Anayasa Mahkemesi 4 Haziran 2024 tarihinde (07/12/2023 tarihli ve E.2018/117, K.2023/212) Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişle ilgili çok sayıda değişiklikleri içeren 703 sayılı Kanun Hükmüne Kararnamenin birçok maddesini iptal etti. Bu iptal kararının sonuçlarını açıklamaya çalışacağız. IİPTAL KARARINDA ÖNE ÇIKAN GEREKÇELER IKI BAŞLIKTA YOĞUNLAŞMAKTADIR Anayasa Mahkemesinin 703 sayılı KHK ile ilgili vermiş olduğu iptal kararının öne çıkan gerekçesinin ilki yetki kanunu ile verilen yetkilerin
Anayasa Mahkemesi 4 Haziran 2024 tarihinde (07/12/2023 tarihli ve E.2018/117, K.2023/212) Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişle ilgili çok sayıda değişiklikleri içeren 703 sayılı Kanun Hükmüne Kararnamenin birçok maddesini iptal etti. Bu iptal kararının sonuçlarını açıklamaya çalışacağız.
Anayasa Mahkemesinin 703 sayılı KHK ile ilgili vermiş olduğu iptal kararının öne çıkan gerekçesinin ilki yetki kanunu ile verilen yetkilerin dışına çıkıldığıdır.
Nitekim verilen kararda; “Kuralla, Yetki Kanunu’nda belirtildiği şekilde bakanlıkların, kamu kurum ve kuruluşlarının kuruluş, teşkilat, görev ve yetkileri ile personeline ilişkin usul ve esasların ya da Cumhurbaşkanı’nın yürütme yetkisine ilişkin hususların düzenlenmesine veya bu çerçevede kanunlar ve KHK’larda yer alan ilgili hükümlerin değiştirilmesine, yürürlükten kaldırılmasına ilişkin bir düzenleme öngörülmemektedir.” ifadelerine yer verildiğini görüyoruz. Bu nedenle 7142 sayılı Kanun’un dışına çıkıldığı için birçok düzenlemenin iptal edildiğini görüyoruz.
İptal taleplerinde, 703 sayılı KHK’de Anayasa değişikliklerine uyum sağlama amacıyla herhangi bir ilgisi bulunmadığından Yetki Kanunu kapsamına girmediği, Anayasa’nın 128. maddesi uyarınca kamu görevlilerinin statülerine ilişkin hususların ancak kanunla düzenlenebileceği, dava konusu KHK hükmü ile kamu görevlilerinin statüsünde değişiklik yapıldığı belirtilerek kuralın Anayasa’nın mülga 91. ve 128. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
AYM iptal gerekçesinde Anayasa’nın 128’inci maddesi yönünden inceleme gereği dahi duymamıştır. Nitekim verilen kararda; “Kural, Anayasa’nın mülga 91. maddesine aykırı görülerek iptal edildiğinden Anayasa’nın 128. maddesi yönünden ayrıca incelenmemiştir.” ifadesine yer verildiğini görüyoruz.
İptal kararının öne çıkan ikinci gerekçesinde ise; Kamu hizmetine girme ve hizmete alınmada hangi nitelik ve şartların aranacağı Anayasa’nın 70. maddesi kapsamındadır. Dolayısıyla kaymakam adaylığına atanma şartlarını yürürlükten kaldıran kuralın Anayasa’nın İkinci Kısmı’nın Dördüncü Bölümü’nde yer alan kamu hizmetlerine girme hakkına ilişkin düzenleme içerdiğinden Anayasa’nın mülga 91. maddesi uyarınca KHK ile düzenlenemeyecek yasak alanda kalmakta olduğu ifadelerini görüyoruz. Yani KHK ile her hususun düzenlenemeyeceği belirtilmiştir.
Görüleceği üzere AYM’nin iptal gerekçesinin temelinde yetki kanunu ile verilen yetkinin dışına çıkılması ve kanunla düzenlenecek hususların KHK ile düzenlendiği gerekçeleri yatmaktadır. Bu hususlar AYM’nin affetmediği kritik konulardır.
