Benim atlarım insanlaşmış atlar

Harun Karaburç
00:0014/01/2011, Cuma
G: 13/01/2011, Perşembe
Yeni Şafak
Benim atlarım insanlaşmış atlar
Benim atlarım insanlaşmış atlar

Yağlıboya ve özgün baskının önemli isimlerinden Süleyman Saim Tekcan, ellinci yılını bir dizi sergiyle kutluyor. Bu sergilerin ilki olan “Dört Nala Atlar” Çırağan Palace Kempinski Sanat Galerisi'nde sanatseverlerin beğenisine sunuldu

Türkiye'de özgün baskının gelişimine büyük katkıları olan, baskı dışında desen, yağlı boya, suluboya, bronz heykeller de yapan ressam Süleyman Saim Tekcan sanat yaşamının ellinci yılını bir dizi sergiyle kutluyor. Bu çerçevede hazırlanan sergilerin ilki “Dört Nala Atlar” Çırağan Palace Kempinski Sanat Galerisi'nde açıldı. 12 Şubat'a kadar gezilebilecek olan sergide, Tekcan'ın gravür baskıları ve yağlı boya eserleri yer alıyor. Tekcan, sanatta kendisi için önemli olanın o sanat eserinde sanatçının kendini ifade edebilmesi olduğunu söylüyor.

Resimde ve baskıda sizin için önemli olan nedir?

Sanatçı hangi tekniği kullanırsa kullansın kendini ifade eder, teknik sadece aracıdır. Yaptığım bütün işler, kendi kültürümüz üzerine inşaa ettiğim, uluslararası platforma çıkabilecek niteliklerde sanatsal değerleri olan, ama neticede kendime ait işler. Siz benim resmime baktığınız zaman eğer “Bu Süleyman Saim'in resmidir” diyorsanız ben doğru bir şey yapıyorum demektir. Benim için önemli olan budur.

Uyguladığınız elek, linolyum, ağaç, çinko gibi baskı çeşitlerinden ifade biçiminize en yakın olanı hangisi?

Evet, bütün teknikleri kullanıyorum. Ama bugünlerde daha çok gravür kullanıyorum. Daha önceki dönemlerde serigrafi yaptığım da oldu. Ama bu sergide de gördüğünüz gibi birçok boya tekniği var. Teknik değişse de ben kendimi ifade ediyorum. Onun için seçim yapamıyorum.

“Atlar ve Atlılar” serisine nasıl bir esinlenmeyle başladınız?

Bu esinlenme benim bayağı eski bir dönemime rastlıyor. Arada başka dönemler olmasına rağmen bunu bırakmadım. At çiftliklerinde çizdiğim binlerce desenden yola çıktım. Bu desenler bazen gravür oldu, bazen serigrafi oldu, bazen de boya resimleri oldu. Bu sergi de daha çok tuvaller üzerinde çalıştığım yağlı boyalarımı görmektesiniz.

Bir metafor olarak atı tercih etmenizin sebebi neydi?

Atlar iki açıdan önemli benim için. Birincisi atlar özgür yaratıklar. İkincisi de insana çok yakın canlılardır. Benim atlarım insanlaşmış atlar diye düşünüyorum. Ayrıca altın kesim ölçülerine en uygun olan canlılardan bir tanesi attır.


İlk baskı müzemizi o kurdu

İMOGA(İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi) adıyla 2004 yılında kurulan ilk baskı müzemiz Tekcan'ın emekleriyle sanat hayatına kazandırıldı. Sanatçı , ilk çağdaş, özün baskı resim müzesi olan İMOGA'nın gelişim süreci ve bugünkü konumunu şöyle özetliyor: “İMOGA Türkiye'de grafik sanatlar alanında kurulmuş, her yıl otuzbeş bin kişinin ziyaret ettiği, dünyadaki sayılı grafik sanat müzelerinden biri. İMOGA'yı grafik sanatları müzesi olarak birçok yabancı da çok önemli bir yere koyuyor. Burada bütün baskı teknikleriyle yapılmış Türk sanatçılarının ve Bianel'de Türkiye'ye gelmiş yüz ülkenin sanatçılarının işleri sergileniyor. Müzemiz çok büyük bir koleksiyonun da sahibi bu anlamda.”