Küresel ısınma göçmen kuşları olumsuz etkiledi

İha
00:0012/02/2007, Pazartesi
G: 12/02/2007, Pazartesi
Yeni Şafak
Küresel ısınma göçmen kuşları olumsuz etkiledi
Küresel ısınma göçmen kuşları olumsuz etkiledi

Erken ya da geç göç eden kuşlar yumurtlamıyor ya da erken yumurtluyor. Anadolu Doğa ve Kültür Belgeselleri Derneği Başkanı Akıncı: 'Böyle devam ederse bu kuşları sadece resimlerde görebileceğiz'.

Dünyada sera gazlarının kontrolsüz salınımı ve aşırı çevre kirlenmesi neticesi yaşanan küresel ısınma, göçmen kuşların göç mevsimlerini değiştiriyor. Erken ya da geç göç eden kuşlar ya yumurtlamıyor, ya da yumurtadan erken çıktığı için yavru yaşayamıyor. Anadolu Doğa ve Kültür Belgeselleri Derneği (ADOKBEL) Başkanı Raşit Akıncı, Türkiye'nin en önemli göçmen kuş konaklarından olan Beyşehir Gölü'nde yaptıkları çalışmalarda, küresel ısınma neticesi göçmen kuşların olumsuz etkilendiğini tespit ettiklerini belirterek, "Küresel ısınma neticesi kış mevsiminin geç gelmesi güneye göç edecek göçmen kuşların göç mevsiminin değişmesine neden oldu. Bazı göçmen kuşlar erken göç ederken, bazı kuşlar hala göç etmedi. Bu mevsim değişikliği göçmen kuşlar üzerinde olumsuz etki bırakıyor. Mevsim değişikliği kuşların yumurtlama zamanlarını da etkiliyor. Belli yumurtlama dönemleri olan bu kuşların bazıları hiç yumurtlamazken, bazıları ise erken yumurtluyor ve yavru doğması gereken dönemden önce doğuyor. Bu erken doğma neticesi ise yavru uzun süre yaşayamıyor. Bu iki olay sonucu ise kuşların sayıları gün geçtikçe azalıyor" dedi. Küresel ısınmanın dışında da kuşların göç yolları üzerinde bulunan konakların kirlenmesi ve yok edilmesinin de kuşları olumsuz etkilediğini dile getiren Raşit Akıncı, "Bu konaklardan biri olan Beyşehir Gölü'nde 258 kuş tür olduğu saptanmıştı. Bu kuşlardan bir çoğu nesli tükenmekte olan kuş türleri ve resmiyette koruma altında. Ancak gerek gölün suyunun çekilmesi, gerekse kaçak sazlık kesimi bu kuşların sayılarının daha da düşmesine neden oluyor. Çünkü bu kuşlar sazlıkların arasına yumurtluyor ve bu dönemde sazlıklardan çıkmayarak buradaki böcek ve bitkilerle besleniyor. Sazlıkların kesimi ya da yakılması bu kuşların yumurtlama ve beslenme alanlarının yok edilmesi manasına geliyor. Örneğin 15 yıl öncesine kadar görülen tepeli pelikan artık yok oldu. Tepeli pelikanın yanı sıra karabatak, gece balıkçılı, küçük ak balıkçıl kuluçkaya yatmıyor ve son araştırmalarda bu kolonilerin tümüyle yok olduğu belirtiliyor. Türkiye'de 60 tane kalan toy kuşundan 15 tanesinin de bu bölgede olduğu söyleniyor, ancak bu kuşu bugüne kadar görüntüleyen olmadı. Bu kuşlarda kelaynaklar gibi koruma altında ama onlar kadar üzerine düşülmüyor maalesef" şeklinde konuştu.

Göl çevresindeki yerleşim yerlerinde yaşayan halkında bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Akıncı, "Özellikle Türkiye'de 4.5 milyon kayıtlı avcı var. Bir o kadar da kaçak avcı var. Beyşehir Gölü çevresindeki halk maalesef bu göle gelen kuşları kontrolsüzce avlıyor. Kaçak avlanmayla ilgili ağır cezai müeyyideler var ama halkımız bunları bilmiyor. Bu konuyla ilgili bilgilendirme toplantıları yapılmalı ya da kahvehanelere bilgilendirici afişler asılabilir. Çünkü avlanan insanlar, hangi hayvanın avlanıp avlanmayacağını, hangi hayvanın hangi mevsim avlanacağını ve nesli tükenmekte olan hayvanları bilmiyor. Ayrıca göl çevresinde bulunan fabrikaların atık su arıtma tesislerini kurmaları ve göle zehirli atık bırakmamaları konusunda yaptırımlar uygulanmalı. Ayrıca ilçe ve köylerde yazın kullanılmak amacıyla göletler yapılıp Beyşehir Gölü'nden bu göletlere su çekiliyor. Bu da gölün suyunun daha hızlı azalmasına neden oluyor. Bu durum böyle devam ederse 10 yıl içinde göl kalmayacak" dedi.