AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Kretschmer, geçmişteki benzer davalarda olduğu gibi, Elif Şafak davasının da beraatla sonuçlanmasını "olumlu bir adım" olarak niteledi, ancak "konunun burada bitmediğini" belirtti.
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfının, "Almanak: Türkiye, Güvenlik Sektörü ve Demokratik Gözetim" adlı yeni yayınının tanıtımına katılan Hansjörg Kretschmer, çıkışta gazetecilerin Elif Şafak davası ve TCK'nın 301. maddesine ilişkin sorularını yanıtladı.
"Geçmişteki benzer davalarda olduğu gibi Elif Şafak'ın da beraat etmesi olumlu bir adım, ancak konu burada bitmiyor" diyen Kretschmer, "fikirlerini demokratik şekilde ifade ettikleri için birçok kişi hakkında dava açılmasına neden olan 301. maddenin kaldırılması ya da en azından yeniden düzenlenmesi gerektiği konusunda ısrarcı olduklarını" kaydetti.
Hükümetin bazı üyelerinin, 301. maddede değişikliğe gidilebileceğinin sinyallerini verdiğinin hatırlatılması üzerine Kretschmer, "durumda değişiklik yapmaya yönelik herhangi bir girişimin ne sonuçlar getireceğini beklemeleri gerektiğini" söyledi.
Kretschmer, "Bana göre, 301. maddede yeniden düzenleme yapılıp yapılmayacağı bile belli değil. Hükümet içinden farklı sesler geliyor. Uygulamayı bekleyelim diyenler var" diye konuştu.
"İfade özgürlüğüyle uyumlu bir yeniden düzenleme yapılacaksa o zaman sorun yok. Ancak somut olarak neler çıkacağını görmemiz lazım" diyen Kretschmer, bazılarının, sorunu 301. maddenin değiştirilmesinden ziyade, "zihinsel bir problem" olarak tanımladığının hatırlatılması üzerine, bunda biraz doğruluk payı bulunduğunu belirtti.
Söz konusu maddeye karşı, yeni TCK'nın kabulü sırasında da eleştirilerinin olduğunu, ancak üyelik müzakerelerinin başlaması yolunda çok geç bir zamana rastlaması nedeniyle ekstra koşul getirmek istemediklerini kaydeden Kretschmer, şunları söyledi:
"Ancak bunun iyi bir madde olmadığını ve uygulamayı görmemiz gerektiğini söyledik. Gördüğümüz uygulamaysa fikirlerini ifade eden kişilere karşı açılan sonu gelmez davalar oldu. "
Kretschmer, bu davaların çoğu beraatla sonuçlansa da, bunun demokratik bir ülkede görülmesi gereken bir vaziyet olmadığını kaydetti.
"Savcıların düşünmeden giriştikleri hareketler ve bazı davacıların anlaşılamayan iddialarının problem yarattığını" savunan Kretschmer, "301.
maddenin ele alınması gereken bir duruma geldik. Artık, 'uygulamanın neler getireceğini görelim' diyemeyiz" ifadesini kullandı.
Kretschmer, 9. reform paketinin onaylanması ve 301. maddede değişikliğe gidilmesinin, AB'nin Türkiye'deki reform süreci hakkındaki olumsuz görüşünü değiştirip değiştirmeyeceğine ilişkin soru üzerine, 9. reform paketinden olumlu sonuçlar çıkması ya da 301. maddede yapılacak olası bir değişikliğin, doğal olarak İlerleme Raporuna yansıtılacağına işaret etti.
9. reform paketinin, 8'inciden 2 yıl sonra geldiğine ve bu sürede yasama alanında çok fazla şeyin yapılmadığını anımsatan Kretschmer, 9. reform paketi dışında da, daha fazla reforma ihtiyaç duyulan çok geniş bir alanın bulunduğunu, sadece 9. reform paketi kabul edilerek ve 301. maddede değişiklik yapılarak, Kopenhag siyasi kriterlerinin tamamlanmış olmayacağına dikkati çekti.