Kuleli, Işıklar ve Maltepe Askeri Liselerinden Hava Kuvvetleri adına mezun olan 210 öğrenciden 130'u sağlık muayenesinden geçemediği için Kara Harp Okulu'na, geriye kalan 80 öğrenci Hava Harp Okulu ÖSU kampına katıldı. Ancak bu 80 öğrenciden 60'a yakını “baskı ve yıldırmayla” karşılaştıklarını öne sürerek kamptan ayrıldı.
Kuleli, Işıklar ve Maltepe Askeri Liselerinde Hava Kuvvetleri adına mezun olan ve Hava Harp Okulu Öğrenci Seçme Uçuşu (ÖSU) kampına katılan 80 öğrenciden, yaklaşık 60'ı baskı ve yıldırmayla karşılaştıkları iddiasıyla kamptan ayrıldı. Çocukları kendi isteğiyle ayrıldığı için 33 bin YTL tazminat ödeyecek olan veliler, durumu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert'e bir dilekçeyle bildirdi. Veliler, çocuklarının Hava Harp Okulu yönergesi gereğince Kara Harp Okulu'na alınması gerektiğini savundu.
Hava Harp Okulu adına 2002-2006 yılları arasında Kuleli, Işıklar ve Maltepe Askeri Liselerinden mezun olan 210 öğrenciden 130'u sağlık taramasından geçemediği için Kara Harp Okulu'na kayıt yaptırırken, 80 öğrenci de 14 Temmuz 2006'da Yalova'daki ÖSU kampına alındı. Kendilerine baskı ve yıldırma politikaları uygulandığını ileri süren yaklaşık 60 öğrenci kampın ilk haftasından itibaren ayrılmaya başladı.
Öğrenciler ayrılırken, Hava Harp Okulu Öğrenci Seçim yönergesi uyarınca Kara Harp Okulu'na alınacaklarını zannederken, 6 Ağustos 2006'da ÖSU kampına yeniden çağrıldılar. Adı geçen yönetmelikte, “ÖSU eğitimini kaybeden, elenen ya da kendi isteği ile ayrılan askeri lise kaynaklı adaylar, Kara ve Deniz Harp Okulu Komutanlıkları emrine katılmak üzere tertip edilirler” deniliyor. İkinci kez çağrılan öğrenciler yine aynı gerekçelerle kamptan ayrıldı. 19 Ağustos'ta yeniden çağrılan öğrencilerden bazıların 3 sortilik uçuşlar yaptırılarak 1 Eylül'deki intibak eğitimine katılmaları istendi. ÖSU kampından ayrılan öğrencilerden biri Kara Harp Okulu Komutanlığı'na yazdığı dilekçede bu durumu şöyle anlatıyor:
“1 Eylül 2006 tarihinde intibak eğitimi için Hava Harp Okulu Komutanlığı'na katıldım. Ancak, bu eğitimler sırasında daha önce ÖSU kampında Kara Harp Okulu'na geçmek için dilekçe vermiş olanlardan, sonradan yapılan çağrılar üzerine uçuş eğitimini geçtikleri belirtilen çok sayıdaki askeri öğrenci üzerinde son derece ağır ve yoğun bir baskı uygulanmış ve sürekli olarak istekle ayrılma dilekçesi vermeye zorlanmış ve bu zorlamalar üzerine pek çok askeri öğrenci tekrar istekle ayrılma dilekçesi vermek zorunda bırakılmıştır. Ben de bu baskı ve zorlamalar sonucu askeri öğrencilikten ayrılma dilekçesini ikinci defa vermek zorunda bırakıldım. Bu dilekçemdeki ayrılma isteği ile ilgili ifadeler benim gerçek irademi yansıtmamaktadır. Benim gibi ikinci defa ayrılma dilekçesi verenlerin de gerçek iradesi değildir.”
