Ekonomik İşbirliği Örgütü (OECD) tıpkı Türkiye gibi krizin çıkışı için mesleki eğitime vurgu yaptı. OECD, ülkelere 'Bu kalitenin arttırılması yönünde harekete ihtiyaç var' tavsiyesinde bulundu
OECD Genel Sekreteri Angel Gurria ekonomik krizden çıkış için daha fazla ve iyi işler çıkaran yeni bir büyüme modeline ihtiyaç bulunduğunu belirterek, “Ancak ekonominin bu yeni büyüme kaynaklarına uyum sağlayabilmesi için iş gücünün doğru becerilerle donanmış olması gerekiyor” dedi. OECD ekonomik krize cevap vermek için ülkelere işyeri eğitimini sürdürmeleri ve tam zamanlı mesleki eğitim ve öğretim için artan talebi karşılamaları tavsiyesinde bulundu.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) “İş İçin Öğrenim” başlığını taşıyan, 2010 sonlarında OECD ülkeleri için aynı adlı geniş bir mesleki eğitim projesinin temellerini oluşturacak ana çalışmaya hazırlık raporu açıklandı. Raporda “Mesleki eğitimin kalitesinin arttırılması yönünde harekete geçme ihtiyacı bulunduğu” vurgulandı. İyi bir mesleki eğitimin güçlü bir ekonominin önemli parçası olduğu belirtilen raporda ülkelere, mesleki eğitim sistemlerini çalışma piyasasının gereksinimlerine daha iyi cevap verecek hale getirmeleri ve böylece ekonomik büyümeye destek vermelerine yardımcı olacak teklifler sıralandı.
OECD Genel Sekreteri Angel Gurria raporla ilgili açıklamasında, “Ekonomik krizden sürdürülebilir bir çıkışı gerçekleştirmek için daha fazla ve iyi işler ortaya çıkaran yeni bir büyüme örneğine ihtiyaç var. Ancak ekonominin bu yeni büyüme kaynaklarına uyum sağlayabilmesi için iş gücünün doğru becerilerle donanmış olması gerekiyor. Gençlere daha nitelikli bir eğitim verebilirsek başarı sansımız artar” dedi.
OECD başlangıç raporunda Türkiye hariç birçok üye ülkenin mesleki eğitimi incelendi. Raporda ülkelere mesleki eğitimlerini güçlendirmeleri için şu tavsiyede bulunuldu: “İşverenlerin acil ihityaçlarını karşılamak üzere gerçekleştirilecek özel beceri eğitimleri, becerilerin aktarılabilmesini sağlayarak iş hareketliliğini destekleyecektir. Orta öğretim düzeyinden sonra gerçekleştirilen mesleki eğitimin maliyeti, 'hükümet-işveren ve öğrenci' arasında, elde edilen fayda temelinde paylaştırın. Mesleki kurumlarda; sanayiyle işbirliğini teşvik edin, part-time çalışmayı özendirin, işe almada esnek usulleri destekleyin. Çıraklar için sözleşmeli çerçevede ve geçerli bir sigortayla birlikte nitelikli eğitim sağlayın.”
YÖK Genel Kurulu, geçtiğimiz temmuz ayında uzun yıllardır gündemden düşmeyen "meslek liselerinin üniversiteye girişte kendi alanları dışındaki bölümlere gitmek istediklerinde" yaşadıkları dezavantajlı duruma son verdi. 28 Şubat sürecinin simgesi uygulamalarından "farklı katsayı"nın kaldırılmasıyla, imam hatiplilere hukuk, siyasal gibi fakültelere girme kapısı aralandı. Ayrıca meslek liselilerin kendi alanlarının devamı niteliğindeki bir bölüme girmek istediklerinde avantajları da sürecek. Böylece, gözden düşen meslek liselerinin yeniden canlandırılması da hedefleniyor.
Türkiye'nin önde gelen holdinglerin Koç Grubu da mesleki eğitimi destekleyen katsayı uygulamasının kaldırılmasına destek çıkmıştı. Koç Holding, mesleki eğitim meselesinin, katsayı konusundan çok daha derin ve bütünsel çalışmaları fazlasıyla hak eden bir mesele olduğunu belirterek, tüm paydaşları katsayı tartışmasının sona ermesini bir fırsat olarak görerek, meslek edinme, ihtisaslaşma ve bu sayede istihdam sağlamasına yönelik stratejiler geliştirmeye davet etti. Koç Holding'den yapılan açıklamada, mesleki eğitim konusunun uzun yıllardır politik tartışmalara konu edilmesinin, Türkiye için talihsizlik olduğu vurgulanarak, mesleki eğitimin, desteklenmesi ve çağın ihityaçlarına uygun şekilde devamlı yenilenerek geliştirilmesi gereken bir saha olduğu bildirildi. Koç Holding'in “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” Projesini 2006 yılından itibaren mesleki eğitim-sanayi işbirliği ve çalışma modeli olarak geliştirdiği hatırlatılan açıklamada, “Şu anda Koç Topluluğu şirketleri bünyesinde geliştirip uyguladığımız modeli tüm iş dünyası ile TÜSİAD ve TOBB şemsiyesi altında paylaşmaya hazırız” ifadesine yer verildi.