“Soğuk Savaş” döneminin bölünmüş Avrupa’sında karşı karşıya olan iki askerî ittifak vardı: “ NATO ” ve “ Varşova Paktı ”. NATO’ya “ABD”, Varşova Paktı’na ise “ Sovyetler Birliği ” hükmediyordu. İki taraf da muhtemel bir saldırıya cevap vermek için askerî harekât plânları yapıyordu. 1990’ların başlarında “Soğuk Savaş” son buldu, Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı’ysa dağıldı. Batı Avrupa’yı muhtemel bir Sovyet saldırısına karşı savunmak için kurulduğu söylenen NATO ise genişleyerek yola devam etti.
döneminin bölünmüş Avrupa’sında karşı karşıya olan iki askerî ittifak vardı: “
” ve “
”. NATO’ya “ABD”, Varşova Paktı’na ise “
” hükmediyordu. İki taraf da muhtemel bir saldırıya cevap vermek için askerî harekât plânları yapıyordu. 1990’ların başlarında “Soğuk Savaş” son buldu, Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı’ysa dağıldı. Batı Avrupa’yı muhtemel bir Sovyet saldırısına karşı savunmak için kurulduğu söylenen NATO ise genişleyerek yola devam etti.
Birkaç gün önce “
” haber ajansının yayınladığı haberde, NATO’nun Rusya’nın muhtemel bir saldırısına karşı ittifak üyelerinin nasıl karşılık vereceklerine ilişkin harekât plânı hazırladığı duyuruldu. Binlerce sayfalık bu plânın 11-12 Temmuz’da Litvanya’da yapılacak NATO Zirvesi’nde onaylanması bekleniyor imiş. “Soğuk Savaş”tan sonra NATO, ilk defa Rusya’ya karşı böyle bir plân yapıyordu.
Zirveye ev sahipliği yapan Litvanya daha önce “Varşova Paktı”nın içinde yer alıyordu. 31 üyeye ulaşan NATO’nun neredeyse yarısı eskiden “Varşova Paktı”nın içindeydi. Bu üyeler, o dönemde NATO’nun askerî harekât planlarında “
” taraftaydılar. Varşova Paktı’na ev sahipliği yapan Polonya ile eskiden Sovyetler Birliği içinde yer alan Baltık ülkeleri bugün NATO’daki en Rusya karşıtı ülkeler.
“Soğuk Savaş”ta NATO Batı Avrupa’yı “
” olarak niteliyordu. Merkez Cephe’yi 57
Varşova Paktı tümenine karşı sadece
26 NATO tümeni savunacaktı. “Varşova Paktı’nın askeri gücü Doğu Almanya ve Çekoslovakya’da yoğunlaşmıştı. NATO’ya göre Varşova Paktı’nın tank ve mekanize piyade birlikleri çok süratli şekilde Batı Almanya’ya, oradan da Manş Denizi ve Atlantik kıyılarına ulaşacaktı. Bu yüzden NATO plânlarında “
” bile bir ‘seçenek’ olarak yer alıyordu.
O günler geride kaldı, “
” ve “
” levhaları değişti. Rusya ise hâlâ “düşman” kategorisinde. Oysa Sovyetler’in dağılmasından sonra Rusya’nın NATO’ya alınması bile tartışıldı. Rusya NATO’ya kabul edilmeyecekse bile “
” programıyla ‘yakında’ tutulmalıydı. Diğer bir seçenek Rusya’nın”
” içerisinde yer almasıydı. Böylece Rusya “
”nin paydaşı olacaktı. Bu seçenekler fiyaskoyla sonuçlandı. Amerikalılar Ruslar’a NATO’nun bir santim bile genişlemeyeceğine dair sözlü taahhütler vermiştiler. Amerikalılar verdikleri sözde durmayacaklardı.
ABD kendisini “Soğuk Savaş’ın yegâne galibi, Rusya’yı ise bu savaşın yegâne kaybedeni olarak gördü. Antik Yunan tarihçilerinden
Atinalı General Thukydides
’in ünlü “
” kitabında aktardığı gibi, kaybeden taraf, kazanan tarafın dikte edeceği şartlara boyun eğmeliydi. Thukydides’in oyun kitabından hareket eden Amerikalılar da “Soğuk Savaş”ın iki süper gücünden biri olan Rusya’ya “üçüncü sınıf güç” muamelesi yaptılar. Ruslar bu küçümsenmeyi içlerine sindirmediler. İşin uzmanları
’in sıra dışı yükselişinde bu küçümsemenin baskın rol oynadığı konusunda mutabıklar.
ABD ve NATO, Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO’ya üyeliği için hep “
” yaktı. NATO’nun sözde “
” politikasının 2008’deki “
”na ve 2022’de başlayan “
”na zemin hazırladığına inanılıyor. 2008’de NATO, Ukrayna’nın er-geç İttifak’a alınacağına dair sözler vermişti. O dönemde ABD’nin Rusya Büyükelçisi olan, şimdiki “
” Başkanı
ise Washington’ı bu konuda uyarmıştı. “
” tarafından yayınlanan bir belgeye göre Büyükelçi Burns, Washington’a gönderdiği mesajda Ukrayna’nın NATO’ya kabul edilmesinin sadece Putin için değil Rus seçkinleri nezdinde de tüm kırmızı çizgilerin en parlağı olduğuna bilhassa dikkat çekiyordu.
Kiev Yönetimi Temmuz’daki Zirve’den Ukrayna’nın üyeliği için net bir takvim ve yol haritası istiyor. Polonya ve Baltık devletleri Ukrayna’nın en sıkı destekçileri. ABD ve Almanya dahil İttifak’ın diğer üyelerininse Ukrayna’ya “
” teklif etmenin kısa vadeli bir seçenek olmadığı konusunda görüş birliğine vardıkları söyleniyor. Bu bilgilere bakılacak olur ise “Ukrayna-Rusya Savaşı”nın devam etmesi gerekçe gösterilerek Kiev’in “
” talepleri Temmuz Zirvesi’nde kabul görmeyecek.
#Politika
#NATO
#Rusya
#Ukrayna
#Abdullah Muradoğlu