Hv. Plt. Kur. Yb Sami Özatak, Hv. Plt. Kur. Yzb. Veli Aydın, Hv. Per. Yzb Hüseyin Zorlu ile Hv. Plt. Üstğm. Mustafa Aydın'dan oluşan heyet, durumu bir tutanakla ailelere bildirirken, tutanakta şöyle denildi:
“Velisi bulunduğunuz HHO öğrenci adayı… Harp Okulları yönetmeliğinin 63'üncü madesi gereğince kendi isteğiyle imzalamış olduğu dilekçesi doğrultusunda HHO öğrenci adaylığından çıkma yönündeki talebi üzerine HHO öğrenci adayı sıralı komutanları ile görüştürülmüş, kararını yeniden gözden geçirmesi istenmiş, HHO öğrenci adaylığından çıkma yönündeki kararı ve okuldan çıkması durumunda geri dönmesinin mümkün olmadığı ve maddi tazminat ödemek durumunda olduğu kendisine bildirilmiştir.”
Kendilerine ulaşan tutanaklar sonrasında durumu birer dilekçeyle Cumhurbaşkanı Sezer ve Orgeneral Cömert'e ileten aileler, şöyle dedi:
“Çocuğumuzun kampta gördüğü psikolojik baskılar nedeniyle ruhsal sağlığı bozuldu. Haksızlığa uğradı. Askeri lise sonrası Askeri akademiye devam etme hakları ellerinden alındı. Sizin erdemli ellerinize emanet ettiğimiz bizlerin çok değerli varlıkları olan çocuklarımıza, sürekli hakarete, aşağılamaya dayalı, kişiliği tamamen yok edici psikolojik ve fiziksel baskı yoluyla bir çeşit işkence yaparak bir ömür boyu üzerinden atamayacakları travmalar yaşatmaya hiçbir kurum ya da kuruluşun hakkı yoktur. Türk Silahlı Kuvvetleri adaletin, etiğin, şevkatin, merhametin, cesaretin güzel uygulamaları ile düşman askerlerinin gözünde bile saygın yere oturmuştur. Biz de o nedenle bu kurumumuzla gurur duyarız, evlatlarımızı da bu gururla bu hizmete yollarız. Bizim evlatlarımız sizin evlatlarınız olur diyebiliriz. Ama hiçbir büyük evladına travma yaşatacak kötü davranışlar yapmamalıdır. Ordunun iç yönetmeliğine aykırı bir suçları varsa cezalandırılıp, gerekirse Ordudan atılmalıdır. Ancak 'sinirlerinin sağlamlığını ölçüyoruz' maskesi ile bir oyunun parçası yapılmamalıdır. Bizim yerimizde olsanız çocuğunuzu haddi aşan böyle bir ortama tekrar yollar mıydınız? Hem haksızlığa uğradık, hem de tazminata hükmedildik.”
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı H. Bülent Serim, 21 Eylül'de B.01.0.YKB.02.55-1284-5318 sayı ile veli başvurusuna yanıt verdi. Köşk'ün verdiği yanıtta ise şu görüşlere yer verildi:
“Bu yıl Maltepe Askeri Lisesi'ni bitiren oğlunuzun Hava Harp Okulu'na katılmaya hak kazanmak üzere Yalova'daki ÖSU kampına katıldığını, burada gördüğü psikolojik baskılar nedeniyle ruhsal sağlığının bozulduğunu belirten, haksızlığa uğradığı iddiasını ve konunun araştırılması istemini içeren başvurunuz, aşağıda belirtilen yazımızla Milli Savunma Bakanlığı'na iletilmiştir.”
Öğrenciler daha Askeri liseye girmeden önce velilerine imzalatılan senetler tazmin edilecek. Hava Harp Okulu Öğrenci Seçme Uçuşu Aile Bilgilendirme Formu'nda bu durum velilere, “Öğrenci Hava Harp Okulu ÖSU veya Kara Harp Okulu intibak eğitimi sırasında askeri öğrencilikten ayrıldığı taktirde muhtemelen 33.435 YTL tazminat ödemek zorunda kalacaktır” diye açıklandı.