Sanayi ve Ticaret Bakanı Coşkun Ankara Şeker Fabrikasında, Pancar Alım Kampanyasının açılışını yaptı. Çoşkun 4 yıldır parasını alamayan müstahsil olmadığını belirterek, "Başbakanın, Bakanın elini öpüp avans alma dönemini kapattık" dedi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, 2006-2007 pancar alım kampanyası döneminde, 7 milyon 290 bin ton kota karşılığı pancar işlenerek, bundan 912 bin ton civarında şeker üretileceğini bildirdi.
Coşkun, TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin ile birlikte, Ankara Şeker Fabrikasında, 2006-2007 Pancar Alım Kampanyasının açılışını yaptı.
Buradaki konuşmasında, sadece tarıma dayalı sanayinin değil makina-imalat sanayi gibi diğer sektörlerin de gelişmesine katkıda bulunan şeker sektörünün, geçmiş dönemlerde siyasi kadroların yanlış politikaları sonucu verimi düşük illere kurulan şeker fabrikalarının, ihtiyaç fazlası personel alımı ve işletim bozuklukları nedeniyle sorunlarla karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Coşkun, hükümet olduklarında hastalığın teşhisini yaptıklarını, gerekli reçeteleri yazdıklarını ve verimi hedef alarak şeker fabrikalarını örnek bir yapıya kavuşturduklarını söyledi.
Özelleştirmelerde de yeni bir model belirlediklerini anlatan Coşkun, "önce güzelleştirelim sonra özelleştirelim" dediklerini kaydetti.
Türkşeker'in 2006-2007 Kampanyasının 15 Eylülde fiilen başladığını ve 30 Aralıkta sona ereceğini anlatan Coşkun, kampanya döneminde 7 milyon 290 bin ton kota karşılığı pancar işlenerek bundan 912 bin ton civarında şeker üretilmesinin beklendiğini anlattı.
Coşkun, üreticiden satın alınacak pancarın toplam bedelinin 635 milyon YTL olacağının hesaplandığını, bugüne kadar ödenen avans tutarının ise 250 milyon YTL'ye ulaştığını ifade etti.
Şeker kotasının gerekçelerine ilişkin olarak da bilgi veren Bakan, Türkiye'de seçim dönemlerinde pancara fazlaca zamlar yapıldığını söyledi.
Kendileri göreve geldiklerinde de pancara çok büyük bir fiyat biçilmiş olduğunu anlatan Coşkun, şöyle devam etti:
"Buna rağmen bugünlere kavuştuk. Aksi takdirde IMF ve Dünya Bankası'nın zorlamasıyla 7 fabrikanın kapatılması, diğerlerinin de özelleştirilmesi karara bağlanmıştı. Ancak biz bu fabrikaları kapatmadık ve verimli çalıştırıyoruz. Bazı fabrikalar ise kapatılacaktır. "
Pancar alım sisteminin; Türkiye'nin şeker ihtiyacı belirlendikten sonra bunun ne kadarının pancardan ne kadarının mısırdan elde edileceğinin hesaplanması ve kota belirlenip fabrikalara dağıtılması şeklinde işlediğini anlatan Coşkun, "30 fabrikaya dağıtılan kota, geçen yıl üretime giren 3 yeni fabrika eklenince 33 fabrikaya dağıtıldı. Doğruyu tespit edip tenkit etmek tamam, ama istismar etmek, bunları rey aracı yapmak ülkeye bir fayda getirmez" görüşünü dile getirdi.
İzledikleri kararlı politikalar sonucunda pancar bedellerinin süresi içinde ödendiğini, 4 yıldır parasını alamayan müstahsil olmadığını belirten Coşkun, "Başbakanın, Bakanın elini öpüp avans alma dönemini kapattık" dedi.
Şeker pancarı taahhüt alımları ve ekiminden önce pancar fiyatı belirlenerek üreticilere ürün seçme imkanı tanındığını da vurgulayan Coşkun, merkeze taşınan pancar miktarının yüzde 30'lardan yüzde 50'lere yükseltilmesiyle de kayıpların azaltıldığını, üretici gelir düzeyinin artırıldığını ve haksızlığın önlendiğini bildirdi.
"Toplam kaynaklar içinde öz kaynak oranı yüzde 48'lerden yüzde 80'lere çıkarılmıştır. İşletmecilik budur" diyen Coşkun, 3 yıldan beri şekere zam yapılmadığını, 4 yılda 915 milyon YTL kar elde edildiğini ve GSMH'ye 3,2 milyar YTL katkı sağlandığını bildirdi.
Coşkun, şeker ve tatlandırıcı sektöründe serbest piyasa koşullarının getirdiği bir rekabet ortamı yaşandığını, bu ortamda nişastadan elde edilen ve suni olarak üretilen tatlandırıcıların ucuz fiyatları nedeniyle şeker karşısında rakip konuma geçtiklerini söyledi.
Coşkun, burada gerekli dengenin sağlanması için daha önce serbestçe üretilebilen nişasta bazlı şekerlerin de mevzuatta yapılan düzenlemeyle kota altına alındığını bildirdi.
Konuşmasında sendikacılara da seslenen Coşkun, "(Türkiye'de şeker pahalı) diye yaygara kopartılmaktadır. Böyle bir şey yok. Özel fabrikaların ürettiği fazla şekeri ihraç gösterip iç piyasaya sattığı bilinmektedir. Müfettişlerin incelemeleri sürüyor. 40 trilyonun üzerinde ceza kesildi. Bu ayıplı üretimi sendikacı arkadaşlar gözlesin. Buna sahip çıksın istiyoruz. Yoksa (kaçak şeker var) diye basına beyanat vermekle sorun çözülmez" dedi.
Son aylarda medyada şeker fabrikalarının bir kısmının kapatılmasıyla ilgili maksatlı ve yanlış bilgiler yer aldığını da söyleyen Coşkun, şöyle konuştu:
"Bu iddiaların aksine hükümetimiz zamanında şeker fabrikaları zarardan kurtarılarak daha verimli çalışır hale getirilmiş, kapatılmaları veya yok pahasına satılmaları önlenmiştir. Özelleştirme kararı bizim aldığımız bir karar değildir. O zaman bu karara itiraz etmeyenlerin bugün bunlara itiraz etmelerini içime sindiremiyorum. Bakanlığımızın şeker fabrikalarının kapatılmasına ilişkin herhangi bir kararı yoktur. Bizden önce alınmış, eski kararları da iptal etmiş durumdayız. "