20 Ocak 2025’te Beyaz Saray’da Joe Biden ’dan ABD Başkanlığı görevini devralmaya hazırlanan Donald Trump yeni kabinesini büyük ölçüde tamamladı. Kezâ Kabine dışında Beyaz Saray’da ve diğer üst düzey görevlerde atamalar aşağı yukarı tamamlanmış görünüyor. Trump ilk Başkanlık dönemine kıyasla siyasi ajandasına daha sadık isimleri seçtiği anlaşılıyor. Trump ilk döneminde “ Müesses Nizam Cumhuriyetçileri ”nden birçok ismi Kabinesinde görevlendirmişti. Bu isimler Trump’tan çok müesses nizama sadakat
20 Ocak 2025’te Beyaz Saray’da
Joe Biden
’dan ABD Başkanlığı görevini devralmaya hazırlanan
Donald Trump
yeni kabinesini büyük ölçüde tamamladı. Kezâ Kabine dışında Beyaz Saray’da ve diğer üst düzey görevlerde atamalar aşağı yukarı tamamlanmış görünüyor.
Trump ilk Başkanlık dönemine kıyasla siyasi ajandasına daha sadık isimleri seçtiği anlaşılıyor. Trump ilk döneminde “
Müesses Nizam Cumhuriyetçileri
”nden birçok ismi Kabinesinde görevlendirmişti. Bu isimler Trump’tan çok müesses nizama sadakat göstermiştiler. Diğer yandan Trump’ın ilk kabinesi “
Küreselciler
”le “
Ulusalcılar
”ın tuhaf bir karışımıydı. Benzer şekilde
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi
içinde de taban tabana zıt gruplar yer alıyordu.
Daha çok Demokratların, liberallerin ve küreselcilerin baskın olduğu yerleşik bürokrasi Trump’ın siyasi ajandasını ilerletmesine engel teşkil etmişti. Bu durum “
Başkanlar gelir giderler, bürokrasi yerinde kalır
” deyişiyle niteleniyordu. Bürokrasinin ayak diremesi sebebiyle Trump 2016 seçim kampanyasında vaat ettiklerinin çoğunu yerine getirememişti.
Trump’ın ilk döneminde dört Ulusal Güvenlik Danışmanı, iki Dış İşleri Bakanı, biri vekaleten üç Savunma Bakanı görev yaptı. Beyaz Saray’daysa biri vekaleten dört Özel Kalem Müdürü görev yaptı. Beyaz Saray’da kilit görevlerdeki birçok isimse ya istifa etti ya da azledildi.
Trump’ın kovduğu isimler arasında
John Bolton
da yer alıyordu. Trump kaşarlanmış bir
Neocon
olan Bolton’ı, Siyonist milyarder
Sheldon Adelson
’ın tavassutuyla Ulusal Güvenlik Danışmanı yapmıştı. Trump sürekli olarak ayağına dolandığı için Bolton’ı kovmuştu. Trump’ın Beyaz Saray Başstratejisti Steve Bannon da benzer gerekçelere kovulanlar arasındaydı.
İlk döneminde Trump, ana akım Amerikan medyasında “
Odadaki Yetişkinler
” tarafından dizginlenen bir Başkan olarak nitelendi. Çoğu emekli general olan “Odadaki Yetişkinler”den müesses nizam Cumhuriyetçileri kastediliyordu. Dizginlenmekten hoşlanmayan Trump “Odadaki Yetişkinler”den kurtulduysa da dört yıllık Başkanlık döneminin sonuna gelmişti.
5 Kasım seçimlerinde Cumhuriyetçiler hem Beyaz Saray’ı, hem de Senato ve Temsilciler Meclisi’ni kontrol etme gücünü elde ettiler. Dolayısıyla Trump ikinci başkanlık görevinde çok daha rahat hareket edeceğini düşünüyor. Yeni dönemde Senato ve Temsilciler Meclisi’nde daha fazla sıkı Trumpçı yer aldı. Ancak “Amerikan Kongresi”nin iki kanadında Trump’ın her istediğini yapmasına rıza göstermeyecek çok sayıda Merkezci Cumhuriyetçi de bulunuyor.
Trump’ın Adalet Bakanlığına sıkı Trumpçı
Matt Gaetz
’i aday göstermesi Temsilciler Meclisi ve Senato’daki Cumhuriyetçiler içerisinde fırtınalar estirmişti. Gaetz’in Senato’dan onay alması tehlikeye düşmüştü. Gaetz adaylıktan çekilmek suretiyle Trump’ın itibarını kurtarmış oldu.
Uzun yıllar Senato’daki Cumhuriyetçilere liderlik yapan
Senatör Mitch McConnell
ise yeni dönemde “Çoğunluk Lideri” olmayacağını önceden ilan etmişti. Merkezci bir Cumhuriyetçi olan McConnell, Trump’la birçok konuda ihtilaf yaşamıştı. Trumpçılar tarafından sevilmeyen McConnell Çoğunluk Liderliğinden ayrılmış olsa bile bir süre daha Senato’da görev yapacak.
Senato Çoğunluk Liderliğineyse merkezci Cumhuriyetçilerden
Senatör John Thune
seçildi. Thune, sıkı Trumpçıların desteklediği
Senatör Rick Scott
’a karşı yarışmıştı. Thune, daha önce Trump tarafından “
Sözde Cumhuriyetçi
” olarak da itham edilmişti. Thune, Trump ile arasını düzeltmiş olsa bile Senato’daki Merkezci Cumhuriyetçilerle de ilişkisini iyi tutmaya çalışacak.
Trump da Senato’daki dengeyi dikkate alarak bazı merkezci Cumhuriyetçileri kabinesinde görevlendirdi. Bunlardan birisiyse Dış İşleri Bakanlığına aday gösterdiği
Senatör Marco Rubio
idi. Neocon zihniyetli Rubio da,
Senatör Lindsey Graham
gibi sonradan Trump ile yakınlaştı. Senato’da “
Amerikan müdahaleciliği
”nin en şahin isimlerinden olan Rubio’nun adaylığı hem merkezci Cumhuriyetçiler, hem de merkezci Demokratlar tarafından sevinçle karşılandı. Aynı sevinç Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanlığına getirdiği
Mike Waltz
için de yaşanıyordu.
Trump’ın kabine üyeleri konusunda bütün Cumhuriyetçiler aynı hisleri paylaşmıyorlar. Trump’ın yeni kabine üyeleri, Trump’a sadakatleri bir tarafa bırakılacak olur ise çeşitli başlıklarda taban tabana zıt görüşlerdeler. Örnek vermek gerekirse Trump’ın
Ulusal İstihbarat Direktörlüğü’
ne getirdiği eski Demokrat vekillerden
Tulsi Gabbard
ile Marco Rubio aynı havada değiller. Merkezci Cumhuriyetçiler’in Gabbard’tan hoşnut olmadıkları biliniyor.
#ABD
#Donald Trump
#Abdullah Muradoğlu
