Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Şaban Erdikler, bu yılın Temmuz ayı sonu itibariyle Türkiye'ye yabancı sermaye girişinin 9,2 milyar dolar olduğunu, bu eğilimin önümüzdeki yıllarda hızlanarak süreceğini bildirdi.
YASED'in Ağustos ayındaki Barometre sonuçlarının açıklandığı basın toplantısında konuşan Erdikler, Türkiye'nin 2005 yılında yabancı sermayeden 9,7 milyar dolar pay aldığını hatırlattı.
Erdikler, "2006 Temmuz ayı sonu itibariyle Türkiye'ye yabancı sermaye girişi 2005 yılını karşılayacak düzeye geldi ve 9,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bunun 7,2 milyar doları doğrudan, 1,6 milyar doları gayrimenkul yatırımları şeklinde oldu" dedi.
Erdikler, bu eğilimin önümüzdeki yıllarda hızlanarak süreceğine inandıklarını vurguladı.
Türkiye'deki yabancı sermaye girişinin büyük ölçüde birleşme, satın alma ve özelleştirme şeklinde olduğuna, şimdi bunlara gayrimenkul alımlarının eklendiğine işaret eden Erdikler şunları kaydetti:
"Oysa hepimiz Türkiye'de sıfırdan yeni yatırımlar yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye bu tür sermaye hareketlerinden de çok büyük fayda sağlamaktadır ama gündemimizdeki en büyük sorun olan istihdamın artırılması konusunda etkin çözüm bulunması, ancak uluslararası sermayenin Türkiye'ye yeni yatırımları yoluyla sağlanacaktır. 2007 yılında başlayacak istihdam üzerinde vergi ve sosyal sigortalar yükünün azaltılması, bunlarla beraber dolaylı vergiler alanında yapılacak düzenlemelerle, verginin tabana yayılması ve vergi oranlarının aşağı çekilmesi ile Türkiye'nin yeni yatırımlar için çok cazip ülke haline geleceğini düşünüyoruz."
Türkiye'nin 2007-2008 döneminde YASED'in Stratejiye Doğru çalışmasında belirttiği yıllık 10 milyar dolar yabancı sermaye girişinin üzerinde rakamlarla karşılaşılacağını belirten Erdikler, "Türkiye artık 20 milyar dolarlık yabancı yatırımı telaffuz etmeye hazırlanmalıdır. Türkiye'yi yeni fırsatlar beklemektedir. Türkiye bu fırsatlara hazırlanmıştır" dedi.
Soruları da yanıtlayan Erdikler, bu yıl sonu için yabancı sermaye girişi beklentilerinin 12 milyar dolar olduğunu söyledi.
Erdikler, Türkiye'nin 2010'lu yıllarda 20 milyar doların üzerinde yabancı sermaye çekmeye muktedir olacağını, ortalamanın üstünde performans göstermesi durumunda 30 milyar dolarlık yabancı sermaye girişinin bile hayal olarak görülmemesi gerektiğini kaydetti.
Erdikler, "Bu ülkenin geçmişle kıyaslanmayacak kadar iyi ekonomik göstergeleri var. Zaman zaman yaşanabilecek çalkantılara rağmen bu ülkede yatırım yapılabilir görüşü hakim oluyor. Bugün oluşmuş dengelerin önümüzdeki dönemde de sürdürülmesi beklenmektedir. Önümüzdeki dönemde uluslarararası sermayenin Türkiye'ye bakışında olumsuz gelişme olmayacak" diye konuştu.
Hükümetin alması gereken önlemler bulunduğuna da işaret eden Erdikler, hükümetin elini kolunu bağlayan gereklilikler bulunduğunu, ancak faiz dışı fazlanın çıkmaya başlamasının önümüzdeki dönemde karar vericilerin elini güçlendireceğini söyledi.
Erdikler, "Vergi konusunda çeşitli ürünlerde sürdürülebilir olmayan vergi oranları ile karşı karşıyayız. Bu vergi oranları sürdürülebilir hale geldiğinde bu alanlara yatırım yapma iştahı da kabaracaktır" dedi.
Telekomünikasyondaki vergi oranlarına işaret eden Erdikler, bunun böyle bir ortamda telekomünikasyon sektöründe yeni yatırımların yapılmasında soru işaretleri yarattığını vurguladı.
Çevre ülkelerde yaşanan istikrarsızlıkların Türkiye'deki uluslararası sermaye hareketlerine olumsuz yansıdığını ifade ederek, "Bugün artık Türkiye'yi üretim üssü olarak kullanma eğilimi var. Türkiye'deki uluslararası yatırımcıların çevredeki olumsuz siyasi gelişmelerden bir anlamda endişe duyma sebebi bu" dedi.
Dünyanın büyük oyuncularının bir şekilde ajandalarına Türkiye'yi aldıklarını belirten Erdikler şunları kaydetti:
"Türkiye'deki yabancı sermaye, Türkiye'deki sağduyu konusunda son derece güven duygusu içinde. Yerli, yabancı işadamları Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin siyasi ortamı gerecek bir yaklaşımın olmayacağı konusunda görüş birliği içindeler. Bu işin uzlaşma içinde olacağına dair görüş birliği var. Ekim ayında yayınlanacak Türkiye AB raporunda da olumsuz beklenti içinde değilim. Önümüzdeki dönemde ekonomik bakımdan Türkiye'ye riskli duruma sokacak hiç bir durum yok. Devamlı olarak 'doğmamış çocuğa don biçmek' yerine sağlanan başarının tadını çıkarmak lazım. Kendimize duyduğumuz güveni siyasi anlamda da artırmamız gerekir."
Başka bir soruya karşılık da Erdikler, "Hiçbir ülke gelişmesini tamamen uluslararası sermayeye ihale ederek gerçekleştirmeyi beklememelidir. Uluslararası sermayeden azami ölçüde faydalanmak lazım. İç tasarruflar yetmiyorsa dış tasarruflara başvurmak zorundasınız. Türkiye'nin uluslararası sermayeye ihtiyacı vardır. Türkiye gibi ülkelerin uluslararası sermayeden vazgeçme lüksü yoktur" dedi.
Şaban Erdikler, Yatırım Tanıtım Ajansının bu yıl kurulması, organizasyonun tamamlanması gerektiğini de söyledi.