CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen, Fransa Ulusal Meclisindeki sözde Ermeni soykırımını inkar etmeyi suç sayan yasa teklifinin Fransa anayasasına, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtti.
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ ve Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan'dan oluşan CHP heyeti, sözde Ermeni soykırımının inkarını suç sayan yasa teklifinin Fransa Ulusal Meclisinde yarın yapılacak görüşmelerini izlemek üzere Fransa'ya gitti.
THY'ye ait uçakla Paris'e hareketten önce açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen, Fransız Ulusal Meclisinin sözde Ermeni soykırımını inkar etmeyi suç sayan ve "Ermeni soykırımı olmamış" diyenleri 5 yıl hapis ve 43 bin Avro para cezasına çarptıracak bir yasa teklifini görüşeceğini hatırlatarak, "Burada Fransız parlamenterlerin nasıl bir tavır alacaklarını tarih penceresinden gözleyeceğiz" dedi.
Teklifin uluslararası hukuka, Fransa anayasasına ve Avrupa İnsan Hakları Sözlemesi'ne aykırı olduğunu savunan Öymen, "Tasarı kabul edilirse, İsmet Paşa'nın tabiriyle gerçekten Fransa için itibar kırıcı bir gelişme olacaktır" diye konuştu.
Bu teklifin Türkiye ile Fransa arasındaki tarihi dostluğa çok olumsuz yansımaları olacağını belirten Öymen, şunları söyledi:
"Biz geçen hafta Paris'te bunun engellenmesi için çaba sarf ettik. Bazı milletvekilleri bu tasarının son derece saçma, anlamsız, yanlış ve hukuka aykırı olduğunu belirten beyanlarda bulundular. Ama öyle anlaşılıyor ki iç politika düşünceleri birçok milletvekilini etkilemiş. Bu tasarıya karşı olan çok sayıda milletvekilinin oylamaya katılmayarak bu tasarıya dolaylı destek verme ihtimali yüksektir. Bundan sonra bir senato aşamasından geçecekse de biz bu tasarının bu aşamada engellenmesini istiyoruz. "
Türkiye'nin ne tepki göstereceğinin ve Türk hükümetinin nasıl bir karar alacağının önemine işaret eden Öymen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Umuyorum ki Başbakan'ın sözlerini biz ya da kamuoyu yanlış anlamıştır.
(Biz onlara aynı şekille karşılık vermeyeceğiz.
Kana kan, dişe diş politikası yürütmeyeceğiz) gibi sözler söylemişti. Biz umuyoruz ki bu sözler bunlara karşı tepkisiz kalacağız, çaresiz kalacağız anlamına gelmemektedir. Eğer o anlama gelirse gerçekten Türkiye itibarından, saygınlığından çok şey kaybeder. Bu gibi girişimlere mutlaka karşılık vermek lazımdır. Diplomasi bunu gerektirir, uluslararası ilişkilerin kuralı budur. "
Ermenistan Türkiye'nin uluslararası ilişkilerine bu kadar zarar verirken 70 bin Ermeni'nin Türkiye'de kaçak olarak bulunmasının akla ve hukuka aykırı olduğunu ifade eden Öymen, şunları kaydetti:
"Fransız kamuoyunu, Fransız politikacılarını, Avrupa'nın diğer ülkelerindeki politikacıları ve Avrupa Parlamentosu üyelerini sürekli olarak Türkiye'ye karşı kışkırtan Ermenistan'a karşı gerekli tedbirleri almak lazım.
Ermenistan, Türkiye'ye karşı meydanı boş bulabileceğini zannetmemelidir. Hiçbir ülke başka ülkeden kaçak işçilere göz yummazken biz marifet yapıyormuşuz gibi bunlara göz yumuyoruz. Buna benzer alınacak çok tedbir vardır. Ermenistan hem Türkiye'ye bu kadar zarar vereceği, hem de hiçbir karşılık görmeyeceği izlenimine hiçbir zaman kapılmamalıdır.
Aynı şey Fransa için de Türkiye'nin çıkarlarına, itibarına zarar verecek başka ülkeler için de söz konusudur. CHP iktidarında hiç kimse Türkiye'nin haysiyetine bu şekilde davranma imkanına sahip olamayacaktır. "
Dostlukların tek taraflı olmadığını vurgulayan Öymen, "Bir dostluğu tahrip etmek kolaydır, nesiller boyunca oluşturulan bu dostluğu tahrip etmek yanlıştır.
Ne yazık ki Fransız milletvekilleri iç politika düşüncelerinin esiri olmuşlardır ve dostlukların önemini yeterince anlayamamaktadırlar" dedi.
Bir ülkenin çıkarına ve haysiyetine zarar verecek olanın mutlaka bir bedel ödemesi gerektiğini kaydeden Öymen, "Yeter ki Türkiye'nin başında onun bedelini ödetecek hükümet olsun. Umarız ki hükümet bu sınavdan başarıyla geçecektir.
Geçmesi için biz de destek oluruz. Ama hükümet buna karşı sessiz ve çaresiz kalırsa o zaman biz tepkimizi halkla beraber gösteririz" şeklinde konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ da yasa tasarısına karşı Türkiye'nin de Cezayir misillemesi yapmasının son derece yanlış olacağını savundu.
Konunun TBMM'de bazı komisyonlarda ele alındığını ve Cezayir'de Fransızlar'ın soykırım yaptıkları konusunda Fransa'nın suçlanması, itham edilmesinin öngörüldüğünü ifade eden Elekdağ, "Bu (Cezayir misillemesi) son derece yanlıştır. Yanlış olmasının sebebi de Türkiye'nin kendi tezlerine zarar vereceğidir" dedi.
Elekdağ, Ermeni yasa teklifinin Fransız meclisinden geçerek senatoya gelmesi halinde, bunun Fransa'daki Ermeni lobisinin elinde Türkiye'ye karşı sürekli kullanacağı bir koz olacağını söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç da "1700'lerin sonundan itibaren bugüne kadar baktığımız tarihi dilim içerisinde hem Osmanlı İmparatorluğu, hem de bugünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin ne gibi düşmanlıklarla, ne gibi sahte dostluklarla ve sahte ittifaklarla çevrilmiş olduğunu çok iyi görmemiz gerekiyor" diye konuştu.
Fransa ile olan ilişkilerde tamamen iç politikaya dönük birtakım çıkar hesaplarının Türkiye üzerinden görülmesi döneminin yaşandığını ifade eden Koç, "Bu son derece yanlış, akılsız, mantıksız. Açıklanacak hiçbir yönü yok. Bu yanlıştan dönmeleri gerekiyor. Dönmezlerse de Türkiye kendi yoluna, kendi çizgisinde, kendi dostluklarıyla, ittifaklarıyla devam edecek" dedi.
CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan da "Türkiye gibi büyük ve onurlu bir ülke, Fransa'daki bir kaç siyasetçinin seçim telaşı nedeniyle bir seçim malzemesi olmasını asla kabul etmeyecektir" şeklinde konuştu.