Karadeniz'de meydana gelebilecek olası bir deniz kazası sonucu doğabilecek petrol kirliliği zararlarının en aza indirgenmesi amacıyla Karadeniz'e kıyıdaş ülkelerin katılımıyla gerçekleştirilen Sulh 2007 Karadeniz Delta Tatbikatı (Sea of United Living and Hospitality), Karadeniz Ereğli'de başladı.
Tatbikata, ev sahibi Türkiye'nin yanı sıra Karadeniz'e kıyısı olan Rusya Federasyonu, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan ve Gürcistan katılıyor. İspanya, Almanya, İsveç ve İtalya'nın da aralarında bulunduğu ülkelerden 300 yabancı ve yerli gözlemci de tatbikatı izliyor. Zonguldak Valisi Yavuz Erkmen, tatbikatın fiili bölümü öncesinde Erdemir Kültür Merkezi'ndeki brifingde yaptığı konuşmada, bir Ro-Ro gemisinin petrol yüklü bir tankere çarpmasının ardından meydana gelen deniz kirliliğini öngören tatbikat senaryosunun çok gerçekçi olduğunu söyledi. Erkmen, tatbikatın gerçek hayatta her an olabilecek bir duruma ön hazırlık olması açısından çok büyük önem taşıdığını kaydetti. Bu tür olaylara anında tepki verilmesinin can kaybının en az indirilmesi ve çevre kirliliğinin en düşük düzeye indirgenmesini sağlayacağını ifade eden Erkmen, “Barış sayesinde bir araya geliniyor, barış sayesinde Karadeniz'e sahip çıkılıyor” dedi.
Zonguldak'ın denizcilik sektöründe çok önemli bir yere sahip olduğunu da vurgulayan Erkmen, bu bölgeden Karadeniz'e kıyıdaş ülkelere gerçekleştirilen Ro-Ro gemi seferlerinin çok yoğun olduğunu, bu nedenle tatbikatın Ereğli açıklarında gerçekleştirilmesini tercih ettiklerini söyledi.
Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ulaştırması Genel Müdürü Özkan Poyraz da, Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi (Bükreş Sözleşmesi) gereği Karadeniz acil müdahale planını uygulama görevinin Karadeniz Komisyonu tarafından yürütüldüğünü hatırlatarak, olası bir deniz kirliliğine müdahale için en önemli faaliyetin gerçekçi tatbikatlar olduğunu belirtti. Poyraz, bu kapsamda yapılan ilk tatbikatın Türkiye ile Rusya arasında 13-14 Haziran 2006 tarihinde Rusya'nın Novorossky liman şehrinde yapıldığını anımsattı.
Karadeniz Ereğli'de gerçekleştirilen tatbikatın hazırlıkları kapsamında 5 çalıştay yapıldığını anlatan Poyraz, tatbikatın sadece arama-kurtarma ve deniz kirliliğini temizleme tatbikatı olmadığını, aynı zamanda petrol döküntüsünden kaynaklanan zararların tespiti ve tazmini gibi uluslararası ilişkileri gerektiren boyutta dizayn edildiğini söyledi.
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Recep Şahin de günümüzde kirliliğin sınır tanımadığının herkes tarafından açıkça algılandığını belirterek, acil müdahale gerektiren deniz kazalarının da çoğu zaman sınır aşan ölçekte gelişebildiğini kaydetti.
Şahin, şöyle devam etti:
“Oluşacak bir kirlilik ülkenin kendi sınırları içinde kalsa da bölgenin sosyo-ekonomisi için son derece önem taşıyan Karadeniz eko-sisteminin diğer taraflarını da olumsuz bir şekilde etkileyebilir. Dolayısıyla deniz çevresinin korunmasında özellikle acil müdahale gerektiren kirliliklerle başa çıkmada her ölçekte hazırlıklı olmak, işbirliği ve yardımlaşma öne çıkmaktadır.”
Karadeniz Komisyonu İzleme ve Değerlendirme Yetkilisi Violeta Velikova da tatbikatın bölgesel anlamda geniş bir katılımın sağlanması açısından çok önemli olduğunu ifade ederek, bu bağlamda Karadeniz'in sıra dışı bir bölge olduğunu belirtti.
Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi'nden (Bükreş Sözleşmesi) doğan yapıların desteklenmesi halinde bölge güvenliğinin ve çevre korunmasının gelişeceğine dikkati çeken Velikova, tatbikatın bölgedeki ülkelerin petrol döküntüleriyle başa çıkma konusundaki hazırlığını ölçme açısından da çok önemli olduğunu ifade etti. Velikova, özellikle çevre kirliliği konusunda bölgedeki ülkelerin birlikte yapması gereken daha pek çok şey olduğunu sözlerine ekledi.
Brifingin ardından tatbikatın ilk safhasına geçildi. Katılımcıların Gemikurtaran Gemisi'nden izledikleri senaryoya göre, 21 yolcu ve 17 personelin bulunduğu bir Ro-Ro gemisi, 26 personeli bulunan hafif ham petrol yüklü tankere Karadeniz Ereğli'nin 12 mil açığında çarparak yan yattı. Bu arada, petrol tankeri alev alarak yanmaya başlarken, tankerde bulunan 4 ağır yaralı ile Ro-Ro gemisindeki 2'si ağır 14 yaralı arama-kurtarma timleri tarafından kurtarıldı. Daha sonra petrol tankerindeki yangın Türk yangın söndürme botları tarafından söndürüldü.
Bu arada, 140 ton petrol taşıyan tankerden denize yayılan 3 bin 800 ton petrol, deniz karakol uçağı ve Romen dalgıç timleri tarafından tespit edildi. Petrol tankeri ve Ro-Ro gemisi, römorkörler tarafından yedeklenerek güvenli bir alana çekildiler.
Tatbikata, Türkiye'den 2 firkateyn, 5 römorkör, 2 arama-kurtarma botu, 1 bariyer serme botu, bir yüksek hızlı kurtarma botu, bir kirlilik toplama gemisi, bir deniz karakol uçağı, bir arama-kurtarma helikopteri, bir donanma helikopteri katılıyor. Rusya'dan da bir yardımcı sınıf askeri gemi ile bir römorkör tatbikatta yer alırken, Romanya'dan tıbbi ekip ve dalış ekibi tatbikata iştirak ediyor.
Tatbikatın yarınki safhasında çarpmadan dolayı meydana gelen petrol döküntüsüne müdahale edilerek, döküntüden kaynaklanan zararların tespiti ve tazmini, sigorta işlemleri ve bunu takip eden faaliyetler gerçekleştirilecek.
Tatbikat, 7 Eylül'de yapılacak değerlendirme brifingiyle sona erecek.