Türkiye, Kürt sorununu çözmek için bölge ülkeleriyle yaptığı işbirliğinde sağladığı ilerlemeler üzerine yeni adımlar attı. Avrupa ve NATO nezdinde yürütülen girişimlerle PKK'nın izole edilip silahsızlandırılması amaçlanıyor.
Türkiye, Kürt sorununu çözmek ve PKK'yı da silahsızlandırmak için yurt dışına yöneldi. Hedef, bir taraftan komşu ülkelerle PKK'ya karşı işbirliği yapmak diğer taraftan Avrupa ve NATO nezdinde girişimlerle terör örgütünü izole edip silahsızlanmaya ikna etmek.
Geçtiğimiz günlerde Kuzey Irak'ta yapılan görüşmelerde atılan somut adımlara Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Suriye gezisinde yeni adımlar eklendi. Sonraki adım ise İran. Kuzey Irak'ta yapılan görüşmelerde PKK'nın silahsızlandırılması sürecinde; yeni bir kamp kurulması, ülkede kalmak isteyenlere izin verilmesi ve lider kadronun Irak'ta kalması ya da 3. bir ülkeye gidebilmeleri konusunda işbirliğine varıldı. Başbakan Erdoğan'ın Suriye ziyaretinde PKK ana gündem maddesi olurken, iki konuda işbirliği için adım atıldı. İlki PKK içindeki Suriyelilerin afla Suriye'ye dönebilmelerini sağlamak ve onlara kimlik verilmesi ki bu konuda Beşşar Esad'ın önceden verdiği söz var. İkincisi ise Suriye'nin PKK'yı silah bırakması konusunda ikna etmek için devreye girmesi. Türkiye, PKK lider kadrosunun uzun yıllar Suriye'de kalması, Suriye'nin PKK'yı silahsızlanma konusunda ikna edebileceği bir silah olarak kullanmak istiyor. Bu konuda Suriye'nin önümüzdeki dönemde devreye girmesi planlanıyor. Önümüzdeki haftalarda İran'a yapılacak ziyarette de özellikle PJAK dahil PKK'nın silahsızlandırılması esas gündem olacak ve bu konuda somut işbirliği yolları aranacak.
Komşu ülkelerle bu görüşmeler sürerken, Avrupa'da da PKK'ya yönelik işbirliği arayışları sürüyor. Geçtiğimiz haftalarda Türkiye'yi ziyaret eden Alman İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere basın toplantısında, “Türkiye'ye siyasi açıdan Kürt sorununun çözümünde ve PKK ile mücadelede destek vermek istiyoruz. AB'de çok sayıda Kürt vatandaşı yaşıyor. Bu insanların ne maddi ne lojistik ne de operasyonel katkıda bulunmasını istiyoruz. Terörle mücadele için ortak komite kurmaya karar verdik. İstihbarat servisimiz Almanya'da yaşayan terör örgütünün yönetim kadrolarını gayet iyi biliyor” açıklaması bunun ilk işareti oldu. Ardından Erdoğan'ın geçen hafta Almanya'da yaptığı temaslarda Almanya ile bu konuda daha somutlar atılması kararlaştırıldı. Özellikle PKK'ya yapılan maddi yardımların kesilmesi konusunda Almanya'nın bundan sonra daha aktif bir politika izleyecek.
Avrupa konusunda ikinci gelişme ise geçtiğimiz hafta Türkiye'ye gelen NATO Genel Sekreteri Rasmussen ile yapılan görüşmelerde gündem maddelerinden birisinin Avrupa ülkelerinde PKK'ya verilen desteğin kesilmesi konusunda işbirliği yapılması oldu. Rasmussen'in, gelen bu talep karşında Türkiye'ye güvence verdiği öğrenildi.
TBMM Genel Kurulu dün, sınır ötesi operasyon tezkeresinin 1 yıl daha uzatılmasını öngören yasa ile CHP'nin Milli Eğitim eski Bakanı Hüseyin Çelik hakkında verdiği soruşturması talebinin görüşmelerini gerçekleştirdi. Gizli oturumla ele alınan tezkere, 18 red oyuna karşılık 428 kabul oyu ile TBMM'den geçti. CHP'nin Hüseyin Çelik hakkında, bakanlığı döneminde görevini kötüye kullandığı iddiasıyla soruşturması açılması istemi ise 30 kabul oyuna karşı, 285 ret oyuyla reddedildi.
Avrupa'daki son gelişme ise Brüksel'de. Yaklaşık iki hafta önce Brüksel'de Zübeyir Aydar ve Remzi Kartal ile bazı temasların olduğu ve amacın PKK'nın Avrupa kolunun da silahsızlanma sürecine katılmasını sağlamak. PKK'nın Avrupa kolunun da çözüm sürecine rol almak istediği ifade ediliyor. Kısaca Türkiye bir yandan komşular üzerinden PKK'yı silahsızlandırmaya çalışırken; diğer yandan Avrupa'da PKK'nın destek kanallarını kesmeye ve PKK'nın Avrupa ayağını da görüşme sürecine dahil etmeye çalışıyor. Bu konuda hayli mesafe alındığını ve eylemsizlik süreci uzadıkça PKK'nın silah bırakmasının yolunun açılacağı belirtiliyor.