‘Uygar Batı’nın maskesi düştü

04:0015/10/2023, Pazar
G: 15/10/2023, Pazar
Abdullah Muradoğlu

Adına “ İsrail ” denen hançeri bölgenin göbeğine saplayan İngiltere ve ABD’dir. Hançerin sapı önce İngilizlerin elindeydi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hançerin sapı Amerika’nın eline geçti. İngiltere’ye de “kuyrukçu” rolü düştü. ABD ve kuyrukçuları sözde “ iki devletli çözüm”ü taahhüt ettiler ise de, bu bir kandırmacaydı. Gerçekte olanlarsa, işgal altındaki toprakların istikrarlı biçimde, yavaş yavaş ilhâk edilmesiydi. ABD ve kuyrukçuları için sorun, Netanyahu ve ortaklarının, göze batacak denli,



Adına “
İsrail
” denen hançeri bölgenin göbeğine saplayan İngiltere ve ABD’dir. Hançerin sapı önce İngilizlerin elindeydi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hançerin sapı Amerika’nın eline geçti. İngiltere’ye de “kuyrukçu” rolü düştü. ABD ve kuyrukçuları sözde “
iki devletli
çözüm”ü taahhüt ettiler ise de, bu bir kandırmacaydı. Gerçekte olanlarsa, işgal altındaki toprakların istikrarlı biçimde, yavaş yavaş ilhâk edilmesiydi. ABD ve kuyrukçuları için sorun, Netanyahu ve ortaklarının, göze batacak denli, yasa dışı yerleşimlere hız kazandırmalarından ibarettir.
İsrail “iki devletli çözüm” istemiyor. ABD ve kuyrukçularıysa “
isterlermiş gibi
” davranıyorlar. İsrail bütün Filistinlilerin ilhâkı içselleştirmelerini, evlerini barklarını toplayıp yurtlarından çekip gitmelerini istiyor. ABD, İsrail’i “
koşulsuz
” olarak silahlandırarak desteklerken, diğer taraftan kendi yurtlarında parya haline getirilen Filistinliler’e sabır tavsiye ediyor. ABD’nin koşulsuz desteğine güvenen İsrail, işlediği suçların cezasız kalacağını bilerek hareket ediyor.
BM Güvenlik Konseyi’nin Beş Daimi
Üyesi’nden üçü olan ABD, İngiltere ve Fransa’nın vetoları İsrail’in cebinde. İsrail’in” iki devletli çözüm”ü kadük hale getirmesinin sebebi, budur.
ABD ve Batılı müttefikleri Rusya’nın Kırım’ı güç kullanarak ilhâk etmesini sözde “
kurallara dayalı uluslararası düzen
”in ihlâli olarak görerek yaptırımlar uyguluyorlar. ABD Başkanı
Donald Trump
2019’da, İsrail’in “
Golan Tepeleri
”ni ilhâk etmesini resmen onaylamıştı. Sürekli olarak kurallara dayalı uluslararası düzenden söz eden
Joe Biden
ise, Trump’ın bu menfur kararını geri almaya bile yeltenmedi. Güvenlik Konseyi’nin diğer iki Batılı ülkesiyse kırın mırın etmekle yetindi. Şimdi Batı dünyasından “Golan”ın ilhâkıyla ilgili ses çıkıyor mu?
Avrupa Komisyonu Başkanı
Von Der Leyen
, Rusya’nın Ukrayna’daki sivil alt yapıya yönelik saldırılarını “
savaş suçu
” olarak nitelemişti. Von Der Leyen “
Avrupa
Parlamentosu
”nda yaptığı konuşmada, “
Kış yaklaşırken erkekleri, kadınları, çocukları sudan, elektrikten ve ısınmadan mahrum bırakmak - bunlar saf terör eylemleridir. Biz bunu böyle adlandırmak zorundayız
” diye konuşmuştu. Utanmaları yok, aynı Von Der Leyen, aynı ABD, aynı Batı, İsrail’in Gazze’deki mezalimine sadece şapka çıkarıyorlar. Bunların kurallara dayalı uluslararası düzenden anladıkları, “
güçlülerin hukuku
”dur. Bu zihniyete göre güçlüler kurallardan muaftırlar, sadece güçsüzler kurallara uymakla mükellef tutulmalıdırlar.

İsrail’in dört yandan abluka altındaki Gazze’de yaşamaya mahkum edilen bir halkı topluca cezalandırması karşısında Batı dünyası kılını kıpırdatmıyor. On yıllardır İsrail’in Batı Şeria’daki zora dayalı yerleşimleri inşa etmesine göz yumdular. ABD, sorun çözüyormuş gibi yaparken, ilhâkçılar hiç durmadılar. ABD Filistinliler’in önünde dururken, ilhâkçılar ilhâka devam ettiler.

ABD marifetiyle sözde kurallara dayalı uluslararası düzen meşruiyetini yitiriyor. Ahlâkî temelden yoksun bir düzenin güçlülerden başka kime ne faydası olur? Okyanuslarla çevrili Kuzey Amerika’da güvenli şekilde yaşayan Amerikalılar’a, İsrail’i desteklemenin çıkarlarına olduğu söylendi hep. Bu söylem, ABD’nin Irak’ı ve Afganistan’ı tarumar ettiklerinde de geçerliydi. ABD Suriye’de bir “
terör koridoru
” inşa ederken de bu söylem tekrar ediliyor.
Amerika’nın ilk Batılı işgalcileri, yerli halkları “
alt insan
” olarak gördüler. Bu zihin yapısı her türlü zulmü meşru kılıyordu. “
Yerliler
” ise kendilerine benzeyen istilacıları meraklı bakışlarla, sevgiyle karşılamış, sofralar açmış, armağanlar sunmuştular. İstilacılarsa sahte gülücüklerinin arkasında hançerler saklıyorlardı. İlk fırsatta da hançerleri sapladılar. İstilacılar ‘
vahşiler’i
yok etmek için Avrupa’daki hamilerinden daha fazla gemi ve daha fazla asker talep etmiştiler.
İsrail Ordusu Gazze’de katliamlarını meşrulaştırmak için ‘
insansı hayvanlar’a
karşı savaş verdiğini söylüyor. ‘
Uygar Batı
’, İsrail’deki siyasi rakipleri tarafından bile “ırkçı-faşist” olarak nitelenen Netanyahu’nun arkasında diziliyor. Netanyahu’nun “Gazze” adındaki hapishanede ‘insansı hayvanlar’ı imha etmesini kolaylaştırmak için ABD ve İngiltere Doğu Akdeniz’e en büyük savaş gemilerini gönderiyor. Batı’nın “
uygar
” maskesi dökülüyor. Arkasındaki yüzü biz zaten tanıyoruz. Mehmet Akif 1921’de kaleme aldığı “İstiklal
Marşı
”nda yurdumuzu işgal eden Batılı güçleri,
“Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar”
diye tarif etmemiş miydi!
#Politika
#Gazze
#Filistin
#ABD
#İsrail
#Abdullah Muradoğlu