Özel Nakiboğlu Bilgi Hastanesi diyetisyeni Nihan Ortaç, kırmızı etin, vücudun yapı taşı olan proteinlerin en iyi kaynaklarından biri olduğunu söyledi. Bayramda çok fazla et tüketiminin çeşitli rahatsızlıklara yol açabileceği uyarısında bulunan Ortaç, kırmızı etin, özellikle demir, çinko, fosfor, magnezyum mineralleri ve B12, B6, B1 ve A vitaminleri yönünden oldukça zengin olduğunu kaydetti.
Kırmızı etin aynı zamanda kolesterol açısından da zengin bir besin olduğunu dile getiren Ortaç, "Bu nedenle genel sağlığın korunması açısından çok sık ve fazla miktarlarda tüketilmesi sakıncalıdır. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu için kalp-damar hastalığı, diyabet, hipertansiyonu olan bireyler Kurban Bayramında, yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeli, kısıtlı miktarlarda tüketmeli, aşırıya kaçmamalıdırlar.' dedi.
Kurban Bayramı'nda etin fazla miktarda tüketilmesinin yanı sıra, hatalı tüketim alışkanlıklarının da sağlık açısından bazı riskler meydana getirdiğini ifade eden diyetisyen Nihan Ortaç öncelikle kurban etinin hayvan kesildikten hemen sonra tüketilmesi gerektiğini belirtti.
Etin yumuşaması ve içindeki bağların kırılması için yaklaşık 24 saat gerektiğini ifade eden Ortaç, "Etlerin kurban kesiminden hemen sonra özellikle kahvaltı öğününde tüketilmemesi gerekir. Güne et gibi sindirimi zor bir besinle başlamak mide ve bağırsak problemlerine davetiye çıkaracaktır. Güne hafif bir kahvaltıyla başlamak midemizi gün içinde et tüketimine hazırlamak adına doğru bir seçim olacaktır. Ayrıca ardından dinlenmemiş etin sindirim süresini sağlayabilecek tek öğün olan öğle yemeği, et tüketimi açısından en doğru öğündür.' diye konuştu.
Kurban bayramında yapılan yanlışlardan birinin de pişirme teknikleri olduğunu vurgulayan diyetisyen Nihan Ortaç, etlerin pişirilmesinde ızgara, haşlama gibi yöntemlerin tercih edilmesinin doğru olacağını söyledi.
Etlerin pişirilmesi sırasında yağ ilave edilmeden kendi yağlarıyla pişirilmesi gerektiğini vurgulayan Ortaç, şunları kaydetti: "Etlerin mangalda pişirilmesi de sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Ancak etin ateşe direkt temas etmesi kanserojen maddelerin oluşmasına neden olur, et ile ateş arasında 15 santimetre mesafe bulunması bu maddelerin oluşmasını ve sağlık açısından riskli hale gelmesini engelleyecektir."
Kırmızı etin, demir minerali açısından oldukça zengin olduğuna değinen Ortaç, "Demirin emiliminin arttırılabilmesi için C vitamini ile beraber alınması oldukça önemlidir. Bu nedenle etlerin sebzelerle pişirilmesi ya da salata ile birlikte tüketilmesi en doğru seçim olacaktır. Ayrıca Türk kültürünün özelliklerinden biri olan yemek sonrasında çay içme alışkanlığı da demir emilimini engelleyen önemli faktörlerden biridir. Et yenildikten en erken yarım saat sonra çay tüketilmesi oldukça önemli bir mineral olan demirin etkin bir biçimde emilmesine katkı sağlayacaktır.' uyarısını yaptı.
Yanlış alışkanlıkların sonucu olarak etin üzerine şerbetli tatlı, çikolata, lokum gibi besinlerin tüketilmesinin sindirim problemlerine ve kilo artışına neden olabileceği uyarısında bulunan Ortaç, bayramda da yeterli ve dengeli beslenmenin hayatın bir parçası olması gerektiğini sözlerine ekledi.