ABD'li gençler İngilizce öğretecek

Aa
00:004/01/2011, Salı
G: 4/01/2011, Salı
Yeni Şafak
ABD'li gençler İngilizce öğretecek
ABD'li gençler İngilizce öğretecek

YÖK ile Fulbright Komisyonunun imzaladığı protokol kapsamında 54 ABD'li genç, aralarında Düzce'nin de bulunduğu 37 kentte üniversite öğrencilerine İngilizce kursları veriyor

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile Fulbright Komisyonunun imzaladığı protokol kapsamında ABD'den Türkiye'ye gelen 54 genç, belirlenen program çerçevesinde aralarında Düzce'nin de bulunduğu 37 kentte üniversite öğrencilerine İngilizce kursları veriyor.

Fulbright programı, ABD'nin en prestijli burs programı olarak biliniyor. Bu programla ABD'li öğrenciler ve sanatçılar dünyanın her yerindeki eşsiz kaynaklardan faydalanabiliyor, dünyanın her yerinden gelen öğrenci, öğretmen ve akademisyenler ABD'de eğitim alabiliyor.

Fulbright Komisyonunun Türk ve ABD hükümetlerinin ortak fonlarından sağlanan burslarından, 1949'dan bu yana 1000'den fazla ABD'li ile 3 binden fazla Türk öğrenci ve araştırmacı yararlandı. Bu kapsamda Düzce Üniversitesine gelen iki Fulbright öğretim asistanı, kent ve üniversite ile ilgili düşünce ve gözlemlerini aktardı.

Fulbright Öğretim Asistanı Alexandra Newlon, geçen yıl eylül ayında geldiği Düzce'ye ayak bastıklarından itibaren çok sıcak karşılandıklarını anlatarak, şunları kaydetti:

'Karşılaştığım insanlar arttıkça şehir hakkında daha çok bilgi sahibi oluyorum. Hemen herkes Düzce'nin tarihi ve gelişmesi hakkında bizleri bilgilendiriyor. Haziran ayına kadar evim olacak bu şehir hakkında öğrenebildiğim kadar çok şey öğrenmeye çalışıyorum. Fulbright Komisyonu tarafından sağlanan 9 aylık burs aracılığıyla buradayım ve hazırlık sınıflarında konuşma ve dinleme derslerine giriyorum. Öğretmenlik buradaki hayatımın çok önemli bir parçası olmuş durumda. Günlerim, beni sorularıyla terleten enerjik öğrencilerle ders yapmakla geçiyor. Her gün birbirimizi zorlayıp çok şey öğrenmeye çalışıyoruz. Öğrencilerim Düzce'deki hayatımın en sevdiğim kısmını oluşturuyorlar. Birbirimizden çok şey öğrendiğimiz bir ilişkimiz var. Bu benim için hep minnetle anacağım bulunmaz bir tecrübe. Üç aydır yaşadığım Düzce'de yeni evime rahat bir şekilde yerleşmiş durumda, yeni yılın neler getireceğini heyecanla bekliyorum.'

Fulbright öğretim asistanı Catherine Riedesel ise hazırlık sınıflarında konuşma ve dinleme dersleri verdiğini anlattı.

Düzce'de bulunduğu birkaç ayda hazırlık sınıflarında öğretmenlik yapmanın en sevdiği şey olduğunu dile getiren Riedesel, şöyle devam etti:

'Düzce'deki öğretmenlik tecrübem, New York'taki öğretmenlik tecrübelerime hem benziyor hem de bazı farklılıklar gösteriyor. Önemli bir fark, burada öğrencilerin birbirleriyle ilişkisi. Burada öğrenciler birbirlerini daha kolay kabul ediyorlar ve başka insanlarla ilişkilerinde daha olgunlar. Bunu Amerikalı öğrencilerin başarması biraz uzun zaman gerektiriyor. Aynı zamanda öğrencilerimle aynı tür müzikten hoşlanmak, voleybol oynamak, Düzce'yi yeni yeni tanımak gibi birçok benzer yönümün olduğunu da keşfettim. Düzce daha önce yaşadığım şehirler kadar büyük olmasa da karşılaştığım insanlar buradaki zamanımın eğlenceli geçmesini sağlıyorlar. Herkes Türkçemin yetersizliği konusunda bana oldukça sabırlı davranıyor ve Düzce'de bulduğum o ünlü Türk misafirperverliği sayesinde asla sıkılmıyorum. Gittiğim her yerde de birçok insanla tanışıyorum. Üniversitede bu kadar iyi karşılanmak benim için çok güzel bir deneyim oldu. Hazırlık sınıflarında diğer arkadaşlarla çalışıp, öğrencilere İngilizce'yi nasıl daha başarılı bir şekilde öğretebiliriz sorusuna beraber cevap bulmaya çalışmaktan haz alıyorum.'