Yalçınkaya, mütalaasında AK Parti'nin, Fazilet Partisi'nde liderlik mücadelesini kaybeden bir ekip tarafından kurulduğunu iddia etti, AB süreci gibi birçok 'delil' yanında Kurtuluş Savaş'ı yıllarını bile hatırlattı.
Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, AK Parti'nin kapatılmasına yönelik davada esas hakkındaki mütalaasını kendisine tanınan son günde Anayasa Mahkemesi'ne verdi. Başsavcı mütalaasında AK Parti'nin, laikliğe aykırı eylemlerin odağı durumuna geldiğini yineleyerek partinin kapatılmasını, iddianamede isimleri sayılanlara da siyasi yasak getirilmesini istedi.
Başsavcının mütaalasında, AK Parti'nin ön savunmasında da yer alan “Totoloji”yle ilgili ifadelere şöyle yanıt verildi: “Cumhuriyetin temel karakteristiği laikliktir. Çünkü cumhuriyetin temelindeki Kurtuluş Savaşı sadece yabancı işgalcilere karşı değil, onun içteki işbirlikçisi irticaya, din istismarcılarına karşı da verilmiştir. Totoloji' kaygısı, varlığını Cumhuriyete ve onun devrimlerine borçlu olanları bu gerçeği defalarca ve ısrarla vurgulamaktan alıkoyamayacaktır.” AK Parti'nin, Fazilet Partisi'nde liderlik mücadelesi veren, kaybedince de ayrılan bir ekip tarafından kurulduğu iddia edilen mütalaada, "Davalı Parti örtülü programını gerçekleştirirken, olası tepkileri bertaraf etmek için demokrasi, insan hakları, din ve vicdan, örgütlenme ve ifade özgürlüğü gibi evrensel değerleri kullanmaya başlamıştır” denildi.
Demokratik ve laik cumhuriyeti korumanın, Yargıtay Başsavcılığı'nın temel görevi olduğu belirtilen mütalaada parti kaptmanın da AB sürecine zarar vermeyeceği belirtilerek,“Türkiye'nin AB ile birleşme müzakereleri davalı parti zamanında başlamayıp uzun zamandan beri süregelmektedir” denildi. Davalı partinin iktidarda olmasının 'projesini' yürürlüğe koyma olanağına sahip bulunması bakımından demokrasiye yönelen tehlike ve tehdidi daha somut ve yakın kıldığı da iddianamede yer aldı.