1964 yılında Sivas Yıldızeli’nde doğdu. Yükseköğrenimini Gazi Üniversitesi Metalurji Bölümü’nde tamamladı. Yeni Nesil ve Yeni Asya gazetelerinde çalıştıktan sonra HBB TV’de muhabir ve haber müdürü olarak görev yaptı. TGRT’de Ankara Haber Müdürlüğü görevini üstlendi. 2001- 2011 tarihleri arasında Yeni Şafak Gazetesi’nde haber müdürü olarak görev yaptı. 2011’den bu yana Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilciliği görevini yürütüyor. Erhan Seven ile birlikte kaleme aldığı Muhsin Yazıcıoğlu’nu anlatan “İşkence Koğuşlarından Siyaset Meydanlarına: Alperen” ve “Ateşten Yıllar: Siyasette Said Nursi Tartışması” adlı kitapların yazarı olan Abdülkadir Selvi, evli ve 3 çocuk babası.
Mustafa Balbay, 30 Mayıs 2003 tarihli günlüklerine MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun"un şu sözlerini not düşmüştü:
"1. Ordu"dan gelen mektuplara bakarsanız, 1. Ordu"da her şey hazır, ihtilale hazırlanıyorlar."
Şenkal Atasagun"u bu açıklama yapmaya iten sebep, Cumhuriyet Gazetesi"nde çıkan Balbay imzalı, "Genç subaylar rahatsız" manşetiydi.
3 Kasım 2002 seçimlerinde AK Parti tek başına iktidara gelmiş, ama bir grup asker bundan hiç memnun kalmamıştı. Özellikle de 28 Şubat sürecinde etkili olan isimler, "Yeni bir Refah Partisi" ile karşı karşıya olduğu refleksi ile hareket ediyorlardı. Yeni bir Refah iktidarı varsa, gönderilmeliydi. Ya Refahyol"u gönderdikleri yöntemle AK Parti"yi de gönderecekler ya da Menderes gibi Recep Tayyip Erdoğan"ı devireceklerdi.
MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun"un,"1.Ordu"da her şey hazır, ihtilale hazırlanıyorlar" dediği olay, sadece 1.Ordu Komutanı Çetin Doğan"ın başkanlığında icra edilen "Balyoz darbe planı" değildi elbette ki. MİT"te başka bilgiler de vardı.
Çünkü aynı tarihlerde Ankara"da komutanlar toplantı üstüne toplantı yapıyorlardı. "Özden Örnek Günlükleri"ni takip etmekte yarar var.
3 Aralık 2003
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök"ün Başkanlığı"ndan yapılan, YAŞ"a hazırlık Toplantısı"nda, söz alan komutanlar, "Her şey elden gidiyor" havasında konuşuyordu. Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman; "Seçimden önce muhtıra vermeliyiz" önerisini getirdi.
Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ise, "Muhtıra vermeye niyetim yok" diye kestirip attı. O ana kadar, "Ayışığı" darbe planı gündemdeydi. Ondan sonra "Sarıkız" hazırlandı.
10 Mart 2004
"Hava Kuvvetleri Komutanı (İbrahim Fırtına) ve Jandarma Genel Komutanı (Şener Eruygur) hemen "10 Mart"ta ihtilal yapalım" diye bastırmaya başlamışlar. Kara Kuvvetleri Komutanı onları şimdilik frenlemiş."
O Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman"dı.
Yani Balyoz darbe planıyla ilgili olarak, "Artık yeter demek istiyorum" diye "Balyoz" gibi açıklama yapan Aytaç Yalman.
Başlarda AK Parti"ye geciktirilmeden muhtıra verilmesini savunan Yalman bir süre sonra, saf değiştirecekti. Özden Örnek"in anlattığına göre darbe fikrine ABD ve AB"den destek olmaması mı, 12 Eylül"de olduğu gibi halkın bizi kurtarın diye askerin kapısını aşındırmaması mı orası belli değil. Belki biri belki hepsi.
Özden Örnek"in günlüklerine kulak vermekte yarar var:
20 Ocak 2004
"Jandarma Genel Komutanı (Ş.E) daima bir ihtilal özlemi içerisinde, "bir an önce bu işi yapalım" şeklinde konuşuyordu."
Ne yapacaktı asker?
Helva yapmayacaktı elbette ki...
Özden Örnek"in, 3 Şubat 2004"te,"Konuşmamıza darbe konusu ile devam ettik" dediği, 5 Şubat 2004"te ise günlüğüne, "Önce "darbe olabilir mi?" konusunu açtık" diye günlüğüne not düştüğü olay.
Görülüyor ki, AK Parti"nin iktidara gelmesiyle birlikte 1.Ordu"da Çetin Doğan"ın, Ankara"da ise ilk başlarda Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök dışındaki diğer Kuvvet Komutanlarının daha sonra ise Şener Eruygur ile İbrahim Fırtına"nın ısrarla darbe planı yaptıkları anlaşılıyor.
Aytaç Yalman ise, 1 Şubat 2004 tarihli günlüklerde yer aldığı gibi, "Ben Şener ile İbrahim"in davranışlarını tasvip etmiyorum" dediği andan itibaren bu gruptan kopmuştu.
Dahası, Aytaç Yalman, "MİT"ten gelen habere göre, JGKK"nın bütün faaliyetleri biliniyor ve yasa dışına çıktığı değerlendiriliyor" derken, sobelendiklerinin farkındaydı.
Aytaç Yalman"ın, Balyoz darbe planlarıyla ilgili, "Üç günlük seminerin bir gününde emrime aykırı olarak, EMASYA Planı"nın görüşüldüğünü, seminere gönderdiğim müşahit generalden öğrendim. Bu seminer emre aykırı olarak yapılan, muaşeret kurallarına uymayan, amacını ve haddini aşan bir kahramanlık gösterisinden başka bir şey değildir" sözlerinin yukarıdaki "Darbe Günlükleri"nin" ışığında değerlendirin istedim.
Buna bir de, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök"ün, "Yanlış hedefe ateş etmemek lazım. Kimse bu işleri yapanlar, onlara sorulmalı" sözlerini ekleyelim.
Neymiş?
Kimse bu işleri yapanlar onlara sorulmalıymış.
Çetin Doğan"a soruldu. Diğerlerine de soruluyor. Bir de o dönemin tanığı MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun"a sorun. Sahi bu işler Şenkal Atasagun"a neden sorulmaz? MİT"in arşivinden neden yararlanılmaz?
Merak işte.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.