CHP Genel Başkan Yardımcısı Bihlun Tamaylıgil, “Deniz Feneri e.V bağlantılı soruşturmada RTÜK Başkanı Zahid Akman ve Zekeriya Karaman ile 16 kişinin mal varlıklarına mahkeme kararıyla tedbir konulmasının çok saygın ancak geç kalmış bir karar olduğunu” bildirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bihlun Tamaylıgil yaptığı yazılı açıklamada, 18 kişinin mal varlığına tedbir konulmasının, bu kişilerin ortağı oldukları şirketlerde sermaye azaltma yoluna giderek, mal varlıklarını kaçırdıkları iddiasına dayandığını ifade etti. Aylardan beri sürüncemede bırakılan ve tercümesi ayları bulan dava dosyasının hala işleme konulmamasının ve dava açılmamasının akla bu kuşkuyu getirdiğini kaydeden Tamaylıgil, “Bugüne kadar hangi olumsuzluklar yaşanmış olursa olsun mahkemenin verdiği tedbir, mal varlıklarına el koyma kararı, yargımız adına olduğu kadar hukuk düzenimiz, yargımızın bağımsızlığı ve yolsuzluklarla mücadele adına çok sevindiricidir” dedi. Bu aşamada zaman geçirilmeden yargı sürecinin hızlandırılması ve delil karartıldığı iddiaları da göz önünde bulundurularak zanlıların yargıç önüne çıkarılması gerektiğini vurgulayan Tamaylıgil, şöyle devam etti:
“Başbakan da kendisinin sıkı sıkıya sarıldığı dokunulmazlık zırhını RTÜK Başkanı'nın üzerinden almalı, Zahid Akman yargı önünde hesap vermeden RTÜK Başkanlığından da üyelikten de istifa etmelidir. Çünkü Alman yargısı tarafından nitelikli dolandırıcılığı meslek edindiği karara bağlanan, Türk yargısı tarafından da mallarına tedbir konulan bir kişinin hala en büyük medya denetçisi olarak RTÜK Başkanlığı koltuğunda oturması, genelde medyamıza, özelde de görsel medyamıza saygısızlıktır, hakarettir.
Mahkemenin verdiği tedbir, mal varlığına el koyma kararı İslami holding ve yeşil sermaye vurgunlarına da örnek olmalıdır. Böylece İslami holdinglere Almanya'da trilyonlarını kaptırmış onbinlerce vatandaşımız, bir nebze olsun rahat nefes alabilir ve paralarını geri alma şansını yakalayabilir.”