Vilnius’ta NATO Zirvesi!

04:0011/07/2023, Salı
G: 11/07/2023, Salı
Abdullah Muradoğlu

Kırk yıl önce kimsenin aklına böyle bir şey gelmezdi. Bu yıl “NATO Zirvesi”, 1990’ların başına kadar “ Sovyetler Birliği ” içerisinde yer alan Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta gerçekleşiyor. Zirve”nin gündeminde yine “ NATO’nun genişlemesi ” ve “ Ukrayna-Rusya Savaşı ” var. 25 yıldır devam eden genişleme sürecinde son gelişme Finlandiya’nın NATO üyesi olmasıydı. İsveç’in üyeliğiyse Türkiye’nin taleplerinin karşılanmasına bağlı. Ukrayna NATO’ya üyelik için bastırıyor, NATO üyelerinin çoğunluğuysa



Kırk yıl önce kimsenin aklına böyle bir şey gelmezdi. Bu yıl “NATO Zirvesi”, 1990’ların başına kadar “
Sovyetler Birliği
” içerisinde yer alan Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta gerçekleşiyor. Zirve”nin gündeminde yine “
NATO’nun genişlemesi
” ve “
Ukrayna-Rusya Savaşı
” var.

25 yıldır devam eden genişleme sürecinde son gelişme Finlandiya’nın NATO üyesi olmasıydı. İsveç’in üyeliğiyse Türkiye’nin taleplerinin karşılanmasına bağlı. Ukrayna NATO’ya üyelik için bastırıyor, NATO üyelerinin çoğunluğuysa bunun için ‘doğru zaman’ın gelmediğini düşünüyor.

ABD Başkanı
Joe Biden
savaş devam ettiği müddetçe Ukrayna’nın NATO üyeliğinin mümkün olmadığını defalarca vurguladı. Öte yandan ABD, savaşın olabildiğince uzamasını içeren bir strateji izliyor. ABD’nin Ukrayna’da “
vekalet savaşı
” verdiğine dikkat çeken yorumcularsa bu stratejiyi “
Son Ukrayna askeri ayakta kalana kadar savaşa devam
” olarak formüle ediyorlar.
Ukrayna’nın gelecekte NATO üyeliğini kolaylaştırmak amacıyla “
NATO-Ukrayna Konseyi
”nin kurulmasının da Vilnius Zirvesi’nde ele alınması bekleniyor. 2002’de benzer bir mekanizma olarak “
NATO-Rusya Konseyi
” kurulmuştu. Bu Konsey, “
ismi var, cismi yok
” kabilinden işlevsiz kaldı. Bazı NATO üyeleriyse, Ukrayna’nın aday ülkeler için öne sürülen koşullardan muaf tutulmasını istiyorlar. Bu üyelere göre Ukrayna’nın üyeliğiyle ilgili süreç hızlandırılmalı.
Avrupa güvenlik mimarisi bağlamında NATO, “Sovyetler Birliği”ne karşı kurulmuştu. Sovyetler Birliği ve “
Varşova Paktı
” ortadan kalktığı halde NATO varlığını sürdürüyor. “NATO” ABD’nin Avrupa politikasının en güçlü aracı. NATO’nun genişlemesi ABD’nin Avrupa’da askerî olarak kalmaya devam etmesiyle ilgili. ABD’nin politikası Rusya’yı Avrupa dışında tutmayı içeriyor. Rusya’nın Avrupa güvenlik mimarisinde yer almaya yönelik girişimleriyse geri püskürtüldü.
Soğuk Savaş
”ı sona erdiren Sovyetler Birliği’ydi. ABD ise Rusya’ya savaş kaybetmiş hasım muamelesi yaptı. Avrupa’da Rusya’ya bir yer olmamasıysa Rus politik sisteminin “
Putinizm
” biçiminde sertleşmesinde rol oynadı. NATO’nun genişlemesi, bugün yaşananların döl yatağıdır.
ABD Kiev’e verdiği silahların niteliğiniyse aşama aşama artırıyor. Biden Yönetimi şimdi de Kiev’e “
misket bombaları
” verecek. Biden’a göre, ABD “155 mm’lik” top mermisi üretimini artırana kadar bu bombalar ‘kalıcı” olmamak kaydıyla gönderilecek. “Süre” konusu muğlak bırakıldı. Pratikte bu yaklaşım “
Kiev ihtiyaç duyduğu sürece gönderilecek
” anlamına geliyor.

NATO’nun Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda, İtalya ve İspanya gibi önde gelen üyeleri misket bombalarının kullanılmasını yasaklayan bir sözleşmenin imzacıları. Bu silahların kullanımını, üretimini, transferini ve stoklanmasını yasaklayan Sözleşmeye 123 ülke imza attı. ABD, Rusya, Ukrayna anlaşmaya taraf değiller. Ukrayna da, Rusya da bu bombaları kullanıyor.

Biden misket bombalarının transferi için “
bunu müttefiklerimizle görüştüm
” diyor. Ancak hangi müttefiklerle görüştüğünü söylemedi. Patlamayan misket bombalarının hem savaşta, hem de barışta sivillere zarar verme ihtimali söz konusu. Bu yüzden adı geçen Sözleşme taraf ülkelerden misket bombalarını dizginlemeye yönelik küresel bir çaba göstermelerini istiyor.
ABD’nin BM Büyükelçisi
Linda Thomas-Greenfield
Mart 2022’de BM Genel Kurulu’nda yaptığı bir konuşmada Rusya’yı misket bombaları kullandığı için sert şekilde eleştirmişti. Bu konuşmasında Thomas-Greenfield, “
Rus güçlerinin Ukrayna’ya savaş alanında yeri olmayan son derece ölümcül silahlar soktuğuna dair videolar gördük. Buna Cenevre Sözleşmesi kapsamında yasaklanan misket bombaları ve vakum bombaları da dâhildir
” demişti.
ABD Dış İşleri Bakanlığı ise iki gün sonra Büyükelçi’nin konuşma metninden “
savaş alanında yeri olmayan
” ibaresini çıkardı. Metne ayrıca “
Cenevre Sözleşmesi
”nin misket bombalarının sadece sivillere karşı kullanılmasını yasakladığını belirten bir not da eklendi. Bu değişiklik ABD’nin daha o günlerde Ukrayna’ya misket bombaları göndermeyi düşündüğünü gösteriyor.

NATO Zirvesi’yle ilgili bir diğer gelişmeyse “Çin” ile ilgili. Zirveye “NATO” üyesi olmayan Japonya, Avustralya, Güney Kore ve Yeni Zelanda’nın liderleri de davet edildi. ABD başta olmak üzere, NATO içinde ittifakın Çin’e karşı etkin bir pozisyon almasını savunanlar var. Asya-Pasifik’ten dört ülkenin Zirveye katılması tabiatiyle Pekin’in radarına girmiş bulunuyor.

#NATO
#Vilnius
#Rusya
#Ukrayna