Seri katilin “kendini savunma hakkı” var mı?

04:0013/10/2024, Pazar
G: 13/10/2024, Pazar
Abdullah Muradoğlu

Josef Stalin ’in yakınındaki bir adama kafası takıldığında, onu “ sorun ” haline getirdiğinden söz edilir. O kişiyi ortadan kaldırdığındaysa, “şimdi sorun kalmadı” dediği söylenir. Amerikalılara göre de bir yerde bir sorun varsa, bu, kişilerle ilgilidir. O kişi veya kişiler ortadan kalktığında her şeyin normale döneceğini düşünürler. Amerikalılar Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da olduğu gibi, bu yaklaşımın sorunları daha da derinleştirdiğini görmezden gelmeyi tercih ediyorlar. İsrail de, liderlerini

Josef Stalin
’in yakınındaki bir adama kafası takıldığında, onu “
sorun
” haline getirdiğinden söz edilir. O kişiyi ortadan kaldırdığındaysa, “şimdi sorun kalmadı” dediği söylenir. Amerikalılara göre de bir yerde bir sorun varsa, bu, kişilerle ilgilidir. O kişi veya kişiler ortadan kalktığında her şeyin normale döneceğini düşünürler. Amerikalılar Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da olduğu gibi, bu yaklaşımın sorunları daha da derinleştirdiğini görmezden gelmeyi tercih ediyorlar.
İsrail de, liderlerini ortadan kaldırdığında “
Filistin Direnişi
”nin son bulacağını vehmediyordu. Yeni nesil Filistinleri öldürmeyi “çimleri biçmek” olarak gören İsrail’in katliamları ritmik bir süreç içeriyor. Yüzlerce lideri katledilmesine rağmen her nesilde “Filistin Direnişi” küllerinden yeniden doğuyor. Süreçler “Filistin Direnişi”ni boşa çıkarmanın boşunalığını gösteriyor. İsrail şimdi de Filistinlileri soykırıma uğratarak tüm Filistin topraklarını ilhâk edeceğini zannediyor. Gazze’yi kuma, çöle çeviren İsrail, ABD’den aldığı güçle Lübnan’ı da çöle çevirmeye kalkışıyor.
ABD BM Güvenlik Konseyi’nin veto yetkisine sahip 5 Daimi üyesinden biri. BM’nin itibarını korumakta ABD’nin sorumluluğu var. İsrail BM Genel Sekreterini “
istenmeyen adam
” ilan etti, yanı sıra Güney Lübnan’da konuşlu “
BM Barış Gücü
” askerlerine ateş açtı, dört askeri yaraladı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamalarsa İsrail’e boş bir telkinden öteye geçmiyor.
İsrail ordusu BM askerlerine “kazara” ateş açıldığını iddia ediyor. İsrail ‘
kazara
’ soykırım yapıyor, kazara bebekleri, çocukları öldürüyor, barışçıl gösteri yapanları kafalarından vuruyor. İsrail Gazze’de gıda ve ilaç dağıtan yardım kuruluşlarının mensuplarını da kazara öldürüyor. İsrail söylediğinin yalan olduğunu biliyor, ABD’yse herkesin bu yalana inanmasını bekliyor.
Trump’ın Başkanlığı döneminde Ulusal Güvenlik Konseyi’nde Ortadoğu danışmanlığı yapan
Matthew RJ Brodsky
, Güney Lübnan’daki İrlandalı askerlerin görev yaptığı BM karakollarını İsrail’in bombalamasını, sonra da üzerlerine yanıcı napalm bombaları atılmasını istemiş. İrlanda “
Filistin devleti
”ni tanıyor, Filistinliler’i destekliyor. Brodsky’nin İrlanda düşmanlığı buradan geliyor. Gazze örneği ortada. İrlandalı askerlerin yakılarak öldürülmelerini tavsiye eden Brodsky’nin Lübnanlılar için ne tür bir ölüm hâyâl ettiğini tahmin etmek zor değil.
Her ne yaparsa yapsın, Amerika tarafından sorgusuz sualsiz destekleneceğine dair duyduğu güven, İsrail’i canavarlaştırdı. İsrail’in katliam zincirine şimdi de bir soykırım eklemesine cüret etmesinin sebebi de, bu. Onlarca yıldır ABD sözde “çözüm
getireceğiz
” diyerek “Filistin Devleti”ne giden yolun önünü kapadı. İsrail’i tepeden tırnağa silahlandıran ABD “
dürüst arabulucu
” olmadığını gösterdi. ABD “çözüm” değil, “çözümsüzlük” getiren bir rol oynadı.

Bir seri katil düşünün. Yargılanmayacağını biliyor, hiç kimsenin kendisini cinayet işlemekten alıkoyamayacağından, şahitlerin susturulacağından, mağdurların seslerinin bastırılacağından emin. Seri katil kendisine seri şekilde silah temin eden ağababasının arkasında duracağından şüphe etmiyor. Ağababasına göreyse seri katil sadece kendini savunma hakkını kullanıyor.

Paramparça edilen çocukların, kadınların feryatları seri katilin de, ağababasının da uykularını kaçırmıyor. Seri katillerin acımasız oldukları, kurbanlarını insan olarak bile görmedikleri bilinir. Seri katil için tek önemli şey, performansıdır. Ağababasıysa seri katilin suçlu olup olmamasıyla ilgilenmez. Onun tek başarı ölçüsü, seri katilin aklanmasını sağlamaktır.

Seri katiller yakalanana kadar öldürmeye devam ediyorlar. Kendi isteğiyle öldürmeyi bırakan bir seri katil bilinmiyor. Çoğu ölümden korkar imiş, çünkü kendileri ölürse başka insanları öldüremezler. Hepsinin öldürmek için kendince mantıklı bir sebebi vardır ve kutsal bir amaca hizmet ettiklerini düşünürler. Cinayetten sonra bir sakinleşme dönemine giren seri katiller için bu süre kişiye göre değişebiliyor. Bu özellikler seri katillerin tipik özellikleri arasında yer alıyorlar.

İsrail beş yüz kiloluk, bin kiloluk, iki bin kiloluk bombalar kullanarak daha fazla masum insanı öldürüyor. İnsanları aç-susuz, ilaçsız, evsiz bırakarak acı çektirmekten adeta haz duyuyor. İsrail bir seri katilin ordulaşmış hali gibidir ve durdurulana kadar öldürmeye devam edecektir.

#israil
#orta doğu
#Abdullah Muradoğlu