Milli gelirimiz bir solukta 1,5 trilyon dolar olabilir

Ekonomi Servisi
00:0017/11/2008, Pazartesi
G: 17/11/2008, Pazartesi
Yeni Şafak
Milli gelirimiz bir solukta 1,5 trilyon dolar olab
Milli gelirimiz bir solukta 1,5 trilyon dolar olab

Doç. Dr. İbrahim Öztürk, son 5 yılda GSMH'sını 250 milyar dolardan 750 milyar dolara çıkaran Türkiye'nin, küresel krizi iyi yönetmesi halinde GSMH'sını bir solukta 1,5 trilyon dolara çıkarabilecek potansiyele sahip olduğunu söyledi

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Öztürk, küresel krizin iyi yönetilmesi halinde Türkiye'nin GSMH'sını bir solukta 1,5 trilyon dolara çıkarabileceğini söyledi. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Makine ve Otomotiv Sektör Kurulu'nun Şanlıurfa'da düzenlediği "Küresel Krizin Türk Otomotiv Sektörüne Etkileri" konulu panelde konuşan Öztürk, Doğan medya grubunun Türkiye'yi 'battı batacak' gibi sunmasını eleştirti. Öztürk, "Tarih durdu mu? Doğan medya grubunu okuduğunuz zaman ki üç gün sonra batacağız gibi bir hava var. Halbuki hal hiç de böyle değil. Son 5 yılda GSMH'sını 250 milyar dolardan 750 milyar dolara çıkaran bir ülkeden bahsediyoruz. Türkiye'nin bir solukta gidip duracağı yer GSMH'sı 1,5 trilyon dolara çıkarma noktası olacaktır" dedi.

MERKEZİ ALABİLİRİZ

Kapitalizmin merkez ülkelerinin yoğun olarak yaşadığı krizin, çevre ülkelere önemli fırsatlar sunduğuna dikkat çeken İbrahim Öztürk, "Hızla merkez ülkelerinin yerini almaya çalışabiliriz" öngörüsünde bulundu.

Türk iş adamlarının da bu krizle birlikte 'Tek pazar Avrupa' algısını terk etmeye başladıklarını memnuniyetle gördüğünü anlatan İbrahim Öztürk, ihracatçı iş adamlarına Asya, Uzak Doğu ve hatta Çin pazarına yönelmeleri tavsiyesinde bulundu. Öztürk, "Bu kriz bize farklı ihracat piyasaları olduğunu, farlı yönelimlere girmemiz gerektiğini gösterdi. 30-40 sene sonra bunu daha belirgin olarak görüp yaşayacağız" dedi.

İŞBİRLİĞİ ÖNEMSENMELİ

Bu krizden alınması gereken önemli bir dersin verimlilik olduğuna dikkat çeken Öztürk, "İşletmeler, son 5-6 yıldır yaşanan yüksek karlılık karşısında, verimlilik ortamını göz ardı ettiler. Bu krizle birlikte, savurganlık ve dikkatsizlerin yeniden gözden geçirilmesini sağlamalı" dedi. Öztürk, ayrıca kriz ortamında işletmelerin verimlilik, işbirliği ve yenilikçiliğe önem vermesi gerektiğine dikkat çekerek, "İşletmelerimiz yeni çıkan Ar-Ge yasasından büyük ölçüde yararlanarak yurt içi ve yurt dışında varlığını sürdürmeli" diye konuştu.

Yaşanan krizin gerçek ve samimi iş adamıyla bu işini layıkıyla yapmayanları ayıklayacağını belirten İbrahim Öztürk, Türkiye'nin iş adamlarıyla büyümesini sürdüreceğini, dolayısıyla iş adamlarının evinde oturarak hükümet şunu yapsın demesiyle bir yere varılamayacağını ifade etti.


Otomotivdeki gelişme istihdama yarayacak

İstanbul YEDPA Yönetim Kurulu Başkanı Salih Atılgan da, krize rağmen otomotiv sektörünün önümüzdeki dönemde karlılık oluşturacak bir alan olmaya devam edeceğini söyledi. Atılgan, "Türkiye'nin aktif nüfus potansiyeli ve üretim üssü konumunun artarak devam etmesi bu sektörün cazibesini arttıracaktır. Bu durumun en büyük faydası ise hiç şüphesiz istihdama yapacağı katkı olacaktır" dedi. ekonomist Hikmet Baydar da, işletmelerin bundan sonra stok tutmayıp nakde dönmelerini, bankalarda kredibilitelerini yükseltmelerini, TL cinsinden orta vade için borçlanmalarını ve değişken faizden kaçınmaları uyarısında bulundu.


IMF için notumuz indiriliyor

Ekonomist Hikmet Baydar ise Türkiye'nin IMF kredisine ihtiyacı olmadığını, ancak IMF ile anlaşmaya ayak dirediği için kredi notunun düşürüldüğüne dikkat çekti.