Trump’ı çevreleme harekâtı!

04:0027/12/2016, Salı
G: 17/09/2019, Salı
Abdullah Muradoğlu

Donald Trump
'ın başkanlık koltuğunu devralmasına 25 gün kaldı. ABD'de devlet içinde bir kesim Trump'ı sindirebilmiş değil. Seçilmesini engelleyemeyen çevreler, Trump'ın '
Rusya
', '
Türkiye
' ve '
İran
' konusundaki tavrını değiştirmesi için bastırıyorlar. Bu bastırmanın dolaylı yollarla, bilhassa ABD dışında gelişen olaylar aracılığıyla gerçekleştirilmek istenildiğini bilhassa belirtmeliyiz.


Trump'ın Başkanlık koltuğuna oturuncaya kadar ABD içinde ve dışında birçok gelişmenin yaşanacağı ihtimal dahilindeydi. Hem seçimlerden önce ve hem de sonra

“Demokratlar

”,

Putin'

in Trump'ın seçimleri kazanmasını sağlamak için '

siber saldırı

' talimatını bizzat verdiğini iddia ettiler. Bu konuyla ilgili, ABD'nin karar alma mekanizmaları üzerinde etkin olan kurumlar (FBI, CIA, Dışişleri, Pentagon, Adalet Bakanlığı, vs.) arasında yaşanan tartışmalar bu meselenin henüz kapanmadığını gösteriyor.



Tartışmalar Trump'ın Başkanlık koltuğuna oturmasıyla bitmeyecek görünüyor. Amaç, Trump'ı tartışmalı halde tutmak, rota değiştirmesini engellemek. Öte yandan Türkiye'nin Rusya ile ilişkileri düzeltmesinin, Halep'in boşaltılması ve ardından Suriye konusunda Rusya ve İran ile işbirliğine gitmesinin ABD'de dikkatle not edildiği muhakkak. Bu işbirliğinin Irak'ta da gerçekleşmesi ABD'nin bölgedeki pozisyonunu ciddi şekilde etkiler. Tam da bu sırada Rusya'nın Ankara Büyükelçisi

Andrey Karlov

bir suikast sonucunda öldürüldü. “

Karlov Suikasti

”nde, Suriye'de (ve tabii Irak'ta), mevcut pozisyonun stratejik bir seviyede değişmesini istemeyen güçlerin parmağı olabileceği düşünülüyor.



Bu arada Rusya Devlet Başkanı

Vladimir Putin

, Trump'a gönderdiği yeni yıl mektubunda ABD ile Rusya arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini ümit ettiğini bildirmiş. Trump hislerini “

Putin'den çok hoş bir mektup aldım, düşünceleri çok doğruydu. İki tarafın da bu düşünceler ışığında ilerleyebilmesini ve farklı bir yoldan gitmemesini umuyorum

” sözleriyle ifade etmiş. Yani, Trump, her ne olursa olsun, Rusya'ya ilişkin görüşlerinden vazgeçmeyeceğini bir kez daha deklare etti.



Trump, Çin konusunda da farklı bir tutum izleyeceğinin işaretlerini verdi. Tayvan lideri

Tsai Ing-wen

ile yaptığı telefon görüşmesi Pekin için hazmedilmesi zor bir girişimdi. Tayvan, Çin'in en hassas noktası ve Trump parmağını bu noktaya bastırarak Pekin'in sinir uçlarını harekete geçirdi. “

Beyaz Saray

”dan yapılan açıklamayla Trump'ın telefon görüşmesinin ABD'nin 'Tayvan politikası'nda bir değişikliğe işaret etmediği kaydedildi. Trump kanadıysa, Trump'ın ABD'nin Tavyan politikasının farkında olduğunu duyurdu. Ancak bu açıklamalar Pekin'in '

Trump huzursuzluğu

'nu gideremedi.



Çin ile ilişkilerin gerginleşmesi halinde Rusya'nın takınacağı tavır ayrıca merak konusu. Çin ve Rusya, “

Şangay İşbirliği Örgütü

”nün kurucu ortakları. Trump yönetiminin Çin ile arayı iyice açması, Çin ve Rusya arasındaki stratejik ortaklık ilişkisinin test edilmesini gerektirecek. Uluslararası ilişkilerin böyle bir yanı var. Domino taşlarından biri devrildiğinde diğer taşlar da birbiri ardı sıra devriliyor.



Özetle söylemek gerekirse, dünyanın gözü Trump'ın izleyeceği politikaya kilitlenmiş durumda. Bu kilitlenme hali dalgalanmalara sebebiyet veriyor. İttifaklar çatırdıyor, gizli, açık, ittifak arayışları sürüyor, herkesin gözü bir diğerinin üzerinde. '

Dünya sistem

i'ndeki 'yazılım' iyice demode olmuş durumda. Yeni bir yazılımsa, dünya sisteminde söz sahibi olmak isteyen güçler arasında uzlaşmaya bağlı. Yeni yazılımda birilerine yer açılacak, birileriyse dışarda kalacak. Bu da ayrı bir çatışma sebebi.


#Donald Trump
#Şangay İşbirliği
#Andrey Karlov
#Rusya
#İran