MTV Türkiye'de yayınlanan BeniMTV'm programına konuk olan ünlü şarıkıcı Yaşar, “Şu anda piyasada bir sürü leş var” müzik piyasasını ve magazinleşmeyi acımasızca eleştirdi.
Gençlik ve müzik kanalı MTV Türkiye'nin çok konuşulan programı BeniMTV'm Türkiye'nin sevilen sanatçılarını ağırlamaya devam ediyor! Türk pop müziğinin melankolik adamı “Yaşar” beniMTV'm'in konuğuydu...
16 yıllık müzik hayatından, yeni albümüne ve pop müziğinin geldiği son noktaya kadar acımasızca eleştirilerde bulunan Yaşar “ “Şu anda piyasada bir sürü leş var” diyerek müzikte gelinen son noktayı anlattı.
Magazinde yer alan kişileri bir “kabile” olarak adlandıran sanatçı “ben o kabileye mensup değilim, dünyanın her yerinde de bunlar bir kabile ve 30- 40 kişi etrafında döner ve bunlar birbirlerini tutar, ara sıra bir düşer yerine biri gelir ve birbirlerinden beslenirler” açıklamasında bulunurak magazin basınında yer almadığının altını birkez daha çizdi.
Şarkılar o kadar çok ekranlarda dönmüş ve söylenmişki artık herkes ezberlemiş artık şarkıları. Birde bu şarkılarda akustik bir sound var dolayısıyla da daha keyifli oldu sanırım.
Geçen sene otel lobisinde oturken kulağıma bir müzik geldi ve yapımcıma hemen dedimki akustik bir albüm yapıyoruz dedim ve yaptık.
Ben içinde virtüözite ve solo olmayan bir müzik sevmiyorum. DJ'in baştan aşağı bana evinde, PC'sinde ya da herhangi bir şekilde yapıp bana sunduğu şeyi sevemiyorum bir türlü. Bana sanatmış gibi gelmiyor, çok paket gibi geliyor.
Bizde taklit çok fazla. Özgün şeylerin yeni yeni kıymeti bilindiğini düşünüyorum. Grup müziğinde çok büyük yükseliş var. Ama pop müzik dediğimiz kısımda ise, biz müzisyenler kendi aralarında söyler ama burada olur mu bilmiyorum ama çok fazla leş olduğunu düşünüyorum..
Herşeyden alınacak birşey var o yüzden kendini kapatamazsın. Sokaktaki bir adamdan, gördüğün bir filmden veya esen rüzgardan alırsın alacağını. Bazen de çok fazla açılmamak lazım bağını koparmamak ama çok da ona bağlanmamak geriyor. Dışardan güzel olmamış falan gibi etkilerde gelebilir ve o seni yaptığın işten soğutabilir, çünkü çok büyük aşkla yapıyorsun bu işi. O anlamda kapanmak doğru aslında.
Alper diye bir arkadaşım. Çocukluğumdan beri yakın arkadaşım ve birlikte yapıyoruz şarkıları zaten.
Yazdığım kişiler çok uzaktalar şimdi, dinletemiyorum.
Bir zaman öyle olmuş olabilir ama şarkı yazmak sadece yaşamakla alakalı değil, bir çok etki olabilir.
Geceleri uyumama aşamasındayım. Yalnız başıma uzun geceler geçiriyorum.
Evet var. O şiir kitabı yayın evi nedeniyle problem oldu ama belki yenileriyle birlikte bişey yapabilrim.
Onlar bir kabile ve ben o kabileye mensup değilim, herhalde ondan. Dünyanın her yerinde de bunlar bir kabile ve 30- 40 kişi etrafında döner ve bunlar birbirlerini tutar ara sıra bir düşer yerine biri gelir ve bunlar birbirlerinden beslenirler. Ben bunlara mensup olmadığım içindir.
Onlarda işini öyle yürütüyor. Ama istemeden o güruhun içerisine farkında olmadan katılanları tenzih ederim. Bu bana çok sahte ve yarıştırıcı geldiği için bu bana çok ters geliyor. Magazin de öyle bişey. Yarış beni çok rahatsız eden bişey. Herşey bir yarış, reyting yarışı, tiraj yarısı, benimki daha iyi senin ki daha iyi yarışı, onun için bana fazla sahte ve yorucu geldiği için uzak duruyorum.
Oldu tabi ama fazla uzun sürmedi. Gelen topa vurmazsan taça gidiyor, ama vurursan oyun başlıyor.
Var tabi yani belki şarkılarım bir kaç dile çevrilip yapılabilir ve dünyaca ünlü biriyle bir düet olabilir. Geldiğim nokta öyle küçümsenecek bir nokta değil elbette memnunum...
Eric Clapton'la.