“Yalnız kovboy Henry”

04:009/02/2016, Salı
G: 13/09/2019, Cuma
Abdullah Muradoğlu

Henry Kissinger
geçen hafta kadîm dostu
Vladimir Putin
'i Kremlin Sarayında ziyaret ederek yine dikkatleri üzerine çekti. 1972'de İtalyan gazeteci
Oriana Fallaci'
ye verdiği röportajda Kissinger kendini, kovboy filmlerinde olduğu gibi, atının üstünde tek başına, araba konvoyuna yol gösteren yalnız bir kovboya benzetmişti. Bu yüzden gazeteler “
Yalnız Kovboy Henry
” başlıklı karikatürler yayınlamışlardı. Başkan'dan sonra ABD'nin en güçlü ismi olduğu halde basında pek görünmemesi, “Kissinger” ismi etrafında adeta bir sır perdesi oluşturdu. Meselâ Oriana Fallaci şunları söylüyordu:


“Dilediği zaman Mao Ze-tung'la buluşan, canı isterse Kremlin'e giren, gerek duyarsa ABD Başkanı'nı uyandırıp yatak odasına dalan bu akla sığmaz, anlaşılmaz,
çekilmez
adam… Yanında James Bond'un yavan kalacağı, kalın kemik
çerçeveli
gözlükler takan, bu saçma sapan adam… James Bond gibi ateş etmez, yumruk atmaz, rüzgar hızıyla geçip giden arabalardan atlamaz ama, savaşlar başlatır, savaşlara son verir, alınyazımızı değiştirmeye kalkışır ve değiştirir de… Peki ama kimdir bu Henry Kissinger?”


Amerikan siyasetinde Cumhuriyetçi kanadın en önemli stratejistlerinden sayılan Kissinger, “

Ulusal Güvenlik

” danışmanlığının yanı sıra 1973-1977 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı yaptı. “

Soğuk Savaş

” döneminde ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki yumuşama politikasının mimarıydı. ABD ile Çin arasında resmi ilişki kurulmasında da önemli rol oynadı. Ancak Kissinger, ABD'nin Kamboçya'yı bombalamasını desteklediği gibi, Şili'nin sosyalist devlet başkanı

Salvador Allende

'ın, arkasında “

CIA

”in yer aldığı bir askeri darbeyle devrilmesinde büyük pay sahibiydi.



'Güç'e olan tutkusuyla tanınan ve modern bir “

Makyavel

”e benzetilen Kissinger'in yıldızını parlatansa Amerikalı milyarder

Nelson Rockefeller

idi. 1958'den 1973'e kadar New York Valiliği yapan Rockefeller, Kissinger'ı Başkan Nixon'a tavsiye etmişti. Kissinger kısa süre içinde Beyaz Saray'da hızlı bir şekilde yükseldi.

“Nixon'un akıl dadısı

” diye anılan Kissinger'ın Dışişleri Bakanı görevinden öte bir yeri olduğuna inananların sayısıysa hiç de az değildi. Fallaci'nin nitelemesiyle Kissinger, “

Beyaz Saray

”ı evi gibi kullanan gerçek bir devlet başkanı gibi davranıyordu. Siyasi kulislerde anlatılan bir fıkraysa Kissinger'ın Başkan Nixon üzerindeki etkisini şöyle betimliyordu:



“Kissinger
ölürse
ne olur düşünün bir, Richard Nixon Amerika Birleşik Devletleri Başkanı oluveri

r.”



Ortadoğu'da Araplara faydası dokunmayan “

İ
srail-Mısır
anlaşması

”nın arkasında da Kissinger vardı. 1938'de Almanya'dan kaçan Yahudi bir aileye mensup olan Kissinger'e dair anlatacak çok şey var ama mevzu bu değil. Mevzu, Suriye'de kritik bir sürece girilirken Putin ile Kissinger'ın başbaşa ne konuştukları. Basına yansıyan açıklamalara göre, iki eski dost 'sohbet' için buluşmuştu.



ABD ve Rusya'yı “dünya sistemi” için en elverişli partnerler olarak gören Kissinger, Obama'yı izlediği Rusya politikasından ötürü sertçe eleştiriyor ve tarih dışı kalmakla suçluyor. Kissinger, “Ukrayna meselesi”nde de, Cumhuriyetçi başkan adaylarından

Donald Trump

gibi düşünüyor. Her iki isim de Ukrayna'nın “

NATO

” üyesi olmasını istemiyor ve Ukrayna yüzünden ABD-Rusya ilişkisinin bozulmamasını savunuyor. Amerikan derin devletinin nüfuzlu stratejistlerinden sayılan Kissinger'ın Putin ile ne konuştuğu bu yüzden merak ediliyor. Başkanlık seçimlerini “

Trump'giller familyası

”nın kazanması halinde Rusya politikasında önemli değişiklikler olacağını beklemeliyiz.


#Henry Kissinger
#nato
#Rockefeller
#Vladimir Putin
#İsrail-Mısır anlaşması
#Oriana Fallaci