7 Haziran'a göre, 1 Kasım seçimleri öncesinde siyasi tabloda farklılıklar var.Rüzgar farklı yönden esmeye başladı. Bu iklim tek başına iktidar çıkaracak mı, yoksa Türkiye koalisyon sarmalına mı girecek bunu 1 Kasım akşamı sandıklar açılınca öğreneceğiz.7 Haziran'a göre 1 Kasım seçimlerindeki farklılıklar neler?7 Haziran'dan önce, AK Parti oylarında gerileme vardı.1 Kasım'dan önce ise AK Parti oyları yükseliyor.7 Haziran'dan önce AK Parti'den MHP'ye oy kaymaları vardı.1 Kasım'dan önce ise MHP'den
7 Haziran'a göre, 1 Kasım seçimleri öncesinde siyasi tabloda farklılıklar var.
Rüzgar farklı yönden esmeye başladı. Bu iklim tek başına iktidar çıkaracak mı, yoksa Türkiye koalisyon sarmalına mı girecek bunu 1 Kasım akşamı sandıklar açılınca öğreneceğiz.
7 Haziran'a göre 1 Kasım seçimlerindeki farklılıklar neler?
7 Haziran'dan önce, AK Parti oylarında gerileme vardı.
1 Kasım'dan önce ise AK Parti oyları yükseliyor.
7 Haziran'dan önce AK Parti'den MHP'ye oy kaymaları vardı.
1 Kasım'dan önce ise MHP'den AK Parti'ye oy akışı yaşanıyor
7 Haziran'dan önce AK Parti seçmeni partisini eleştiriyordu.
1 Kasım'dan önce AK Parti seçmeni, partisini destekliyor.
7 Haziran'dan önce HDP barajı aşacak mı diye soruluyordu.
1 Kasım'dan önce ise AK Parti tek başına iktidar olacak mı diye soruluyor.
7 Haziran öncesinde rüzgar AK Parti'nin aleyhine esiyordu, 1 Kasım öncesinde ise rüzgar AK Parti'den yana esiyor.
7 Haziran'dan önce CHP'den barajı aşması için HDP'ye kayma vardı.
1 Kasım'dan önce CHP yükselişte.
7 Haziran'dan önce HDP'yle birlikte MHP de tırmanıştaydı.
1 Kasım'dan önce ise MHP geriliyor.
7 Haziran'dan sonra koalisyon görüşmelerinde takındıkları olumlu tavır nedeniyle istikrarı önemseyen geniş kitleler nezdinde AK Parti ve CHP olumlu bir izlenim bıraktı.
7 Haziran'da kimlik siyaseti yapan MHP ve HDP'ye destek veren halkımız, ülke yönetimi söz konusu olunca, siyasetin iki ana kolonu olan AK Parti ve CHP'yi tercih etti.
Seçimlerde son düzlüğe girildi. 5 gün sonra sandık başında olacağız. Herkesin merak ettiği soru şu: 2 Kasım pazartesi sabahı Türkiye, tek başına iktidara mı yoksa koalisyona mı uyanacak?
1 Kasım'da çıkacak olan sonuçlar Türkiye'nin 4 yılını şekillendirecek. 2019 yılına kadar ya koalisyonlar girdabında sürükleneceğiz ya da tek başına iktidar tarafından yönetileceğiz.
Bu soruların cevabını alabilmek için ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu ile konuştum.
“
Yurtdışında seçimlere katılımın yüksek olması AK Parti'nin oylarını artırıyor. Ak Parti, 7 Haziran'dan bu yana ilk kez tek başına iktidara bu kadar yakın duruyor
” dedi.
İbrahim Uslu, 7 Haziran'da çıkan sonucu Mayıs başında bulan araştırmayı yöneten kişiydi. AK Parti'nin kurulduğu günden bu yana da düzenli olarak bu partiyle çalışıyor. ANAR, sonuçlarına çok güvendiğim bir araştırma kuruluşu. Uslu'ya yurtdışı oylarının AK Parti'ye ne getireceğini sordum.
