ayrı işletilirken hakim ve savcılarda farklılaştırılmıştır. Hâkimler ve Savcılar Kurulu İkinci Dairesi tarafından bir hakim hakkında verilen meslekten çıkarma cezası özelinde konuyu açıklamaya çalışacağız.
İlk önce hâkimler ve savcılarla memurların soruşturmasına ilişkin farklılıkları açıklamamız gerekmektedir. Bu çerçevede, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun 74’üncü maddesinde; “Disiplin cezaları kesinleştiği tarihte hüküm ifade eder ve Adalet Bakanlığı tarafından derhal uygulanır. Ancak meslekten çıkarma cezası verilenler hakkında, cezanın kesinleşmesine kadar görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanır. Görevden uzaklaştırılan hâkim ve savcılara bu süre içinde aylık ve ödeneklerinin yarısı ödenir. Görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılan hâkim ve savcılar hakkında 78’inci maddenin ikinci fıkrasındaki hükümler uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
Diğer yandan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Cezai kovuşturma ile disiplin kovuşturmasının bir arada yürütülmesi başlıklı 131’inci maddesinde; “Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması, disiplin kovuşturmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahkûm olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz…” hükmüne yer verilmiştir.
Görüleceği üzere aynı konuda memurlarla hâkim ve savcılar açısından farklı düzenlemeler öngörülmüştür. Yani hâkim ve savcılar hakkında meslekten çıkarma cezası verilmişse ve aynı konuda adli bir süreç varsa ceza kesinleşene kadar görevden uzaklaştırma uygulanmakta ve maaş yarı oranında ödenmektedir.
Memurlarda ise hem adli hem de idari bir süreç devam ediyorsa adli süreç devam ederken soruşturma sonucuna göre memuriyetten ihraç kararı verilebilmektedir. Elbette her iki mesleğin kendine özgü özellikleri vardır. Ancak hâkim ve savcılar için işletilen sürecin çok sağlıklı olmadığını da ifade etmemiz gerekiyor. Bu nedenle hâkim ve savcılar açısından konunun gözden geçirilmesinde fayda olduğunu düşünüyoruz.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu İkinci Dairesi tarafından meslekten çıkarma cezası verilen bir hâkime uygulanan görevden uzaklaştırma kararını ve sonuçlarını aşağıda açıklamaya çalışacak ve önerimizi sunacağız.
Kararda; “ ..... Hâkimi ..... ‘ye isnat olunan eylemlere ilişkin soruşturma dosyasının incelenmesi sonucunda; ilgilinin soruşturma konusu eylemi nedeniyle yargılandığı, ..... Ağır Ceza Mahkemesinin ..... Esas sayılı dosyasında ..... tarihli ve ..... sayılı kararı ile ilgili hakkında; TCK 37. maddesi delaletiyle 250/2, TCK 43/1, 62. madde uyarınca neticeten 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz incelemesi üzerine Yargıtay ..... Ceza Dairesinin ..... tarihli, ..... esas ve ..... sayılı kararı ile mahkumiyet yönünden onanarak, diğer suçlar yönünden ise kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilerek kesinleştiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazının CMK’nın 308. maddesinde düzenlenen olağanüstü bir kanun yolu olduğu ve kararın kesinleşmesini ve infazını engellemeyeceği anlaşılmakla; ilgilinin tüm eylemleri birlikte değerlendirilerek ve altı aydan fazla hapis cezasına mahkum olması nedeniyle; 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun 69’uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına, karar kesinleşinceye kadar 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun 74’üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince görevden uzaklaştırılmasına, 6087 sayılı Kanun’un 33’üncü maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on gün içerisinde Hâkimler ve Savcılar Kurulu İkinci Dairesine yeniden inceleme isteminde bulunulabileceğine, ..... tarihinde karar verildi.
