İçişleri Bakanı Beşir Atalay, demokratik açılım sürecine en büyük darbeyi Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)'nin vurduğu söyledi.
Bakan Atalay, "Meşru zeminde muhatabımız olmasını istedik. Ama insanları otobüslerle Habur'a topladılar. Süreci istismar ettiler. BDP bugün muhatabız derse önemseriz." dedi. Terör eylemlerinin son dönemde neden artış gösterdiği konusunda bazı bilgilere ulaştıklarının altını çizen Bakan Atalay, "Tedirginliğin artmasını istiyorlar. Geçmişte olduğu gibi bazı olağanüstülükler istiyorlar. Olağanüstü hal gibi durumlar asla söz konusu olamaz." diye konuştu.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, gazete genel yayın yönetmenleri ve haber ajanlarının üst düzey yöneticileri ile bir araya geldi. İstanbul WOW Otel'de düzenlenen 'Medya Duyarlılığı İstişare Toplantısı'na Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muammer Güler, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da katıldı.
Terör olaylarının medyada yer alış biçimi konusunda medya yöneticileri ile görüş alışverişinde bulunan Beşir Atalay, terör haberlerinin verilişinde duyarlılık istedi. Atalay, "Terörle ilgili konularda yazılı basınımızda yeni bir anlayış ve denetim mekanizması geliştirilmesi doğru olacaktır. " dedi.
"Terör örgütü terörle propagandasını yapar." diyen Bakan Atalay, "Terör ne kadar şiddetli olursa propaganda o nispette güçlü oluyor. İnsanların acılarının derinliği; acziyeti ne kadar medyada görülürse o derece propaganda oluyor. Eylemlerle tedirginliğin artmasını istiyorlar. Bazı olağanüstülükler istiyorlar. Buna meydan vermemeye çalıştık. Olağanüstü hal gibi durumlar asla söz konusu olamaz. Bu konuda hepimiz yardımlaşma içinde olmalıyız." değerlendirmesini yaptı.
Şehit cenazelerine değinen Beşir Atalay, "Şehit cenazeleri giderek bir kurgu haline geldi. Bir gösteri yeri haline geldi. Kimlerin bunu suistimal yaptığını biliyoruz. Bu konuların politika malzemesi yapılmasını hoş karşılamıyoruz. " diye konuştu.
Demokratik açılım sürecinde çeşitli engellerle karşılaştıklarını anlatan Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü: "En büyük darbeyi o dönemde adı DTP olan BDP vurdu. İlk görüşmem Ahmet Türk'le olmuştu. Meşru zeminde muhatabımız olmasını istedik. Ancak insanları otobüslerle Habur'a topladılar. CHP de başta çok istekliydi. Sayın Baykal'la görüştüm. Başlangıçta çok yakın yardımlaşma desteği içindeydi. BDP muhatabız derse önemseriz."
Bakan Atalay, demokratik açılım sürecini istismar eden partilerin toplumsal desteğinin düştüğünü kaydetti.
Hükümet olarak demokratik açılım sürecine devam edeceklerini kaydeden Bakan Atalay, demokratik rahatlamadan taviz vermeyeceklerinin altını çizdi. Atalay şöyle devam etti: "Bu sorun mutlaka çözülecek. Toplumsal ve terör boyutuyla çözülecek. Demokratik ve insani yöntemlerle meseleye eğiliyoruz. Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı bünyesinde deneyimli bir kadro oluşturuyoruz. Diyanet teşkilatının bu konuda önemli çalışmaları var. Bölgedeki dini önderler önemli. Diyanet bölgede geniş çaplı bir çalışma yaptı. Rapor hazırladı. Bu konuda ezberleri bozduk. Örgütün istismar zeminini sonuna kadar kurutma amacımız var. Bir terör arşivimiz, hafızamız oluşuyor. Kardeşlik ve bütünlük sağlansın diye uğraşıyoruz. Demokratik rahatlama, mikro konuları sorun olmaktan çıkardı. Toplumumuz da bu noktaya geldi."
Bakan Atalay, bir soru üzerine yargının bu devlet projesinin içinde yer almadığını söyledi.
ÖZGÜRLÜKLERE KISITLAMA GETİRMEDİK
Güvenlik ve özgürlükler arasında bir denge olduğunu vurgulayan Beşir Atalay, şöyle konuştu: "Tarih gösteriyor ki denge bozulduğunda kaybeden hep açık toplum olmuş, özgürlükler olmuş. Biz güvenlik pahasına da olsa özgürlüklere en ufak bir kısıtlama getirmedik. Buna özen gösterdik. Terör, şiddet demokrasinin düşmanı olmuştur. Dönemimizde demokratik alanı genişlettik. Demokratik süreci hızlandırdık. Normalleşen bir ülke olduk. Art arda demokratik reform paketlerini hayata geçirdik."
Bakan Atalay, konuşmasının sonunda bakanlık bünyesinde havaalanları, gümrükleri ve sınır kapılarını içine alan Entegre Sınır Yönetimi'nin oluşturulacağını kaydetti.