Daha önce 4 deprem tahmininin doğru çıktığını söyleyen bilim adamı Ronald Karel, bulutların hareketlerini takip ederek depremlerin 1 veya 1.5 gün öncesinden bilinebileceğini öne sürdü.
Merkezi İngiltere'de bulunan Meteodeprem Araştırma Merkezi'nin (Meteoquake Research Center-MRC) Başkanı olan Türk ve Fransız vatandaşı Ronald Karel, Atatürk Üniversitesi (AÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü öğretim üyeleriyle "depremlerin bulutların hareketlerinin incelenerek 24 veya 36 saat içinde önceden tahmin edilebilmesi" tezini savunan LAI Projesi'nin geçerliliğini ispatlamak için ortak bir çalışmaya imza attı.
Karel ve AÜ Coğrafya Bölümü öğretim üyeleri, projenin teknik detaylarını görüşmek üzere Erzurum'da bir toplantı yaptı. MRC Başkanı Ronald Karel, bilimsel çalışmalarla depremin 24 ile 36 saat öncesinden tahmin edilebileceğini iddia ederek, "Amacımız bilimsel olarak ispattır" dedi.
Meteorolojiye ilgisinin 9 yaşında başladığını, 12-13 yaşında iken de hava haritaları çizmeye başladığını anlatan Karel, şunları dile getirdi: "1970 yılında İstanbul'da farklı bir bulut oluşumu görünce bunları inceledim. Gece 23.00'te Gebze'de deprem oldu. Gençlik heyecanıyla bulutlarla deprem ilişkisi üzerinde çalışmaya başladım. Bingöl'de 1970'lerdeki depremi de önceden bildim. ABD, 'Depremle atmosfer arasında ilişki yoktur' deyip konuya sıcak bakmadı, Japonya ise hava haritaları göndererek beni destekledi. 1974'te Aşkale'de vatani görevimi yaparken meydana gelen 3 depremi de önceden bildim. Beni tebrik eden komutanlarım bilimsel çalışmalarım için oda tahsis edip her kitabı getirttiler. Tezimi, Aşkale'de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin desteğiyle yazdım."
LAI Projesi'nden söz eden Karel, "Litosfer, atmosfer ve iyonesfer arasındaki iletişimi kurmaya çalışacağız. Deprem öncesindeki iyonesferdeki radyo dalgalanmaları, radyo sinyalleri rahatsızlanması, radon artışı, iyonizasyon gibi konularda bulut oluşumunu, faylarda kayboluşunu bilimsel olarak ispatlamalıyız. 10-12 parametre var, biz ise sağlam olarak 2-3 parametreyi biliyoruz. Tüm parametreleri incelemek lazım. Eğer meteorolojik olmayan bulut varsa, kimyasal yapısını bulmalıyız. Kuzey Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde 1-2 fay seçip araştıracak ve ispatlayacağız" dedi.
Çalışmasının NASA tarafından desteklendiğini ifade eden Ronald Karel, Türkiye'nin meteorolojik koşullarının çalışmalar için çok uygun olduğunu, fayların belirli ve atmosferle iyonosferin de burada çok daha sakin olduğunu kaydederek, "NASA da destekliyor, çalışma 5-6 yılda bitecektir, proje 5-6 milyon dolar maliyetli" diye konuştu.
Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Bulut da, çalışmanın evrensel amaçlar güttüğünü belirterek, "Bu, tüm dünyanın ortak sorunu. İşbirliği için görüşmelerin sürdüğü çalışmada, uzman ekiplerin oluşturulması ve bölge koordinatörlüğüne hazırız. Her kesimin desteğine ihtiyaç var" dedi.
Çalışmayla, sismik aktiviteler açısından litosfer, atmosfer ve iyonosfer etkileşiminin incelenerek depremlerin önceden tahmin edilmesi öngörülüyor. İnsansız uçaklar, kablosuz kamera sistemleri, mobil atmosferik ölçüm cihazları, GPS destekli 3 boyutlu yeraltı izleme sistemleri kullanılacak projede, sahada düzenli radon ölçümleri yapılarak elektrik potansiyel alan değişimleri izlenecek. Dünya Meteoroloji Örgütü altbirimleri EUMESAT ve DEMETER'den uydu, İngiliz Kraliyet Meteoroloji Kurumu, AÜ Deprem Araştırma Merkezi verileri alınacak, eldekilerle eşleştirilip dinamik haritalara aktarılacak. Ardından Londra, İstanbul, Sofya ve NASA'ya eş zamanlı olarak aktarılacak.