Trump, “Stone Kuralları” ve “QAnon”

Ronald Reagan’dan bu yana Cumhuriyetçi Başkanlara kampanya danışmanlığı yapan Roger Stone 40 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Stone ABD’nin en şöhretli kampanya kurtlarından biridir. Kampanya danışmanlığının yanısıra lobici geçmişi de olan Stone’un siyasi kariyeri yirmi yaşındayken Richard Nixon’un başkanlık kampanyası ekibine katıldığı 1972’de başladı.

Stone, Rusya’nın 2016’daki Başkanlık seçimlerine Trump lehinde çeşitli yollardan müdahale ettiklerine ilişkin olarak başlatılan “Rusya Soruşturması”nda kilit isimlerden biriydi. Stone hakkındaki suçlamalar ise Demokrat Başkan Adayı Hillary Clinton’a ait e-posta mesajlarının “Wikileaks” tarafından yayınlanmasıyla ilgiliydi. Clinton’ın Dış İşleri Bakanlığı dönemini de içeren Wikileaks Belgeleri , Trump’ın seçimleri kazanmasında bir hayli yardımcı olmuştu.

İddiaya göre, Trump’a kampanya danışmanlığı yapan Stone, Cllinton Belgeleri’nden haberdardı ve “WikiLeaks”’in kurucusu Julian Assange ile işbirliği yaptı. “Rusya Soruşturması” kapsamında gözaltına alınan Stone Kasım 2019’da Kongre’ye yalan söylemek ve adaleti engellemekten suçlu bulunmuş ve 20 Şubat 2020’de de 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Daha o günlerde Trump’ın Başkanlık af yetkisini kullanarak Stone’u kurtaracağı söyleniyordu.

Stone 14 Temmuz’da hapse girecekti. Ancak Trump özel bir af kararnamesi imzalayarak Stone’un hapse girmesini engelledi. Trump ve çevresi Stone’un “Rusya Soruşturması” dahil olmak üzere Trump karşıtı bir “Cadı Avı”nın kurbanı olduğunu savunuyor. Bu özel af kararnamesine tabii “Demokratlar” şiddetli tepki gösteriyorlar. Demokratlar’a göre Trump kendisiyle ilgili bir soruşturma sonucunda jüri tarafından suçlu bulunan Stone’u Başkanlık yetkisini kötüye kullanarak affetti. Trump’ın Stone’u kurtaran kararnamesine Cumhuriyetçi Parti’den sadece Senatörler Mitt Romney ve Pat Toomey itiraz etti. Kendisi de daha önce Başkan adayı olan Romney parti içinde Trump’a muhalefet eden nadir siyasetçiler arasında.

Stone hapis cezasını atlattıktan sonra yaptığı ilk açıklamada Kasım 2020’deki seçimlerde Trump’ın kampanyası için çalışacağını ilan etti. “Axios” haber sitesine konuşan Stone, “Stone Kuralları” ndan birini izlemeye devam edeceğini belirterek, “Yasayı çiğnemeksizin, adayımın seçilmesi için gereken her şeyi yapacağım” dedi. “Stone Kuralları”, Stone’un çok satan kitaplarından birinin adı. Seçim mevzuatındaki boşluklardan azami ölçülerde istifade etmeyi içeren bu kurallar etik dışı olduğu gerekçesiyle medyada çokça tartışılmıştı 140 taktikten oluşan Stone Kurallarından biriyse, “Nefret, aşktan daha güçlü bir motivasyon kaynağıdır” idi. Nefret duygusunun seçimlerde kullanılması Stone’cu bir taktik olarak şöhret kazandı.

Stone’un bir diğer taktiğiyse “Büyük Yalan tekniği”dir. Bu taktiğe göre basit şekilde tekrar edilerek canlı tutulan “Büyük Yalan” geniş bir kitle desteği bulur. Bu taktik, “gerçek ayakkabısını giyerken, yalan dünyayı dolaşır” veya bizde olduğu gibi “çamur at, tutmazsa izi” sözüyle de ifade edilir. Barack Obama’nın Kenya’da doğduğu ve bu sebeple ABD Başkanı olamayacağına dair bir yalan keza bu taktikle ilgiliydi. Kimi Cumhuriyetçilere göre Stone bir siyasi bilgedir. Tabii etik dışı kuralların bilgelik gibi sunulması ayrı bir kurnazlık gerektiriyor. Demokratlara göreyse Stone bir düzenbazdır. “Stone Kuralları”ysa Niccolò Machiavelli’nin 16. Yüzyılda kaleme aldığı “Prens” kitabının kötü bir versiyonundan başka bir şey değildir.

ABD’medyasında yer bulan bir diğer konuysa, Trump yanlısı komplo teorileriyle şöhret olan “QAnon’” ile ilgili. İnternette dudak uçuklatan komplo teorilerini dillendiren ve sosyal medyada önemli bir takipçi kitlesi olan “QAnon” adlı bu grubu destekleyen birçok kişi Kasım seçimlerinde Temsilciler Meclisi için aday oluyor. Oregon eyaletinde QAnon takipçisi olarak bilinen Jo Rae Perkins ise Senato için koşacak imiş. Bu gelişmenin 2020 seçimlerinde enteresan komplo teorilerinin havada uçuşacağının işareti olarak görüldüğünü belirtmeliyiz.