Dava dosyalarında yer alan bilgilere göre; Hâkim ..... ’nin talimatı ile Yazı İşleri Müdürü ..... ’ın dava harcı ve masrafı adı altında dava açan şahıslardan gereğinden fazla para alıp, bu paranın bir kısmını adı geçen hâkime verdiği, kalanını ise dövize çevirip bankada şahsî hesabına yatırarak mal edindiği, adı geçen hâkim ile yazı işleri müdürünün, Avukat ..... ’a dava gönderdikleri ve bu yardımları karşılığında müdürün, ilgili avukattan “bize beş milyar lira para vereceksin” şeklinde para istediği, ..... esas sayılı dosyada; aralarında anlaşarak, Avukat ..... ’ın, Yazı İşleri Müdürü ..... ’a önceden kestirdiği harç makbuzunu kullanmak suretiyle askı ilân süresinden yaklaşık bir ay sonra açtığı davayı Hâkim ..... ’nin süresinde açılmış gibi eski tarihli olarak havale ettiği, keza adı geçen hâkimin, bu davanın önceden esas defterine kaydı yapılan bir başka dava yerine yazılmasını temin amacıyla anılan defterin bir yaprağının Yazı İşleri Müdürü ..... tarafından kopartılmasına ve bu yolla kayıt yapılmasına imkân sağladığı gibi çok sayıda fiile yer verilmiştir. Kararda yer alan bilgilere bakıldığında hakimin yaptığı fiillerin çok ağır olduğu görülmektedir.
Hakim hakkında ..... sanığın talimatı ile sanık ..... ‘ın davacılardan dava harcı ve masraf adı altında fazla para aldıkları ve bir kısmının sanık ..... ‘ye verildiği, kalanın dövize çevrilip sanık ..... ‘ın banka hesabına yatırılarak mal edinildiği iddiası ile ilgili olarak; ilgilinin TCK 37 maddesi delaletiyle 250/2, TCK 43/1, 62. madde uyarınca neticeten 4 YIL 2 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA karar verilmiştir. HSK Karar Yargıtay’da kesinleşinceye kadar hakimi görevden uzaklaştırmıştır.
Hâkimlik ve savcılık mesleği en küçük bir şüpheyi dahi bünyesinde barındırmayacak bir görevdir. Bu nedenledir ki bu görevlerde bulunanlar kamu ve özel hayatlarına çok dikkat ederler veya etmek zorundadırlar. Bu nedenledir ki kararların kesinleşmesinin çok uzun bir süre alması dikkate alındığında bu kadar ağır suçlar işleyen bir hakimin görevden uzaklaştırılarak maaşının yarısının ödenmesi ile meslekten çıkarma cezasının infazının durdurulması kanundan kaynaklanan sıkıntılı bir durumdur. Bu hakim şayet lojmanda kalıyorsa kendisi açısından da sıkıntılı bir durum oluşacaktır. Ayrıca bu kişinin hakimlik statüsü devam etmektedir.
Sonuç olarak bu düzenlemenin üzerinde durularak bu tür durumlarda meslekten çıkarma cezasının derhal uygulanmasının sağlanması yönünde kanun değişikliği yapılmasının faydalı olacağını düşünüyoruz.
Nitekim memurlar açısından benzer bir uygulama olup, hem adli hem de idari bir süreç devam ediyorsa adli süreç devam ederken memuriyetten ihraç kararı verilebilmekte ve derhal görevi sona erdirilmektedir. Benzer bir uygulamanın hakim ve savcılar açısından uygulanmasına yönelik düzenleme yapılmasında fayda olacağını düşünüyoruz. Aksi takdirde çok ağır fiilleri nedeniyle biran bile görevde bulunmaması gereken hakim ve savcıya görevden uzaklaştırma nedeniyle maaş ödenmek zorunda kalınacaktır. Kaldı ki verilen meslekten çıkarma kararına karşı yargı yolu açıktır. Biz uyarı görevimizi yaptık.