Demirel konusunda ısrarlı olan zümre, şu an için, 28 Şubat''ın asıl planlayıcıları!.. Aynen Küskünler hareketinde olduğu gibi!..Bugün sayın Demirel''in kader günü!.. Aynen 13 Mart 1973''de Faruk Gürler''in kaderinin oylandığı gün gibi bir gün.Demirel''in akıbeti, 13 Mart 1973''de cumhurbaşkanlığına kesin nazarıyla bakılan Faruk Gürler''in akıbetine benzeyecek mi, benzemeyecek mi?13 Mart 1973 ile 29 Mart 2000 tarihleri, birbiriyle nasıl da kesişiyor tahmin edemezsiniz. Biri 12 Mart darbesinin sonunu
Demirel konusunda ısrarlı olan zümre, şu an için, 28 Şubat''ın asıl planlayıcıları!.. Aynen Küskünler hareketinde olduğu gibi!..
Bugün sayın Demirel''in kader günü!.. Aynen 13 Mart 1973''de Faruk Gürler''in kaderinin oylandığı gün gibi bir gün.
Demirel''in akıbeti, 13 Mart 1973''de cumhurbaşkanlığına kesin nazarıyla bakılan Faruk Gürler''in akıbetine benzeyecek mi, benzemeyecek mi?
13 Mart 1973 ile 29 Mart 2000 tarihleri, birbiriyle nasıl da kesişiyor tahmin edemezsiniz. Biri 12 Mart darbesinin sonunu getirdi. Diğeri bakalım neyi getirecek? Yani Türkiye normalleşmenin kapılarını aralayabilecek mi, aralayamayacak mı?
İşte bütün mesele burada.
Yeni bir dönem: 13 Mart 1973
Peki böyle bir alâka kurmak ne derece gerçekçi?
Faruk Gürler ki, 12 Mart darbesinin kudretli orgenerali iken, Başbakan Ferit Melen''in ve Turan Feyzioğlu gibi liderlerin cumhurbaşkanı adayı haline yükselmişti. O zamanın CHP''si ikiye bölünmüş, Meclis''in en büyük partisi AP de adeta kediye dönmüş ve bir köşede büzülüp kalmamış mıydı? İşte bu şartlarda 12 Mart''ın cuntacı kadroları, Cevdet Sunay''dan boşalan cumhurbaşkanlığı makamını ihtilâlci bir orgeneralle doldurmak ve zaferlerini taçlandırmak istemişlerdi. Yani sivil-demokratik döneme geçilse de, normal seçimler yapılsa da, devleti en yüksek noktasından sürekli kontrol altında tutmak istiyorlardı.
13 Mart 1973 günü hemen herşey hazırdı. Meclis locaları 12 Mart''ın darbe temsilcileri ile doldurulmuş, etraf da tarassut altına alınmış. İşte o anda, beklenmeyen bir durum doğdu. Muhsin Batur Meclis''e gelmemişti. Demek ki, Gürler''in cumhurbaşkanlığında ısrarlı değildi. Nasıl olsa seçileceğine kesin nazarıyla bakılan Org. Gürler, genelkurmay başkanlığından da ayrıldığı için, yerine gelen Org. Necdet Sancar''ın bu hususta ne düşündüğü çok önemli idi. Sonuçta Gürler meselesinde onun da ısrarlı olmadığı kısa zamanda anlaşılmakta gecikmedi. Ve trafik bütünüyle altüst oldu.
Yapılan oylamada Orgeneral Gürler 175, AP''nin adayı Tekin Arıburun 282, ve Ferruh Bozbeyli de 45 oy aldı. Bu sonuç Orgeneral Gürler ve 12 Mart''çılar bakımından tam bir siyasal iflâstı.
TBMM tarihî günü: 29 Mart
İşte bu seçim, 12 Mart darbesini sona erdiren tarihî bir dönemeç anıdır.
Meclise ve siyasete güvenin veya güvenmeyin, her ihtilâl döneminin sona erişini gene de TBMM sağlamıştır. Muhalifini yıprattığını ve köşeye sıkıştırdığını sanarak, önüne gelen hükümeti zora sokmaktan başka bir amaç taşımayanlar, siyaset kurumunu alabildiğine güçsüzleştirdiklerinin bir gün muhakkak ki farkına varacaklardır.
Şimdiki durum neyi gösteriyor?
Elbette Süleyman Demirel bir Faruk Gürler değil. Ama unutmayalım ki yedi yıllık süre onun için (5+5)e indirilmek isteniyor. Bu konuda içeriden ve dışarıdan ciddi ısrarlar bulunduğu da malûm. Daha yaz aylarında (Kosova''da) IMF Başkanı, Clinton''un huzurunda sayın Demirel''e "İkinci görev süreniz hayırlı olsun" tebrikatında bulunmadı mı? Önemli İngiliz ve ABD gazeteleri, uluslararası sistemin Kıbrıs ve Kürt politikalarında Türkiye''de muhatap sıkıntısı çektiklerini, hükümetin ve genelkurmayın gergin tutumuna vurgu yaparak Demirel ismini boca etmeye kalkışmadılar mı? Bu konularda sayın Demirel gayret gösterirse, ikinci defa seçilmesinin hiç de mesele olmayacağını yazmadılar mı?
Demirel-Gürler
Tabiî asıl içerisi önemli.
Ecevit''in Demirel''de niçin ısrarlı olduğunu birkaç defa yazdık. Fakat bir başka odağın Demirel üzerindeki mutabakatlı ısrarı da geçen zaman içinde hayli yara almışa benzemiyor mu? O mutabakat zemini şimdi bütünüyle ikiye parçalandı. Ortalıktaki bulanmanın asıl sebebi burada yatıyor. Ve dikkat edelim, son birkaç günün gazetelerine... Hiçbirinde Demirel manşet değil. Herkes ihtiyata çekildi.
Demirel konusunda ısrarlı olan zümre, şu an için, 28 Şubat''ın asıl planlayıcıları!.. Aynen Küskünler hareketinde olduğu gibi!.. Bu sefer de FP kafa kola alınmak istendi. Gene Küskünler hareketinde olduğu gibi bu blok da, bir başka odağın müdahalesi ile parçalanacak vaziyette. Bu stres, bugün olmazsa üç-beş gün sonra netleşecek ve belki de herkesin takkesi önüne düşecek. Her an iniş-çıkışlar yaşanabilir.
13 Mart 1973, nasıl Faruk Gürler''in seçilemeyişi ile 12 Mart darbesinin sonunu getirmişse; 29 Mart anayasa oylaması da benzer sonuçlar doğuracak gibi. Taraflardan bir tarafın, iyi-kötü tasfiyesi anlamına yani. Yaşadığımız iç kargaşanın belki de sonuna yaklaşacağız böylece.
Her an iniş-çıkışlar olabilir. Bekleyelim, görelim.