İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, İsrail askerlerinin ellerinde ölüm listelerinin bulunuduğunu ifade ederek, "O listede ben ilk sıradaydım. Şeyh Raid Salah da 3. sıradaydı" diye konuştu.
İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, insanlığın vicdanının ölmediğini tüm dünyaya göstermek için Gazze'ye yola çıktıklarını söyledi. "Gittik, yine gideriz." diyen Yıldırım, "Aynı zulmü Müslümanlar Yahudilere yapsa yine insani yardım konvoyumuzu derhal yola çıkartırız." ifadesini kullandı.
İHH Genel Merkezi'nde yardım konvoyunda bulunanlarla birlikte basın açıklama yapan Bülent Yıldırım, kendilerine destek olan herkese teşekkür etti. Yıldırım, "Gazeteci arkadaşların metanet ve cesareti beni çok etkiledi. Türk ve dünya medyasına çok teşekkür ediyorum. Bu olaylar yaşanırken milletimiz bir kez daha büyük bir millet olduğunu göstermiştir. Bütün kurumlarıyla devletimize, Cumhurbaşkanımıza, tek yürek olarak karar alan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, Hükümetimize ve özellikle canı gönülden sayın Başbakanımıza, bakanlarımıza, Genelkurmayımıza -çünkü bize gerçekten destek verdi, uçak gönderdi ve açıklaması çok önemliydi- iktidarından muhalefetine tüm siyasi partilere teşekkür ederiz." diye konuştu.
Gazze haklına bir nefes vermek istediklerini ifade eden Yıldırım, "Her dinden vicdan sahibi silahsız gönüllüler olarak bir araya geldik. Sivilliğin karakterine uygun bir şekilde özgürlük filosu olarak bu yardım organizasyonunu yaparken hiçbir hükümetten emir ya da destek almadık. Gücümüzü tamamen insanlığın vicdanından ve haklılığımızın cesaretinden aldık. Pek çok devletin kaderine terk ettiği Gazze halkına bir nefes vermek istedik. Susarak, sessiz kalarak, hiçbir şey yapmayarak Gazze'deki zulme ortak olmak istemedik." ifadelerini kullandı.
İsrail'den bu tür bir saldırıyı beklemediklerini söyleyen Yıldırım, "Savaş gemisiyle yolumuzu kesebileceklerini, bizi rotamızdan çevirmek isteyebileceklerini, amacımıza ulaşmamamız için her yolu deneyeceklerini tahmin ediyorduk. Fakat bir katliam yapabileceklerine, sivil ve masum insanlara terör saldırısı düzenleyebileceklerine, bu kadar cani ve adi haydutlara dönüşebileceklerine ve insanlığın vicdanına saldırabileceklerine ihtimal vermiyorduk." şeklinde konuştu.
"Nefsi müdafaa meşrudur." diyen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tüm hukuk sistemlerinde ve tarihin her döneminde meşru olmuştur. Bize ateşli silahlarla saldıran teröristlere ateşli silahlarla cevap vermedik, buna imkanımız da yoktu. Bazıları neden gittiğimizi sorguluyor. Gittik, çünkü insandık. İnsanlığın vicdanı ölmedi, bunu insanlığa göstermek için gittik. Gittik ve yine gideriz. Zamanını bizim belirleyeceğimiz bir vakitte hem denizden hem karadan yine gideriz. Bunu sonra açıklayacağız. Aynı şeyi Müslümanlar Yahudilere yapsa insani yardım konvoyumuzu derhal yola çıkarırız. Yani zulüm gören Yahudi olma zaman kaybetmeden aynı konvoyumuzu yola çıkartırız."
