Yerel yöneticilerin laf yerine iş üretmeleri gerektiğini belirten Erdoğan, Baydemir'in iddiaları hakkında "Bizim muhatabımız halktır" dedi.
AK Parti Genel Başkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM grup toplantısında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'de cevap verdi. Yerel yöneticilerin laf yerine iş üretmeleri gerektiğini belirten Erdoğan, Baydemir'in iddiaları hakkında "Bizim muhatabımız halktır" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hiçbir yöreyi ve hiçbir belediyeyi ayrıma tabi tutmadıklarını belirterek, "Bizim muhatabımız, şu partili belediye, bu partili belediye değildir. Muhatabımız, orda yaşayan halkımızdır" dedi.
Yeni dönemin basına açık yapılan ilk AK Parti grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in, "Başbakan açıkça Diyarbakır'a savaş ilan ediyor. O zaman hodri meydan" şeklindeki sözlerine cevap verdi. "Kimse, hiçbir vilayette halkı istismar etmesin, Onun üzerinden siyaset yapmasın" diyen Başbakan, "Biz 70 milyon vatan evladımızın hiçbirini herhangi bir ayrıma tabi tutmadık. Hiçbir belediye kalkıp diyemez ki; Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı kendi partili belediyelerine farklı, bize farklı para gönderdi. Hak ettikleri neyse hepsini gönderdik. Bu kadar açık ve net konuşuyorum. Aksini iddia eden varsa çıksın ispatlasın" diye konuştu.
AK Parti olarak iktidara geldiklerinde belediyelerin içinde bulunduğu sorunları iyi bildiklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, kendilerinden önceki dönemde bazı belediyelerin, borçları nedeniyle merkezi idareden bir kuruş bile ödenek alamadığını kaydetti. İktidar olarak bunu önlemek için, belediyelere gidecek ödeneklerden ancak yüzde 40'ının borçları nedeniyle kesilmesine, yüzde 60'ının belediyelere gitmesine imkan sağlayan bir düzenleme yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, bu sayede parti ayrımı olmadan her belediyenin gerekli ödeneği alabildiğini kaydetti. Erdoğan, "Bizim muhatabımız, şu partili belediye, bu partili belediye değildir. Muhatabımız, orda yaşayan halkımızdır" dedi.
BELDES projesinde de hiçbir belediye ayrımı yapmadıklarını belirten Erdoğan, "Bunu görmezden gelerek halkımızı istismar eden ve bunun üzerinden siyaset yapan siyasetçiler var. Yerel yöneticiler laf üreteceklerine iş üretsinler ve şehirlerimizi, beldelerimizi mağmur hale getirsinler" diye konuştu.
Parti olarak bölge siyasetine, zümre siyasetine, etnik siyasete karşı olduklarını vurgulayan Erdoğan, daha önce bu konudaki kırmızı çizgilerini açıkladıklarını, etnik milliyetçiliğe, bölgesel milliyetçiliğe ve dinsel milliyetçiliğe karşı olduklarını ilan ettiklerini kaydetti. Ne böyle, ne ırk ayrımı yapmadıklarını dile getiren Erdoğan, "Devlet tarihinde görülmemiş yatırımlar Doğu ve Güneydoğu bölgesine yapıldı. Bunların tutarın 5.5 katrilyondur" dedi. Erdoğan, iktidarları döneminde okul ve hastane yapılması, koy yallarının açılması, içme suyu temini gibi alanlarda bu bölgeye birçok yatırım yapıldığını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti iktidarı olarak Türkiye'nin birlik ve beraberliğini bozacak herhangi bir sosyal fay hattının kırılmasına izin vermeyeceklerini belirterek, 7 bölge ve 81 vilayetin Türkiye'nin kaynaklarından adil yararlanmasını istediklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti'li milletvekillerine, "Sizlerden Ankara siyasetçisi olmanızı değil, Türkiye büyüklüğünde bir siyasetin temsilcileri olmanızı istiyoruz" diye seslendi.
Erdoğan, genel seçimlerin ardından TBMM'deki ilk grup toplantısında, Türkiye'nin makus talihini değiştiren, krizleri, sıkıntıları milletin gündeminden tümüyle çıkaran ilk 5 yıllık AK Parti iktidarının ardından çok daha ileri hedeflerle, yeni başlangıç yapmaya hazırlandıklarını söyledi.
Ülkenin doğru istikamette yola devam etmesi için, son derece önemli 3Kasım ve 22 Temmuz seçimlerini, Türkiye'ye ve Türk demokrasisine yakışan olgunluk içinde gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, milletin 22 Temmuz'da, AK Parti'nin geçen 5 yıllık iktidarına büyük teveccühle güvenoyu verdiğini, gelecek dönemde de değişimin Türkiye'nin yegane rotası olduğunu teyit ettiğini kaydetti.
Başbakan Erdoğan, geçen bir kaç aylık süreç boyunca özellikle siyasetalanında ortaya konan bazı tutumların, Türkiye için değişimin ne kadardeğerli bir kavram olduğunu açıkça ortaya koyduğunu belirterek, Türk siyasetinin bütün unsurlarının, 22 Temmuz'u iyi değerlendirmesinin gereğinin ortada olduğunu vurguladı.
