Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, 16 yıldır bayram tatili yapamayan gazetecilere müjde verdi. Atalay, “Medya patronlarıyla tam bir uzlaşma sağlarsak Bayram Gazetesi'nin çıkarılmasına öncülük edeceğiz. Gazetecilerin de aileleri ile birlikte tatil yapmasını istiyoruz” dedi.
Sabah gazetesinin eski sahibi Dinç Bilgin ile Doğan Grubu arasında başlayan sürtüşme sonucu günlük gazetelerin bayramlarda da çıkma kararı almasının faturasını 16 yıldır gazeteciler ödüyor. Bayram Gazetesi geleneğini bitiren karar, gazetecilerin bayramlarda tatil yapma hakkını adeta gasp etti. Göreve geldiği ilk günden itibaren medya sektöründe çalışanların sorunlarıyla yakından ilgilenen Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, gazetecilerin bayramda tatil yapmalarını sağlamak için başlattığı çalışmayı ilk kez Yeni Şafak'a açıkladı. 'Bayram Gazetesi'ni gelecek yıl çıkarmak için harekete geçtiklerini söyleyen Mehmet Atalay'la medya sektörüne yönelik projelerini konuştuk…
Evet. Bayram Gazetesi ile ilgili çalışmalara başladık. Bu konuda bazı gazete patronları ile de görüştük. Patronlar olaya sıcak bakıyor. Gazetelerin büyük bölümü bayramlarda çıkmaktan çok memnun değil. Bayramda hem reklam gelirleri, hem de tirajlar düşüyor. Şahsen günlük gazetelerin bayramlarda yayınına ara vermesinin daha iyi olacağını düşünüyorum. Gelecek yıldan itibaren Bayram Gazetesi'nin çıkarılması için çalışmalarımız sürüyor. Medya patronlarıyla tam bir uzlaşma sağlarsak, Bayram Gazetesi'nin çıkarılmasına öncülük edeceğiz. Gazetecilerin de aileleri ile birlikte tatil yapmasını istiyoruz.
Gazetecilerin eskiden çok fazla hakları vardı. Bu gazetecilik mesleğinin gereğiydi. Çünkü bir gazeteci telefonla normal bir vatandaştan daha fazla konuşuyor, daha fazla seyahat ediyor. Devlet gazetecilere bazı kolaylıklar sunmuştu. Bu hakların bazıları o kurumların özelleştirilmesi bazıları da Basın Kanunu'nda yapılan değişikliklerle gazetecilerin ellerinden alındı. Gazeteciler ciddi manada maddi manevi kayba uğradı. Bunun ötesinde emeklilik yaşı değişti. Alınan hakların iadesi için Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın bilgisi dahilinde çalışmalar sürüyor. Kendisi de çalışmalara destek veriyor.
Sendikalar kendilerini çağın gereklerine göre ayak uyduracak şekilde dizayn etmek zorunda. Ancak bugünkü anlamda sendikalaşmada pek başarılı olunduğuna inanmıyorum. Sendika bütün müesseselerden çekilmişse o sendikanın politikalarında ciddi yanlışlıklar var demektir. Gazeteciler lehine, fikir işçileri lehine yeni çalışmalar yaparlar biz de destekleriz. Bu, birinin hakkını teslim etme olayıdır. Bunu için önce patronların kendi personelinin haklarını kanunlar çerçevesinde vermesi gerektiğine inanıyorum.
Ben çok düşük maaş alan gazeteciler biliyorum. Bunları duydukça içim parçalanıyor. Maalesef piyasada işsiz gazeteciler var. Bir de çalışmasına rağmen gizli işsizler. Ya maaşını alamıyor ya da maaşı çok düşük. Bütün bunları ortadan kaldıracak ciddi bir projeye ihtiyaç var. Basınla ilgili Basın İlan Kurumu, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, RTÜK var. TRT, Anadolu Ajansı da bir devlet kurumu olarak kabul edersek, bütün bunları ortak hareket edebilecek bir mekanizma kurulmalı. Birlikte hareket edebilmek için 'İletişim Başkanlığı' veya benzeri isimle sorunları çözecek bir kuruma ihtiyaç var. Basın pastasını, ilan ve reklam pastasını büyütmek için çaba harcayacağız ki gazetelerin gelirleri düzelsin ve bu gelirleri personele de yansıtsın. Çünkü Türkiye'de tirajlar ve çalışan sayısı çok düşük. Pastanın büyük olduğuna inanıyoruz yeter ki ortaya çıkarılsın.
O dönemde gri pasaportunu (görev pasaportu) sporcular için uygulamıştık. Şimdi bu kararı gazeteciler için de uygulama kararı aldık. Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç'ın kararı ile bir liste hazırladık. Sürekli görevleri gereği yurt dışına gidip gelen gazeteciler artık vize kuyruklarında beklemeyecek. Çok ciddi sorunlar yaşıyorlardı bu arkadaşlar. Ekonomi, dış politika alanındaki gazeteciler, genel yayın yönetmenleri, haber müdürleri, İstihbarat Şefleri ve yazarları da kapsayacak 930 kişilik liste hazırladık. Bu listeyi gerekirse arttıracağız. Bunun müjdesini önümüzdeki günlerde sayın Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç verecektir.
Daha önce Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüm döneminde TOKİ ile bir çalışma yaparak evi olmayan sporcuları ev sahibi yapmıştık. Hâlâ ayda 600 TL civarında bir para ödüyorlar. Gazeteciler için de bunu yapabiliriz. Ben en kısa zamanda gazetecilerin ev sahibi olması için TOKİ Başkanı ile görüşeceğim.
Basın İlan Kurumu tarafından 1963 yılından beri gazetecilere verilen borç para, yüzde 222 oranında artırılarak bin 620 liradan 3 bin 600 liraya yükseltildi. Böylece, her yıl yüzde 10-20 oranında arttırılan borç para miktarı kurum tarihinde ilk kez aynı yıl içinde yüzde 222 oranında artırılarak gazetecilerin rahat bir nefes alması sağlandı. 2010 yılının Ocak ayından bugüne kadar Basın İlan Kurumu, İstanbul başta olmak üzere kurumun şubesinin bulunduğu illerden gelen talepler değerlendirilerek 4 bin 357 gazeteciye toplam 12 milyon 424 bin 560 lira borç para verdi. Gazetecilerin kara gün dostu Basın İlan Kurumu, 47 yıllık bir uygulamaya son verdi. Bundan böyle gazeteciler, kurumun verdiği 'borç para'yı alabilmek için şubeye kadar yorulmayacak. Basın İlan Kurumu, “Paranız hesabınıza yatırıldı, şubeye çaya bekleriz” sloganıyla başlattığı yeni bir uygulamayla, gazetecilerin talep ettiği borç paraları banka hesaplarına yatırmaya başladı.