Danıştay İkinci Daire, “MEB Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği”nin 7 maddesi kapsamındaki çeşitli düzenlemelerinin yürütmesini durdurdu.
Danıştay İkinci Daire, sözleşmeli öğretmenlerin zorunlu hizmet bölgesinde geçirdikleri sürenin kadrolu öğretmenliğe geçmeleri durumunda dikkate alınması gerektiğini kaydetti. Daire, ön lisans mezunlarına öğretmenlik yolunu kapatan düzenlemenin de yürütmesini durdurdu.
Danıştay İkinci Daire, Eğitim-Sen başvurusu üzerine “Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği”nin çeşitli maddelerinin yürütmesini durdurdu.
Daire, Bakanlığın yönetmelik ile öğretmenlik hakkını sadece lisans mezunlarına tanıyan düzenlemesinin yürütmesi Danıştay tarafından durdurdu. Danıştay, Milli Eğitim Temel Kanunu'nda öğretmenlik mesleğine ilişkin ön lisans mezunlarına herhangi bir sınırlama getirilmediğine dikkat çekerken, getirilmesi düşünülen düzenlemenin önceki dönemlerde ön lisans mezunu olarak öğretmenliğe atanmış olanların, alan değişikliğine bağlı yer değiştirme isteğinde bulunabilme imkanlarını ortadan kaldıracağını, bunun da olumsuz hukuki sonuçlar doğurabileceğini bildirdi.
Daire, Bakanlığın YÖK'ten bağımsız olarak öğretmenlere formasyon, sertifika ve orta öğretim alan öğretmenliği tezsiz yüksek lisans programları açma uygulamasına da geçit vermedi. Bunun ancak YÖK ile işbirliği içinde yapılması gerektiğini vurgulayan Daire, “Milli Eğitim Bakanlığı'nın hukuksal düzenlemelere aykırı olarak tek başına söz konusu programları düzenleyebilme yetkisinin bulunduğundun bahsetmek hukuken mümkün değildir” dedi.
Daire, Bakanlığın öğretmen atamalarında adaylarda aranacak özel şartlar adayların arasında sıralanan “öğrenimleri süresince en az üç kredilik bilgisayar eğitimi almış olmak veya Bakanlık onaylı bilgisayar kulanım belgesine sahip olmak” şartını da görüştü. Düzenlemeye ilişkin daha önce iptal kararı alınması nedeniyle ilişkin olarak daha önce maddeye ilişkin yürütmeyi durdurma kararı verdiği için yeni bir karar
Daire, soruşturmayla görev yeri değiştirilen öğretmenlerin, en az iki yıllık sürenin ardından il içi yer değiştirme taleplerinde soruşturma öncesi geçirdiği zamanın hesaplama dışında tutulmasını da hukuka uygun bulmadı.
Daire, yönetmeliğin aynı maddesinde valiliklere öğretmenlerin il içi yer değiştirmelerde verilen yetkiyi de kaldırdı. Valiliklerin iki yıllık sürenin dolmasını beklemeden il içinde öğretmenlerin yerlerini değiştirme yetkisinin “sınırsız istisnaların oluşması” sonucunu doğurabileceğini vurguladı. Yönetmeliğin 31'nci maddesinde yine valilere öğretmenlerin görev yerini değiştirme yönünde verilen yetki de “sınırsız” olarak değerlendirildi, yürütmesi durduruldu.
Daire, Bakanlığın da il içinde öğretmen dağılımını dengeli bir şekilde yapma amacıyla bazı okulları yer değiştirme dışında tutma yetkisinin de yürütmesini durdur. Böyle bir uygulamada ildeki tüm okulların kapsam içinde olması gerektiğine işaret edildi. Daire, yönetmeliğin 39'ncu maddesinde Bakanlığın il içi yer değiştirmelerde bazı eğitim kurumlarını dışta tutmasını sağlayan düzenlemesini de durdurdu.
Daire'nin yürütmesini durduğu kararlar arasında sözleşmeli öğretmenleri sevindirebilecek bir kararda bulunuyor. Daire, yönetmeliğin 29'ncu maddesinin (ç) bendinde zorunlu çalışma bölgelerinde sözleşmeli olarak görev yapan öğretmenlerin, kadrolu olması durumunda sözleşmeli dönemde geçirdiği süreyi zorunlu hizmet açısından göz önüne almayan düzenlemeyi hukuka uygun bulmadı. Daire, kadrolu ve sözleşmeli öğretmenler arasında zorunlu hizmet bölgesinde çalışma sürelerinin hesaplanması açısından yasa düzeyinde herhangi bir ayrımının yapılmadığını, bu yüzden yönetmelikle de böyle bir düzenleme getirilemeyeceğini bildirdi.
Daire, aynı maddede zorunlu çalışma bölgesinde çalıştığı sırada bir soruşturma veya sav üzerinden görevden uzaklaştırılan öğretmenin, daha sonra suçsuzluğu kanıtlansa da görevinden ayrı kaldığı dönemin zorunlu hizmetten sayılmamasını öngören düzenlemenin de yürütmesini durdurdu. Buna göre, öğretmenin soruşturmanın devam ettiği süre de zorunlu hizmeti içinde hesaplanacak.