Almanya'da henüz piyasaya çıkmadan tartışmaların odağı olan “İslam'ın vaizleri” kitabının yazarı Osnabrück Üniversitesi İslam Din Eğitimi Bölümü Din Bilimleri Profesörü Dr. Rauf Ceylan, kurulacak ilahiyat fakültesi ile daha bilinçli imamlar yetiştireceklerini söyledi
Osnabrück Üniversitesi İslam Din Eğitimi Bölümü Din Bilimleri Profesörü Rauf Ceylan'ın henüz yayınlanmadan büyük tartışmalar yaratan kitabı 'Prediger des Islam' İslam'ın Vaizleri yarın raflarda yerini alıyor. Kitabında Almanya'da görev yapan imamların profilini çizen, Prof. Dr. Rauf Ceylan, görev yaptığı üniversitede imam yetiştirilmesi için çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu söyledi. Almanya'da ibadethanelerin Türkiye'dekinin aksine çok fonksiyonlu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ceylan, “Almanya'da cemaat evlilik, eğitim gibi sorunları için de imamlara gidiyor. İmamlar güzel bir köprü fonksiyonu üstlenebilirler. Bu nedenle imamların çok iyi eğitilmeleri gerekir” dedi.
Almanya'da 2 bin 500'e yakın islami kuruluş, 2 binin üzerinde imam bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Ceylan, bu imamların yüzde 70'nin Türk kökenli ve Diyanet aracılığıyla geldiğini söyledi. Ancak bu imamların en büyük sorunun özellikle dil olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ceylan, “İmamların mevcut sosyal yapıyı anlamaları ve fonksiyonlarını yerine getirmeleri dil sorunu yüzünden zaman alabiliyor. Bu nedenle Osnabrück Üniversitesi, 2010 içinde bir eğitim programı başlatacak. Eğitim programında Almanca, toplum bilimi ve din pedagojisi eğitimi verilecek. 2012 yılından itibaren bir İlahiyat Enstitüsü kurulacak” şeklinde konuştu.
Şu an enstitü için iki profesörün bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Ceylan, beş kürsünün daha açılacağını vurguladı. İmam ve ilahiyatçı olmak isteyen herkesin üniversiteye başvurabileceğinin altını çizen Ceylan, verilecek eğitimin detaylarını şöyle anlattı: “Yetiştirilen imamın daha kaliteli olması için en az 4 yıl eğitim verilecek. Ardından bir master ve doktora tezi yapma imkanı sunacağız. İmamları Müslüman ilahiyatçılar eğitecek. Ders içeriği de Müslüman cemaatler ile diyalog içerisinde geliştirilecek. Zamanla Türkiye'deki ilahiyat fakültelerinden destek alacağız.” Prof. Dr. Ceylan, kitabında da belirttiği gibi neo-selefi imamların dinin etik anlayışı ve özünü camilerde öğrtmeyip, deformasyona uğratmalarının, üniversiteli imamlar ile önleneceğini sözlerine ekledi.
Din görevlisi ya da ilahiyatçı olmak için cinsiyet ayrımı olmadığını ifade eden Prof. Dr. Ceylan, ülkede kadın din görevlisi sayısının sadece yüzde 5 olduğunu vurguladı. Ceylan, “Eğitim seviyesi yüksek kadınlardan oluşan toplumlar daha çok gelişiyor. Bu din için de geçerli. Bayanlar, dini cemaatlerde önem kazanmaya başladı. Onlara da hitab etmek istiyoruz” şeklinde konuştu.