2003 yılında İstanbul'da bir film setinde tanıştığı Iraklı Hama Ali'ye âşık olan tiyatrocu Ayça, sevdiğinin peşinden uzun bir yolculuğa çıkarak ABD işgali altındaki Irak'a gitti. Yönetmen Karabey de, genç âşıkların öyküsünü film yaptı
2001 yılında Avrupa'daki pek çok F Tipi cezaevini gezerek çektiği “Sessiz Ölüm” adlı belgeseliyle büyük yankı uyandıran yönetmen Hüseyin Karabey, “Gitmek” adlı ilk sinema filminin çekimlerini tamamladı. İstanbullu bir kadının, sevdiği Kürt gencine kavuşmak için Kuzey Irak'a yaptığı zorlu yolculuğun konu edildiği filmin çekimleri üç ülkede, Türkiye, Irak ve İran'da çok uluslu bir ekiple gerçekleştirildi. Filmin konusu, yaşanmış bir aşk öyküsüne dayanıyor. Başrollerinde ise hikayenin kahramanları Hama Ali Han ve Ayça Damgası yer alıyor. Mahir Günşiray ise gerçek yaşamda olduğu gibi tiyatro yönetmeni rolünü canlandırarak filmde yer alıyor. Sonbaharda vizyona gireceği açıklanan filmin çekim sürecinde 6 bin kilometre yol katedildi.
Filmin çekimleri sırasıyla İstanbul, Diyarbakır, Mardin, Silopi, Van, İran'ın Urmiye, Kuzey Irak'ın Erbil ve Süleymaniye kentlerinde yapıldı. Karabey'in Ayça Damgası ile birlikte senaryosunu yazdığı filmin görüntü yönetmenliğini Emre Tanyıldız yaptı. Müzikleri Kemal Sahir Gürel imzası taşıyan filmin kurgusunu ise Fransız yönetmen Eric Rohmer'in kurgucusu Mary Stephen yapıyor. Batıdan doğuya yapılmış bir yolculuğun filmi olan Gitmek, değişen coğrafyaların siluetinde savaşın acı yüzünü orta koyuyor.
Gitmek adlı filmin konusu oldukça ilginç. İstanbul'da yaşayan tiyatrocu Ayça ile Kuzey Iraklı Kürt tiyatrocu Hama Ali, Türkiye'de çekilen bir film setinde tanışır ve birbirlerine âşık olurlar. Film çekimleri bittikten sonra Hama Ali Irak'a, Ayça ise İstanbul'daki rutin yaşamına geri döner. Irak'ta savaşın başlamasıyla birlikte gençlerin birbirlerine ulaşmaları mucize halini alır. Ailesiyle, tiyatro çevresi ve kendisiyle kıyasıya bir mücadeleye girişen Ayça, herkes Irak'tan kaçmaya çalışırken Hama Ali'ye ulaşmak için adeta tersine bir yolculuğa çıkar. 6 bin kilometre yol keteden Ayça'nın işgal altındaki topraklarda sevdiğini bulması hiç de kolay değildir.