Erbakan, Yahudi düşmanı mı?

Anka
00:0015/09/2007, Cumartesi
G: 15/09/2007, Cumartesi
Yeni Şafak
Erbakan, Yahudi düşmanı mı?
Erbakan, Yahudi düşmanı mı?

Washington Times'ta yer alan bir makalede eski Başbakan Necmettin Erbakan, ABD'li Demokrat bir eski senatör ve Blair kabinesinin eski bir kadın üyesinin sözleri, artan Yahudi düşmanlığının örnekleri arasında gösterildi.

Washington Times gazetesinde yer alan bir makalede eski Başbakan Necmettin Erbakan, ABD'li Demokrat bir eski senatör ve Blair kabinesinin eski bir kadın üyesinin sözleri, artan Yahudi düşmanlığına örnek gösterildi.

Victor Davis Hanson “Yeniden günah keçileri” başlıklı makalesinde, yayılan Yahudi düşmanlığını ele aldı. Hason, “Biri şöyle demişti: 'Bu Yahudiler 19 haçlı seferi başlattı. 19'uncusu Birinci Dünya Savaşı idi. Neden? Sadece İsrail'i inşa etmek için.' Nazilerden kalma mı? Hiç de değil. O bir NATO müttefiki olan Türkiye'nin eski Başbakanı Necmettin Erbakan. 'Mikrop' dediği İsrail'in Çin, Hindistan ve Japonya'yı kontrol ettiğini ve ABD'yi idare ettiklerini iddia ediyor” diye yazdı.

Yahudi düşmanlığının diğer örnekleri arasında Demokrat Parti'nin eski senatörlerinden James Aburezk'in “11 Eylül olayına karışan Araplar, Siyonistlerle gerçekte işbirliği yapmışlardır. Arapları suçlamak için mükemmel bir bahane verdiler” sözlerini sayan yazar, senatörün bu sözleri Hizbullah televizyonunda söylediğini hatırlattı. ABD'li senatörün ve İngiltere'de Tony Blair'in kadın bakanlarından Clare Short'un, “İsrail Güney Afrika'daki 'apartheid'tan daha kötü, uluslararası toplumun küresel ısınmaya karşı reaksiyonunu İsrail önlüyor” biçimindeki sözlerinin “komplocu saçması” ve “çevreci zırvası” olup olmadığının sorulabileceğini kaydeden Washington Times yazarı, “Eski anti-Semitizm'in yeni bir kışkırtıcı türü dünya çapında yayılıyor. Bu boyutu 70 yıldır görülmeyen söz konusu nefret sadece İran'ın çılgın başkanı Mahmut Ahmedinecad ya da radikal cihatcılar tarafından desteklenmiyor. Sonuncu anti-Semitizm dünya liderleri ve sofistike politikacı ve akademisyenlerce de dile getiriliyor” dedi.


LÜBNAN İSLAMCILARI BOMBALADIĞINDA DÜNYA UYUYORDU

Makalede İsrail'in Batı Şeria'da konutlara yönelik şiddet içeren operasyonları dolayısıyla kınandığı belirtilirken, “Ancak geçen hafta Lübnan ordusu, İslamcı teröristler bulunduğu iddiasıyla Nahr el Bared göçmen kampını bombaladığında dünya uyuyordu” denildi.

Dünyanın İsrail-Filistin ilişkileri konusunda bir ölçüde çifte standart sergilediği savunulan makalede Kıbrıs ve Tibet gibi “işgal edildiği iddia edilen” ülkeler için aynı tepkilerin gösterilmediği savunuldu. Kamboçya, Kongo, Ruanda, Darfur gibi bölgelerdeki kitlesel cinayetlerin BM kınamalarına, İsrail'den çok daha az konu olduğu belirtilen yazıda, “Kimi İngiliz akademisyenler, İsrail üniversitelerine Filistin boykotunda bulunuyor ama baskıcı İran, Çin ve Küba'dakileri bırakıyorlar” denildi.

Yahudilerin Batı Şeria'da arazi almasının dünya tarafından eleştirildiğini, şimdi Hizbullah'ın İran parasıyla Güney Lübnan'da askeri amaçlı büyük araziler elde ettiğini yazan Washington Times, “Anti-Semitizm'in bu yeni yüzü çok sinsi, çünkü kılık değiştirmiş durumda. Kendiliğinden ortaya çıkan diplomatlar ve akademisyenler tarafından geliştirildi, şimdi de sözde üniversite kampusleri tarafından kucaklanıyor” dedi.