Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, televizyonlarda yayımlanan Ulusa Sesleniş konuşmasında finans piyasalarındaki son durumu “Yüzyılda bir görülebilecek bir kriz” olarak nitelendirdi. Bütün ülkelerde büyüme oranlarında gözle görülür bir yavaşlama olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye'nin de küresel dalgalanmadan etkilendiğini söyledi. Başbakan sözlerini “Ancak Türkiye artık eskisi gibi krizlere ve dalgalanmalara karşı zayıf değil” diye sürdürdü. Erdoğan, ekonomik aktörlerin gereken yer ve zamanda gerekli müdahaleleri yapmakta tereddüt etmeyeceğini de vurguladı.
Dünyanın en gelişmiş ekonomilerinin de bulunduğu birçok ülkenin ekonomik daralma tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu süreçte tüm dünyada, özellikle gıda ve enerji ham madde fiyatlarının da yüksek oranlarda arttığına şahit oluyoruz. Gelişmiş ülkelerin ciddi bir sıkıntı içine girdiği bu dönemde, olumsuz şartlardan gelişmekte olan ülkeler de tabii olarak etkileniyorlar. Hızla gelişmekte olan bir ekonomi olarak Türkiye de bu küresel dalgalanmadan etkileniyor, etkilenecektir. Ancak burada önemli bir hususun altını çizmek istiyorum. Türkiye artık eskisi gibi, krizlere ve dalgalanmalara karşı zayıf değil, makroekonomik temellerini güçlendiren, hızlı bir değişim ve dönüşüm yaşayan bir ülkedir. Geçen 6 yıl içinde Irak Savaşı, 2006 Mayıs-Haziran döneminde görülen küresel mali çalkantılar, çeşitli terör saldırıları, siyasi belirsizlik ortamları, seçim dönemleri ve en son Gürcistan'da yaşananlar gibi birçok zorlu süreç, petrol krizi... Ekonomimiz, bütün bu olumsuz gelişmeler karşısında esnekliğini ve dayanıklılığını ispat etmiştir. Bugün, küresel ölçekte çok daha büyük bir dalgalanma sürecinden geçiyoruz. Türkiye bu krizi, bu dalgalanmayı da mutlaka aşacak, 6 yıldır üst üste kaydettiği başarıları daha ileri noktalara taşımaya devam edecektir. Bakınız, son 6 yıldır bir yandan Türkiye ekonomisinin tüm göstergelerini rekor seviyelere doğru taşırken, bir yandan da bu kazanımlarımızı korumak için köklü reformlar yaptık. Türkiye ekonomisini sağlam bir temel, sağlam bir zemin üzerinde inşa etmek için birçok reformu cesaretle ve kararlılıkla gerçekleştirdik.”
2007 sonu itibariyle kamu borç stokunun, hem yurt içi hasılaya oran olarak, hem de mutlak seviye olarak aşağıya çekildiğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Geldiğimiz noktaya bakıldığında Türkiye, birçok Avrupa Birliği ülkesinden daha iyi durumdadır. Kamu borcunun Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'ya (GSYİH) oranı Avrupa Birliği üyesi ülkelerde ortalama yüzde 60 seviyelerindeyken, bu oran ülkemizde 2007 yılı sonunda yüzde 39 düzeyine kadar çekilmiştir. Paramıza olan güvenin de artmasıyla Yeni Türk Lirası, Hazine borçlanmalarında kullanılan en temel enstrüman haline getirilmiş, döviz cinsi borçlarımızın toplam borç stoku içindeki payı yarıya indirilmiştir.”
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin bugün dünyada hüküm sürmekte olan küresel dalgalanmaya karşı asla hazırlıksız ve duyarsız kalmadığını, gerekli önlemlerini zaten geride bırakılan 6 yıl boyunca alındığını vurguladı. Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bugün bütün kurumlarımız, ekonomimizin tüm aktörleri, gerektiği yerde ve gerektiği zamanda tedbirleri uygulamaktan asla vazgeçmeyecek, asla tereddüt etmeyecektir. Türkiye, güçlü, sağlam, sağlıklı ekonomik yapısıyla inşallah bu ekonomik dalgalanmayı da en az etkiyle atlatacaktır. Bundan önce de benzer dalgalanmaları, benzer türbülansları atlattık. Her bir dalgalanmadan çok daha güçlü, kendimizi çok daha fazla ispatlamış şekilde çıktık. Türkiye ekonomisinin bu dayanıklı, şoklara karşı dirençli yapısı, dünya genelinde de takdir ve övgü toplamıştır. 6 yıl boyunca ekonominin, ülkemizin, milletimizin yararına olacak adımları atmak noktasında en küçük bir tereddüt göstermedik. On yıllar boyunca gerektiği halde yapılmayan işleri cesaretle ve kararlılıkla bu 6 yılda yaptık. Cesaretimizin, kararlılığımızın, özellikle de sizin bize olan güveninizin bir eseri olarak, ekonomimiz tarihi nitelikte rekorların altına imza attı.”