Mersin Üniversitesi'nden Doç.Dr. Bedii Cicik, Ege'deki balık çiftliklerinin 30 yıl önceki teknolojilerle yapıldığı için çevreye zarar verdiğin söyledi. Cicik, Mersin'e kurulacak balık çiftliklerinin ise son derece gelişmiş yöntemlerle yapalacağını söyledi
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Bedii Cicik, Ege'de yapılan balık çiftliklerinin 30 yıl önceki teknolojilerle yapıldığı için çevreye zarar verdiğine dikkat çekerek, Mersin'e kurulacak balık çiftliklerinin ise son derece gelişmiş yöntemlerle yapılacağını ve herhangi bir çevre kirliliği yaşanmasının söz konusu olmayacağını söyledi.
Doç. Dr. Bedii Cicik, yaptığı açıklamada, Mersin'e kurulması planlanan balık çiftliklerinin artı ve eksilerini değerlendirdi. Balık çiftliklerinin ortam koşullarına göre denizi kirlettiğinin kesin bir sonuç olduğunu ifade eden Cicik, özellikle Batı Akdeniz ve Ege kıyılarındaki balık çiftliklerinin turizmi olumsuz yönde etkilediği konusunda ortaya çıkan bulguların yüksek düzeyde olduğunu ancak, bunun nedeninin tartışılması gerektiğini vurguladı.
Ülkemizde kültür balıkçılığının yaklaşık 30 yıl öncesine dayandığını, 30 yıl öncesindeki teknolojiyle günümüz teknolojisi arasında dağlar kadar fark olduğunu anlatan Cicik, "Bugün Batı Akdeniz ve Güney Ege kıyılarında balık çiftliklerinin denizi kirletmesinin temel mekanizması şudur: 30 sene önceki teknolojide genellikle kafesler ilkel malzemelerden yapılıyordu. Bu ilkel malzemeler de açık alanlarda dalgaya, rüzgara dayanıksız olduğu için bu çiftlikler Batı Akdeniz ve Güney Ege kıyılarındaki korunaksız koylarda mevcut teknolojiye göre kurulmakzorunda kaldı. Bu kapalı koylarda, rüzgar, akıntı ve dalgadan korunmak amacıyla kurulan çiftliklere atılan yemler karşısında su akıntısı yetersizdi. Dolayısıyla balıklar tarafından tüketilmeyen yemler deniz tabanında birikmekte, bu deniz tabanında biriken organik maddeler de zamanla mikroorganizmalar tarafından parçalandı. Bu parçalanma sırasında da ortamın oksijeni kullanıldı ve dolayısıyla ortam oksijensiz kaldı" dedi.
Doç. Dr. Bedii Cicik, Mersin'e kurulması planlanan balık çiftlikleriyle ilgili olarak da şunları kaydetti: "Bu tür balık çiftliklerinin kurulmasında şirketler veya sektörde yer alan kişiler, özel idare veya il idarelerinden kendi kafalarına göre izin alamıyorlar. Bunlar başvuruda bulunuyorlar. Tarım, Turizm ve Çevre Bakanlığı'nın istediği kriterler yerine getirildiği takdirde ancak ön izinden sonra burada çiftlik kurabilme izni alabiliyorlar. Balık çiftlikleri niye Batı Akdeniz, Güney Ege'de de niye Mersin'de olmasın? Özellikle Bolsak-Alanya arasındaki sınırımız Batı Akdeniz ve Güney Ege ilekarşılaştırdığımızda kıyılarımızın Ege gibi girintili ve çıkıntılı kapalı koylardan olmadığını görürüz. Buralara balık çiftlikleri kurulması turizm açısından olumsuz yönde etki yapacaktır ama, onun dışında kıyılar dik indiği açık alanlarda balık çiftliklerinin kurulmasının çevreye herhangi bir zarar vermesi söz konusu değil. Şu anki kurulacak çiftlikler son derece gelişmiş yöntemlerle kuruluyor. Bunlar 30 yıl önceki sistemler değil. Bunlar, off-shore adını verdiğimiz açık sistemler. Rüzgara, dalgaya,akıntıya dayanıklı sistemler."