Trump’ın beden dili ne söylüyor?

04:004/12/2018, Salı
G: 4/12/2018, Salı
Abdullah Muradoğlu

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda korkunç bir şekilde öldürülmesi ABD Başkanı Trump’ın Riyad ile ilişkisinde ciddi bir baş ağrısı oldu. “CIA raporu” Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ı “Kaşıkçı Cinayeti”nin azmettiricisi olarak göstermesine rağmen Trump, Suudi politikasında değişiklik yapmaktan kaçınıyor.“Cumhuriyetçiler”in kontrol ettiği Senato geçtiğimiz Çarşamba günü ABD yönetiminin Yemen’de Suudi Arabistan’a verdiği askerî desteğin son bulmasını

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda korkunç bir şekilde öldürülmesi ABD Başkanı Trump’ın Riyad ile ilişkisinde ciddi bir baş ağrısı oldu. “CIA raporu” Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ı “Kaşıkçı Cinayeti”nin azmettiricisi olarak göstermesine rağmen Trump, Suudi politikasında değişiklik yapmaktan kaçınıyor.



“Cumhuriyetçiler”in kontrol ettiği Senato geçtiğimiz Çarşamba günü ABD yönetiminin Yemen’de Suudi Arabistan’a verdiği askerî desteğin son bulmasını içeren bir yasa tasarısının ilk oylamasında Trump’ı uyardı. Bu oylamada tasarının lehinde 63, aleyhindeyse 37 oy kullanıldı. 14 Cumhuriyetçi Senatör tasarının lehinde oy kullanarak Trump’a “Suudi politikasını gözden geçir” mesajı verdi. Trump, tasarının Kongre’de onaylanarak Beyaz Saray’a gelmesi halinde “veto” kartını kullanacağını duyursa bile eli çok rahat olmayacak.

Bu oylama Kongre’deki Cumhuriyetçiler’in “ABD-Suudi ittifakı” konusunda Trump ile aynı görüşü paylaşmaktan vazgeçtiklerini gösteriyor. Oysa 2018 Mart’ında Yemen’de Suudi Arabistan’a verilen askeri desteğin kesilmesine ilişkin bir yasa tasarısına Senato’da 55 “Hayır”, 44 “Evet” oyu çıkmıştı. ABD resmen olmasa bile fiilen Yemen’de savaş halinde. Savaş ilan etme yetkisiyse Kongre’de. Ancak “Kaşıkçı Cinayeti“ ve Yemen’deki insanî felaket ABD Kongresi’ni Suudi Arabistan’a verilen desteğe kısıtlama getirmeye zorluyor..

Senato’da oylama öncesi yapılan bilgilendirme oturumlarına katılan Savunma Bakanı James Mattis ve Dış İşleri Bakanı Mike Pompeo, ABD’nin Suudilere verdiği desteği savundular. “CIA” Başkanı Gina Haspel ise bu oturumlara katılmadı. Haspel’in Senato’ya gelmemesini Cumhuriyetçiler bile tepkiyle karşıladılar. “Dış ilişkiler Komitesi”nin Cumhuriyetçi Başkanı Bob Corker dahil kıdemli birçok Senatör, Haspel’in oturumlara katılmasını istiyordu.

Senato teamülleri ‘ulusal güvenliği’ ilgilendiren oturumlara CIA başkanlarının katılması yönünde. İddialara göre, Haspel’in Senato oturumlarına katılmasına Beyaz Saray izin vermedi. Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ise gazetecilere yaptığı açıklamada Beyaz Saray’ın baskı yaptığı iddialarını kabul etmedi. Bolton, Haspel’in neden oturumlara katılmadığına ilişkin soruya ise tatmin edici bir açıklama getirmedi.

CIA Başkanı Haspel’in oturuma katılmaması oylamanın sonucunda etkili oldu. Senato’nun önümüzdeki hafta gerçekleşmesi beklenen oturumundaysa, ‘silah satışları’ dahil olmak üzere Suudi Arabistan’a uygulanabilecek yaptırımlar konusunda ‘iki partili’ bir uzlaşma aranması bekleniyor. Senato’dan Trump’ı üzecek bir karar çıksa bile tasarının ayrıca “Temsilciler Meclisi”nde onaylanması gerekiyor. Hali hazırda Meclis’te “Cumhuriyetçiler” çoğunlukta olduğundan Trump tasarının onaylanmayacağını düşünüyor. Ancak 6 Kasımda yapılan seçimlerde Demokratlar “Temsilciler Meclisi”nde çoğunluğu elde ettiler. Ocak 2019’da Demokratların kontrol edeceği Meclis yeni bir tasarıyla Trump’ı Suudi politikasında değişiklik yapmaya zorlayabilir. Yani “Suudi defteri” pek kapanacak gibi görünmüyor.

Senato’nun verdiği mesajın Trump’ı ciddi olarak etkilediği, Arjantin’de düzenlenen “G-20 Zirvesi”nde Prens Muhammed Bin Selman’la görüşmemesinden belli. Trump, Prens ile aynı fotoğraf karesinde görünmemek için büyük çaba harcadı. Prens, Rusya Devlet Başkanı Putin ile neşeli şekilde tokalaşmasına rağmen Trump’tan böyle bir jest görmedi. Trump ve kızı İvanka’nın başkalarıyla sohbet eden Prens’e hiç de hoş olmayan bir nazarla baktıkları fotoğraf karelerine yansıdı. “G-20 Zirvesi” için aile fotoğrafı çekilirken Trump’ın, salonda karşılaştığı Prens Muhammed ve Putin ile selamlaşmadan, tokalaşmadan yanlarından geçmesi dikkat çekti. Beden dili önemli, Trump’ın dili Prensin “Kaşıkçı Cinayeti”nden sorumlu olmadığını söylerken Zirve’deki tavırlarıyla, mimikleriyle aslında tam tersini düşündüğünü gösteriyor.

#ABD
#Donald Trump
#Cemal Kaşıkçı
#Suudi Arabistan