“
Yurtdışı oylarıyla ilave olarak AK Parti'ye 9-10 milletvekili geliyor
” dedi. AK Parti 7 Haziran'da 21 yerde kıl payı milletvekilliği kaybetmişti. Kıl payı kazandıklarının sayısı ise 7. yurtdışı oyları en çok kıl payı kaybedilen yerleri etkileyecek.
Uslu'ya göre tek bilinmeyen yurt içinde seçimlere katılım oranının ne olacağız?
“Eğer yurtdışında olduğu gibi yurtiçinde de seçimlere katılım oranı yüksek olursa, 1 Kasım'da AK Parti'nin tek başına iktidar olması mümkün”
Üst üste yapılan seçimler nedeniyle, halkımız sandık yorgunu. Kamuoyu araştırma kuruluşları seçimlere katılım oranının yüksek olacağını söylüyor ama katılım oranı düşük olursa, AK Parti bundan nasıl etkilenir?
İbrahim Uslu, AK Parti'nin tek başına iktidar olmasının önündeki en büyük risk olarak tanımlıyor bu durumu. 7 Haziran seçimlerine katılım oranı yüzde 83.92 olmuştu. AK Parti'nin tek başına iktidar olabilmesi için seçimlere katılım oranı 1 Kasım'da en az yüzde 83.92 olmalı. Hele hele altına hiç düşmemeli. Seçimlere katılım oranı düşük olursa AK Parti tek başına iktidar olma imkanını yakalayamayabilir.
İbrahim Uslu, 7 Haziran'dan bu yana AK Parti'nin oylarının yükseldiğini anlatıyor. Bir tek Ankara patlamasından sonra AK Parti oylarında yarım puanlık bir düşüş yaşanmış. İlginç bir nokta. Ankara patlamasından sonra sol oylar yükselişe geçmiş. CHP'nin oyları 1 puan HDP'nin oyları ise yarım puan artmış. CHP ilk kez yüzde 27'yi aşmış, HDP oylarının kenetlenmesini sağlamış.
Görünen o ki bu seçimlerde oyları gerileyen tek parti MHP olacak. Meclis dışından da Saadet Partisi.
MHP'den bir puan AK Parti'ye, 1 puan CHP'ye kaymış. Muhafazakar-milliyetçi MHP'liler AK Parti'ye, ulusalcılar CHP'ye.
AK Parti 1 puan SP ve BBP'den almış. İbrahim Uslu, ”
Şu anda
bıçak sırtı durum devam ediyor
” diyor. AK Parti'nin tek başına iktidar olabilmesi için ”
1 milyon oya ihtiyaç var
” diye konuşuyor. Bunu nereden sağlayacak?
AK Parti tek başına iktidar olabilmesi için eski seçmenini ikna edecek. “
Eğer geçen seçimlerde sandığa gitmeyen yüzde 4-4.5 oranındaki AK Parti seçmeninin yarısı partisine oy verse AK Parti tek başına iktidarı yakalayabilir
.”
Bu durumda, tek başına iktidarın anahtarı AK Parti'nin eski seçmeninin elinde bulunuyor. Bu durumda AK Parti doğarsa kendi küllerinden doğacak.
1 milyon oy seçim sonuçlarını 2 puan etkiliyor. Bu çok önemli ama imkansız bir oran değil. AK Parti sadece İstanbul'da sağlayabileceği bir oy artışı ile bunu elde edebilir. Ama bu seçimde değil, 1 milyon oy, bir oy bile çok değerli.
İbrahim Uslu'nun seçimlere ilişkin son sözü, ”
İlla koalisyon olacak diye bir şey yok. Tek başına iktidar mümkün
” diye bitirdi.
Kıl payı yakalanan tek başına iktidarda Türkiye'nin yönetilmesi sorun olabilir. İbrahim Uslu o nedenle, kolayca yönetilebilecek bir tek parti iktidarı için milletvekili sayısını 285 olarak alıyor.
AK Parti'nin tek başına iktidarı için tünelin ucunda ışık göründü. Ama asıl önemli olan milletin daha iyi bir gelecek ışığını görebilmesi.
#seçimler
#İbrahim Uslu
#partilerin oy oranları