Milletin oylarıyla seçilerek, temsil görevini yürütmek üzere TBMM'yegelen her milletvekiline, en az milleti kadar inandığını ve güvendiğinidile getiren Erdoğan, her hafta Salı günleri yapacakları toplantılarda, haftalık değerlendirmelerde bulunacaklarını, hafta içinde neleryapacaklarını ele alacaklarını anlattı.
Başbakan Erdoğan, gelecek 5 yıllık sürecinin, Türkiye'ye, partisine ve millete hayırlar getirmesini temenni etti.
60. Hükümeti oluşturduklarını ve hükümet programı üzerindekimüzakerelerin dün tamamlandığını anımsatan Erdoğan, "Yarın da güvenoylamasından alnımızın akıyla çıkarak, bu yeni dönemi resmen başlatmışolacağız. Önümüzdeki yılların, Türkiye'nin muasır medeniyet seviyesininötelerine doğru çıktığı, bu önemli kutlu yolculuk için ne kadar önemliyıllar olduğunu eminim ki her arkadaşım çok iyi biliyor" diye konuştu.
Bu yılların, Türkiye'nin kalkınmada vites büyüttüğü yıllar olacağınıdile getiren Erdoğan, bunu söylerken tek boyutlu değil, çok boyutlu,insan odaklı, demokrasi ve özgürlüklerden güç alan, adaleti ve refahıgözeten bir kalkınma anlayışından söz ettiğini belirtti.
Başbakan Erdoğan, geçen 5 yıllık süreçte, Türkiye'nin kroniksıkıntılarından önemli ölçüde uzaklaştığını, özgüvenini ve dinamizminiyeniden kazandığını, geleceğe umutla bakan bir ülke haline geldiğini söyledi.
Erdoğan, bu güzel tablonun, Türkiye'nin çok yönlü kalkınmasında sonbasamak olmadığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:"Türkiye'yi layık olduğu seviyelere yükseltecek bir ilk basamaktır.
Önümüzdeki 5 yıllık dönemde, bu temel üzerinde göz kamaştırıcı birmedeniyet binası yükseltmek için de kollarımızı sıvadık, sıvıyoruz.
Türkiye, geçtiğimiz 5 yılın kazanımlarını, toplumuzun duygu birliğiiçinde ortak hedeflere yönelmesiyle elde ettiğimiz sinerji ve yakalananistikrar ortamıyla elde etmiştir. Sürekli büyüyen, enflasyonlamücadelede başarılı, üreten, ürettiğini değere dönüştüren, dünyaya veyeniliklere açık, işlemeyen parçayı işleyenle değiştiren dinamik Türkiyetablosunu bundan sonra da aynı ciddiyetle yaşamak, yaşatmak zorundayız.
Bunu başarmak hepimizin görevi. Hükümette görev alan arkadaşlarımızlabirlikte milletimizden aldığımız emaneti hakkıyla taşımanın, Türkiye'nin çıtasını sürekli yükseltmenin gayreti içinde olacağız.
Başbakan Erdoğan, AK Parti olarak, katılımın en üst seviyede kurulduğu bir yönetim anlayışının, Türkiye için en hayırlısı olduğuna inandıklarını bildirdi.
Bu noktada milletvekillerine çok önemli görevler düştüğüne dikkati çeken Erdoğan, "Aramızda, milletin sesine sağır, insanlarımızın ihtiyaçlarına duyarsız, ülkemizin gerçeklerine yabancı tek bir arkadaşımız olduğuna ihtimal vermiyorum" diye konuştu.
"Ancak şu da gerçek ki millet oylarıyla Ankara'ya gelip, ilk iş olarak milleti ile arasında duvarlar ören siyaset erbabını bu ülke çokgörmüştür" diyen Erdoğan, kendilerinin asla milleti hayal kırıklığına uğratamayacaklarını, millet ile aralarına duvarlar öremeyeceklerini, perdeler çekemeyeceklerini söyledi. Erdoğan, "Bizim vicdanımızın baş köşesinde taşımamız gereken hakikat budur" dedi.
Milletvekillerine, "Sizlerden Ankara siyasetçisi olmanızı değil,Türkiye büyüklüğünde bir siyasetin temsilcileri olmanızı özellikle istiyoruz" diye seslenen Erdoğan, milletvekillerinden, Ankara'nın, Türkiye'nin her köşesine eşit yakınlıkta duran duyarlı bir başkenthaline gelmesine katkıda bulunmasını beklediğini belirtti.
Başbakan Erdoğan, "Bu ülkenin çözülmesi gereken daha pek çok problemivar. Bu problemlerden her biri kişisel gündeminizin en ağırlıklı maddeleri arasında olmalıdır. Hepimiz, Türkiye'nin meseleleri, milletimizin beklentileri ve gelecek hedeflerimiz noktasında, ilgili, bilgili, donanımlı, etkin ve yetkin siyasetçiler olmak durumundayız" diye konuştu.