Krizin iyileşmeye doğru gittiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, tüm sanayi sektörlerinin sorunsuz olmasının, küçük çarkları iyi döndüreceği anlamına geldiğini söyledi ve ekledi: Küçük çarkların da büyük çarkları sorunsuz döndüreceğine eminim. Ama 'kriz bitti' diye düşünüp rehavete dikkat edilmesi de gerek
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, gelişen ülkelerde bilgi ve teknolojiye çok ciddi yatırımlar yapıldığını belirterek, Türkiye'nin bu yolda emin adımlarla ilerlediğini söyleyip sanayicileri uyardı. Gül, yaşanan ekonomik krizin iyileşmeye doğru gittiğini aktararak, “Sanayiciler ekonomideki iyileşme eğilimi ile birlikte ortaya çıkacak rehavete dikkat etmelidirler. Rehavete kapılmasınlar. Halen krizin patlak verdiği ülkeler de bu sorun devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
Abdullah Gül, Kayseri programının ikinci gününde Kayseri Sanayi Odası'nın ev sahipliği yaptığı Türkiye Sanayici ve İşadamları derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen 'Türkiye Sanayisine Sektörel Bakış; Mobilya Sanayii' konulu konferansa katıldı. Konferansta konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, TÜSİAD'ın, Türkiye genelinde düzenlediği sektör bazlı bu programların faydalı olduğunu dile getirdi. Konuşmasında Türk ekonomisinin güçlendiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ülke ekonomisi ile ilgili yapılması gerekenleri şöyle dile getirdi: “Güçlenirken bütün sektörler de büyüyor. Sanayiden ticarete, hizmetten turizm sektörüne kadar bütün sektörler güçleniyor.
Sanayide ekonominin daha güçlü hale gelmesi ise büyük önem arz ediyor. Köklü bir üretim yapısı ve merkezi haline gelmesi gerekir. Eğer köklü, sağlam bir üretim yapısı olmazsa o zaman sadece ithal eden ve ithal ettiğini satan veya transfer yaparak refaha ulaşabilir.”Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sektörlerin sorunsuz olmasının küçük çarkların iyi dönmesi anlamına geldiğini ve küçük çarkların da büyük çarkları sorunsuz döndüreceğine işaret ederek, “Sektörlerde bazı ince ayarlar yapılmalıdır. Makro ekonomik göstergeler iyi giderken aldatıcı olmamalıdır.” dedi.
“İhracatımızdaki azalma Türkiye'nin beceriksizliğinden değil müşterilerin alım gücü ve beceriksizliğinden kaynaklandı” diyen Gül, “Onlar satın alamadığı için böyle oldu. Dünya ile birlikte ülkemizi de takip etmeliyiz.” açıklamasında bulundu. Eğitime de çok önem verdiğini ifade eden Gül, “En iyi yatırım, eğitime yapılan yatırımdır. Daha iyi eğitimli, bilgili insanların elinde ekonomi daha çok gelişecektir. Öncelik vermemiz gereken konuların başında eğitim geliyor” şeklinde konuştu.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türk sanayicisinin uluslararası pazarda hak ettiği yeri alabilmesinin yolunun evrensel standartlara uygun üretim yapmaktan geçtiğini söyledi. Aynı toplantıda konuşan Ergün, “İnşallah önümüzdeki yıl bütçemizde ar-ge ve inovasyona vereceğimiz destekleri bu yılkine göre 2 kat artırmayı planlıyoruz. Emek-yoğun üretimden bilgi-yoğun üretime geçişte gerekli destekler de vereceğiz' dedi. Dünyada ekonomi seyrinin bilgiye dayalı üretim eğiliminde olduğunu belirten Bakan Ergün, uluslar arası pazarda yer edinebilmenin bilgi-yoğun üretime entegre olmaktan geçtiğini söyledi. “Önümüzdeki süreçte tasarım teknolojisinin öne çıkacağı herkesin ortak öngörüsüdür.” diyen Bakan, “Girişimcilerimiz artık ar-ge ve inovasyona yönelerek bilgi üretip, ürettikleri bilgileri de teknolojiye dönüştürmelidirler. Katma değerli ürünler geliştirmeliler” ifadelerini kullandı.
Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, başkanlık görevini yeni yılda bırakacağını açıkladı. Kamuoyuna açık biçimde görevden ayrılacağını ifade eden Yalçındağ, bu ay yapılacak Başkanlar Kurulu'nda görevden ayrılacağını eski başkanlara da resmen deklere edeceğini söyledi. Arzuhan Doğan Yalçındağ, 23 Ocak'ta yapılacak genel kurulda görevini bıraktıktan sonra grup şirketlerindeki görevlerine geri döneceğini söyledi. Yalçındağ, "Bböylesine zor ve yorucu bir görev 3 yıldan daha fazla da pek yapılamaz" dedi.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, içinde bulunulan ekonomik kriz ve Türkiye'de son 20 yıldır ortaya çıkan ekonomik istikrarsızlıkların, sanayinin mikro yapısına sağlıklı ve derinlemesine inilmesini engellediğini vurgulayarak, sadece başarılı maliye politikalarıyla büyümenin sağlanamayacağını söyledi. Yalçındağ, küresel ekonomik krizin ve Türkiye'nin son 20 yılında ortaya çıkan ekonomik istikrarsızlıkların, sanayinin mikro yapısına sağlıklı ve derinlemesine eğilmeyi engellediğini vurgulayarak, “Sanayi stratejisi olgusunun ya klasik bir teşvik politikası; ya da bölgesel kalkınma olgusu olmanın ötesine geçemediğini belirtti. Yalçındağ, genel olarak rekabet ve verimlilik temelli bir teşvik konusunda ise, özel olarak bir sektörel ayrıma gitmeden teknoloji ve inovasyonu daha yoğun kullanan sektörleri öne çıkarmalı ve tüm ekonomiyi yatay kesecek bir ödüllendirme sistemini seçmenin daha doğru olacağını düşündüklerini söyledi. Yalçındağ, Türkiye mobilya sanayiinin ülke imalat sanayisi içinde yüzde 3'lük bir paya sahip olduğuna dikkat çekerek, “2001 yılından itibaren mobilya sektörü sergilediği ihracat performansı ile dış dengeye olumlu katkıda bulunmuş ve imalat sanayii içerisinde önemli bir katma değer yaratmıştır. Türkiye'nin mobilya ihracatının üçte birini gerçekleştiren Kayseri de ise, Türkiye'nin en önemli mobilya üretim ve ihracat merkezi durumundadır” dedi.