AYM kararında, kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak on iki ay sonra yürürlüğe girmesine karar verildiği için karar bir yıl sonra 04.06.2025 tarihinde yürürlüğe girecektir. Bu süre zarfında gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması için yeterli zaman olacak ve kanuni boşluk oluşmayacaktır.
Ayrıca AYM kararları geçmişe yürümeyeceği için yapılan işlemlerde de herhangi bir sorun olmayacaktır. Ancak ileride iptal edilen mevcut düzenlemeler çerçevesinde yapılan işlemlerin idari yargıda iptal davasına konu oluşturmaması için bir an önce kanuni düzenleme yapılmasında fayda bulunmaktadır. Muhtemelen yapılacak kanuni düzenlemeler de 703 sayılı KHK’nin iptale konu maddeleri doğrultusunda yapılacaktır.
Bazı basın yayın organlarında Cumhurbaşkanı’nın rektör atamasına engel oluştuğu yönünde haberler çıkmıştır. Cumhurbaşkanı’nın rektör atamasına hiçbir engel bulunmamaktadır. Yani kanuni düzenleme yapılana kadar da rektör ataması yapılabilir.
Mevcut Anayasa hükmünde; “Kanunun belirlediği usul ve esaslara göre; rektörler Cumhurbaşkanınca, dekanlar ise Yükseköğretim Kurulunca seçilir ve atanır.” ifadesi yer almakta olduğundan rektörlerin Cumhurbaşkanı tarafından atanacağında kuşku bulunmamaktadır.
Nitekim AYM Kararında; “Bu itibarla devlet üniversitelerine rektör atanma şartlarında değişiklik öngören kural, Anayasa’nın İkinci Kısmı’nın Dördüncü Bölümü’nde yer alan kamu hizmetlerine girme hakkına ilişkin düzenleme içerdiğinden Anayasa’nın mülga 91. maddesi uyarınca KHK ile düzenlenemeyecek yasak alanda kalmakta olduğundan Anayasa’nın mülga 91. maddesine aykırı olduğu ifade edilmiştir.
Dolayısıyla yapılacak kanuni düzenleme ile sorun giderilecektir. Daha açık ifadeyle rektör atamasının usulü ve rektör için gerekli şartların Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile belirlenemeyeceği kesinleşmiştir. Bu nedenle 2547 sayılı Kanunda önceki düzenlemede olduğu gibi rektör olarak atanacaklarda aranacak şartlara ve usule yer verilmesi gerekmektedir.
Benzer şekilde kamu personeline ilişkin birçok düzenlemenin iptal edildiğini de görüyoruz. İptal edilen hususlar gözden geçirilerek kanunla yeniden düzenlenerek kalınan yerden devam edilecektir.
AYM tarafından iptal edilen düzenlemelerden birisi de 703 sayılı KHK’nin Kadro ve pozisyonları kaldırılan personel düzenlemesinin yer aldığı 375 sayılı KHK’nin ek 33 üncü maddesidir.
Madde metnine göre dörtte üçün beşte dörde eşit olduğu ifade edilmektedir ki bunun kabulü mümkün değildir. Bizim bu köşede konuyla ilgili yaptığımız eleştirinin üzerinden yıllar geçmesine rağmen gerekli düzeltme yapılmamıştı. Belki şimdi düzeltilir.
Böylece AYM kararı sonrasında bu yanlıştan da kurtulmuş olacağız. KHK’ler hızlı ve pratik düzenlemeler olmasına rağmen çok yönlü değerlendirilemedikleri için bazı yanlışlıklara da kapı aralayabilmektedir.
Sonuç olarak AYM kararı sonrasında bir yıllık geçiş sürecinde 703 sayılı KHK’de yer alan birçok eksik ve yanlış anlamaya müsait hususun yeniden gözden geçirilme imkânı doğmuştur. Endişe edilecek bir durum olmadığı için durmak yok yola devam vesselam.