Elektrik enerjisi kullanımı zorunlu, toplumsal yapının vazgeçilmez bir öğesi, pozitif dışsallığı (kamu yararı) olan özel bir mal karakteri taşıması nedeniyle devleti üretim-tüketim sürecine mutlaka bir şekilde müdahil olmalı.
Elektrik enerjisi arzı yanında tüketiciye sunulan elektriğin fiyatı da bütün toplumu yakından ilgilendiriyor. Geçmiş verilere baktığımızda uzun süredir elektrik fiyatlarına zam yapılmadığını görmekteyiz (arka planda piyasa rekabeti, arz fazlalığı, halkın tepkisini çekme ve maliyet enflasyonuna neden olma kaygısı olabilir).
Ancak gelinen noktada; 1 Ağustos 2018 - 01 Ekim 2019 tarihleri arasında yaklaşık yüzde 57 oranında zam yapıldı. Oysa 2016 ve 2017 yılında hiç zam yapılmamış ve 2018 yılının 8. ayına kadar cüzi bir fiyat artışı gerçekleştirilmişti.
**
Öncelikle elektrik enerjisi fiyatları nasıl belirleniyor, ona bakalım.
Ayrıca, toptan alımlar yapılabiliyor (kamudaki santrallerden elektrik alımının çoğu bu şekilde), yani bir enerji satış anlaşması imzalanıyor; şartlar, kurallar ve fiyat burada belirleniyor.
Son olarak ise enerji piyasasında, borsa gibi bir platformda yapılan alımlar var. Bu yöntemle enerji satmak isteyen üreticiler, bir sonraki gün içinde hangi saatte ne kadar ve hangi fiyattan enerji satmak istediklerini bir gün öncesinden sisteme giriyorlar. Sistemde arz güvenirliği (elektriğin kesintisiz, sürekli ve kaliteli olarak piyasaya sunulması) ilkesi kapsamında ucuzdan pahalıya doğru alımlar yapılıyor.
**
Olayın bir de nihai tüketiciye satış boyutu var.
**
Tüketicilere uygulanacak ulusal tarife fiyatları ise, piyasada oluşan maliyetler dikkate alınarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından açıklanıyor. Bu tarifeler daha önce tedarikçi değiştirmemiş tüketicilere uygulanacak tavan fiyatlardır. Ancak bu tavan fiyat serbest piyasa fiyatlarını da etkilemektedir.
Tedarikçi şirketler satış fiyatlarının belirlenmesi için enerji maliyetleri ve enerji tarifelerinin hesaplanmasına ilişkin detaylı veriyi üç ayda bir düzenleyici kuruma (EPDK) sunuyorlar. EPDK bu veriyi kendi ürettiği ya da diğer kurumlardan aldığı verilerle karşılaştırarak perakende satış fiyatlarını belirliyor. Görevli tedarik şirketleri tüketicilere elektriği işte bu fiyattan satıyorlar.
**
EPDK, ulusal tarife elektrik fiyatlarını yılda dört kere güncellemektedir (zaman zaman buna uymadığı, konjonktüre göre toplanıp fiyat ayarlaması yaptığı da görülmektedir). Bu tarifelerde EPDK aktif enerji birim bedeli ve dağıtım bedellerini belirlerken, bu bedeller haricindeki vergi ve fonların (elektrik faturasını 2 katına çıkartan eklemeler) belirlenmesinde yetkili değil.
Bu zamana kadar fiyatların düşük kalmasının nedenlerinden biri de son yıllardaki üretim tesislerinin (arz) artışıdır. Alım taahhütleri nedeniyle önemli kapasiteler oluştu ve bir kısmı atıl kalıyor.
Nihai tüketiciye yönelik elektrik fiyat artışını kaçınılmaz kılan etkenleri sonraki yazıya bırakalım.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.