Yeni adli yılın ilk grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, 301. madde konusunda gerekirse bir değişikliğe gidilebileceğini belirterek, “Ancak yasa değişikliği tek başına yeterli değil. Zihniyet değişimine de ihtiyaç var” diye konuştu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 301. Madde konusunda gerekirse değişiklik yapabileceklerini belirterek, "Uygulamada suçu engellerken meşru hak ve özgürlükleri sınırlayan noktalar ortaya çıkarsa gereken tadilatı da yaparız. Bundan kimsenin endişesi olmasın. 301. Maddede tarif edilen suçlar ile eleştiri arasındaki çizgiyi daha da netleştirmeye yönelik somut önerilere açığız"dedi.
301. Maddede değişiklik yapmanın yeterli olmayabileceğine işaret eden Erdoğan, "Hak ve özgürlükleri yerleştirmek için sadece yasaları değiştirmek tek başına yeterli olmuyor. Onun için zihniyet değişimine de ihtiyaç var" diye konuştu.
AK Parti grubunda yaptığı konuşmada 301.Madde konusuna geniş yer veren Başbakan Erdoğan, "Hak ve özgürlükleri yerleştirmek için sadece yasaları değiştirmek tek başına yeterli olmuyor. Onun için zihniyet değişimine de ihtiyaç var. Neticede yasaları yorumlayıp, uygulamak insanların işi. Zihniyet değişimi öyle akşamdan sabaha olmuyor. Bu zaman isteyen bir süreç. Hala buna adapte olamayan bir çok zihniyet temsilcileri var. Ama zaman onların da bu zihniyet değişimine alışmalarını sağlayacaktır. Onun için sabırlı olmak zorundayız" dedi.
Erdoğan, "Uygulamada suçu engellerken meşru hak ve özgürlükleri sınırlayan noktalar ortaya çıkarsa gereken tadilatı da yaparız. Bundan kimsenin endişesi olmasın. 301. Madde tarif edilen suçlar ile eleştiri arasındaki çizgiyi daha da netleştirmeye yönelik somut önerilere açığız. Bunları da iktidar-muhalefeti ile beraber değerlendirip gereken adımları atarız. Tüm bunları suistimal etmek suretiyle eleştiri ile hakareti birbirine karıştıran çevreler var. 'Bizim sınırsız özgürlüğümüz olmalı.' Yok böyle bir şey. Benim sınırlı alanım içine girebilirsin ne de ben senin sınırlı özgürlük alanına girebilirim. Özgürlük alanlarına bir defa tecavüz olmamalı" diye konuştu.
Hükümetin AB'ye tam üyelik heyecanında en küçük bir eksilme olmadığını kaydeden Başbakan Erdoğan, 'Sağlanan bu başarıyı, hiç kimsenin küçümsememesi gerekir. Reform sürecini, hız kesmeden ve asla heyecanımızı kaybetmeden devam ettiriyoruz' dedi. AB sürecinin yavaşladığına ilişkin eleştirilere de tepki gösteren Erdoğan, "Biz AB sürecine asla dostlar alış-verişte görsün anlayışı ile yaklaşmadık" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan CHP ve MHP'nin AB yasalarına karşı çıkmasına tepki gösterirken, "Ülkemizde göreve geldiklerinde AB ile ilgili her hazırlanan maddeye imza koyanlar, AB müktesebatına imzayı koyanlar bugün nasıl da AB'ye karşı tavır içine girdiler? Bu insanlarla ülkede siyaset yapacaksınız. Mümkün mü? Bunlar geçmişte bunu yaptılar. Her türlü imzaları attılar. Ama iktidardan düştükten sonra AB düşmanı oldular. Siyaset dürüstlük, samimiyet ister" dedi.
Kıbrıs'a da değinen Erdoğan, "Kusura bakmasınlar Kıbrıs'ta söyleyeceğimizi 24 Nisan öncesinde söyledik. AB'nin istediğini söylemeyen Güney Kıbrıs'tır. Onlardan alsınlar. BM çözüm planına gereken desteği verdik. Bunun adaletle alakası yok. Bütün bunlara rağmen birileri çıkıyor, ağzı olan konuşuyor. Önünde bilgisayarı olan tuşa basıyor. Kıbrıs peşkeş çekildi. Söyle dediğin zaman cevap yok. İKÖ'de bizden önce bir cemaat, topluluk idi. Bizim dönemimizde KKTC olmuştur" dedi.
Erdoğan konuşmasında, "Bu özgürlük hiçbir insana hakaret etme yetkisini vermemelidir. Eleştiriye evet, ama hakarete hayır. Türkiye'de şöyle bir anlayış gelişmeye başladı. Bu da çok çirkin. Siyasetçi hakarete uğruyor, şimdi onun tanımı değişti. Bu 'ağır eleştiri'ye girer diyor. Küfre varıncaya kadar, bizim değerlerimizde, geleneğimizde, göreneğimizde, ahlak değerlerimizde tamamıyla ifade edemediğimiz şekilde konuları siyasetçiye yapılınca ağır eleştiri, bunu konuşanlara yönelik yapıldığı zaman hakaret. Bunu neyle izah edeceğiz? Hakaret ise siyasetçi için de her türlü makam için de hakarete girer. Siyasetçi bu ülkenin şamar oğlanı mı? Bir taraftan özgürlük, demokrasi diyeceğiz. Ondan sonra vurun abalıya. Buna tabii ki tahammül mümkün değildir" diye konuştu.
Erdoğan, AK Parti'nin, yeni yasama yılındaki ilk grup toplantısında yaptığı konuşmada, ramazan ayının, tüm İslam dünyasına, Türkiye'ye ve insanlığa hayırlar getirmesini diledi. 22. Dönem 5. yasama yılının da hayırlı olmasını dileyen Başbakan Erdoğan, milletvekillerine şöyle seslendi:
"Bugün, TBMM tarihinde bir ilki daha hep birlikte yaşıyoruz. Demokrasi tarihimiz boyunca bir dönemde ilk kez 5. yasama yılını gerçekleştireceğiz. Çünkü bundan önceki 4 yasama dönemi boyunca, TBMM, ülkemizin gelecek 10 yıllarına damgasına vuracak değişim hareketinin itici gücü ve öncüsü olmuştur. Bundan 4 yıl önce büyük sıkıntılar, istikrarsızlıklar ve suistimallerle neredeyse felaketin eşiğine gelmiş olan Türkiye, bugün şükürler olsun bütün dünyanın hayranlıkla izlediği büyüme atılımını ardı ardına gerçekleştirmektedir. "
Başbakan Erdoğan, AK Parti milletvekillerine iftar yemeği verdi. Erdoğan, dün akşam Lale Kültür Merkezi'nin restoranında konuk ettiği milletvekillerine yeni çalışma döneminde kendilerini yoğun bir çalışmanın beklediğini söyledi. TBMM'nin 1 Ekim'de başlayacak olan yeni yasama döneminde önemli yasa tasarılarının Genel Kurul'a geleceğini dile getiren Erdoğan, vekillerden oylamaları kaçırmamalarını ve oturumlara eksiksiz katılmalarını istedi. Erdoğan, böyle bir dönemde muhalefetin engellemeler yaparak kendilerini zor duruma düşürmeye çalıştığını, bunun da milletvekilleri tarafından vatandaşa iyi anlatılması gerektiğini söyledi. Erdoğan'ın ev sahipliğini yaptığı iftar yemeğinde çorba, Ankara tava, tatlı ve iftariyelik ikramı yapıldı.