'Parti kapatılırsa Türkiye için kıyamet olur'

İha
00:0031/03/2008, Pazartesi
G: 31/03/2008, Pazartesi
Yeni Şafak
'Parti kapatılırsa Türkiye için kıyamet olur'
'Parti kapatılırsa Türkiye için kıyamet olur'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Ergenekon operasyonunun bir öç alma hareketi değil, Türkiye'ye yapılan bir haksızlığı ortaya çıkarma hareketi olduğunu söyledi. Fırat, AK Parti'nin kapatılması halinde ülkenin 50 yıl geriye gideceğini savunarak, "Türkiye için bir kıyamet olur" dedi.


Fırat, Adana'da yayınlanan 5 Ocak gazetesinin yazarları ile bir araya geldiği kahvaltıda, soruları cevaplandırdı. Ergenekon soruşturmasını ne hükümetin ne de polisin yürütmediğini belirterek, "Polis tamamen yargının emrinde hareket ediyor. Bu hareket bir öç alma hareketi değildir. Türkiye'ye yapılan bir haksızlığı ortaya çıkarma hareketidir" diye konuştu.


Kendisine '83 yaşındaki bir insanın gözaltına alınmasını ne kadar doğru buluyorsunuz?' diye sorulduğunu hatırlatan Fırat, şöyle devam etti: "Ben 25 yaşındaki bir gencinde gözaltına alınmasını doğru bulmuyorum. Neden birileri şunu sormuyor? 71'lerde hep darbenin yanında oldun. 5 Nisan'da da darbenin yanındaydın ama 12 Mart'taki darbe seni aldı götürdü. Aklını başına al. Darbenin iyisi kötüsü olmaz. Darbe kötüdür. 83 yaşına geldin hala neden darbelerin içindesin? Sen bilge bir adamsın."


İlhan Selçuk'u kendilerinin gözaltına aldırmadığını vurgulayan Fırat, "Sayın Cumhurbaşkanı onu serbest bıraktırdı, onu biliyorum. İçeri alındığında Cumhurbaşkanı ricacı oldu, 'yaşlıdır, eğer mümkünse tutuklamayın' dedi. Çok masum gibi görünüyor. Yargı bir karar verdi. Yurtdışına çıkma yasağı koyarak yargılanması kararını verdi. Bunu ben vermedim. Ben üstünü örtmüyorum. 'Bu işi kapatın biz karışmayacağız' diyorlar. Sen kapatma davası aç-açma beni hiç ilgilendirmiyor. Türkiye'nin üzerinde oyun oynuyorsa darbecilik yapmak istiyorsa. Bunda pazarlık yapmam. Benim yaptığım tek şey bu. Başka karıştığım bir şey yok. Kimi götürürler, tutuklanır mı tutuklanmaz mı beni ilgilendirmez" şeklinde konuştu.

Fırat, AK Parti'nin kapatılması ihtimaliyle ilgili bir soruya da, "Hiç arzu edilmeyen bir şey aslında, cevap vermek istemediğim bir soru" diyerek şunları söyledi: "Çünkü bunun AK Parti ile ilgisi yok. Kapatma kararı yalnız Adalet ve Kalkınma Partisi'ni değil Türkiye'yi hatta bölgeyi etkiler. Türkiye 50 yıl kadar geri gider. 1950'li yıllara döneriz. O tarihten bu güne kadar yapılmış tüm kazanımların tamamını vermiş oluruz. Türkiye dünyanın gözünde yeniden tanımlanma durumuna girer. Gelişmekte olan bir ülke değil, içine kapanık, ekonomisi çok kötü, büyük ekonomik ve sosyal krizlerle iç içe yaşayan bir ülke konumuna gelir. Türkiye'de demokrasiden bahsedilmesi mümkün olamaz, Avrupa Birliği süreci içerisinde yer alması mümkün değildir, çünkü kabullenilmesi mümkün değildir. Bu günlerde yapılan açıklamalarda izlediğiniz zaman bunu görüyorsunuz ve hissediyorsunuz. Türkiye için bir kıyamet olacağı kanısındayım."

Artık toplumların birbirlerinin siyasi rejimiyle ekonomisiyle yakından ilgilendiklerine dikkat çeken Fırat, "Ya gelişmekte olan ülkeler grubunda yer alırsınız, ya da bunun dışındaki bir grupta yer alırsınız. Eğer kategori değiştirmek istiyorsanız, siz bir Libya'nın Irak'ın kategorisine girmek istiyorsanız, ben Avrupalıların Amerikanın bu olaydan fazla üzüleceğini zannetmiyorum. Ama üzülecek olan bizleriz. Ama ümit ediyorum ki aklı selim galip gelecektir. Bu günkü sisteme göre partinin kapatılması mümkün değildir" dedi.


Türkiye'de birilerinin siyaseti tehlikeler üstünden yürütmeye çalıştığını ifade eden Fırat, "Toplumu korkutarak toplumu psikolojik olarak tehdit ederek, siyaset yapmaya çalışıyorlar. Bu Türkiye'nin çok eskiden gelerek ama hiç Türkiye'nin lehine olmayan, TC vatandaşlarını kategorize ederek, bu ülkenin vatandaşlarının bir kısmını tehdit olarak algılayarak, ülkeyi yönetebilmek mümkün değildi. Bunun adı başkadır ama ben söylemek istemiyorum. Yani böyle bir algılamayı gerektiren siyasi eğilimin ne şekilde algılanabileceği hukuk sisteminde vardır ama ben söylemek istemiyorum. Ben Türkiye'de birilerini tehdit olarak görmüyorum. Bu insanları yargılamak bize düşmez. Türkiye'nin mahkemeleri vardır. Oraya giderseniz prosedür oluşturursunuz, gereği yapılır. Ama bunların potansiyel bir tehdit olduğunu söylersek bu yanlış olur. O zaman Türkiye'de bir gerilim üstünde siyaset yapmayı gerektirirsiniz ki bu maalesef Türkiye'de yapılıyor" dedi.