Erdoğan: Kürtler azınlık değil

Aa
00:0013/11/2007, Salı
G: 13/11/2007, Salı
Yeni Şafak
Erdoğan: Kürtler azınlık değil
Erdoğan: Kürtler azınlık değil

Erdoğan, partisinin grup toplantısında, Kürt kökenli vatandaşların azınlık değil, Türkiye'nin asli unsurları olduğunu söyledi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan, bu milletin hiç bir ferdine bugüne kadar farklı gözle bakmadıklarını belirterek, “Bizim ülkemizdeki azınlıklar bellidir. Bu da Lozan'da tanımlanmıştır. Onun dışında bizim ülkemizde azınlık yoktur” dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Kürt kökenli vatandaşların azınlık değil, Türkiye'nin asli unsurları olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

“Siz, asli unsurları 'azınlık' diye tanımlamaya gayret ediyorsunuz. Ya büyük bir oyunun içindesiniz veya oyunun aktörlerinden birisi oluyorsunuz. Bizim ülkemizdeki azınlıklar bellidir. Bu da Lozan'da tanımlanmıştır. Onun dışında bizim ülkemizde azınlık yoktur. Bu oyuna sakın gelmeyin. Ondan sonra tabi uyanır gibi oluyorlar. İnşallah uyanmışlardır... İktidar, bu milletin iktidarıdır. Hükümet, bu milletin hükümetidir. Bu milletin hiç bir ferdine bugüne kadar farklı gözle bakmadık, bakmayız, bakamayız... “

Türkiye'nin terör meselesini devletiyle, milletiyle bir bütün olarak çözeceğini anlatan Erdoğan, “Türkiye, kardeşliğini muhafaza ederek, özgürlük ve refahını artırarak, adaleti tesis ederek bu sorunu çözecektir” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin uluslararası alanda hak ve menfaatlerini azami şekilde koruduğunu vurgulayarak, “Ama bilelim ki asıl gücümüz, içerdeki toplumsal barış ve dayanışmadadır” dedi.

“SİYASİ ÇÖZÜM”

Bazılarının, şiddete dayanarak siyaset yaptıklarını zannedebileceğini ifade eden Başbakan Erdoğan, “Bazı marjinallar, Türkiye'nin ortak değerlerinden ayrışmayı, kendileri için bazı alanları zannedebilirler. Ancak, bu millet sağduyusuyla, aklıselimiyle onların gerçek amaçlarını görmeye muktedirdir” diye konuştu.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yıllardır 'siyasi çözüm' edebiyatını dillerinden düşürmeyenler, bugün terörün gölgesinde siyaset yapmaya, milletin değil, karanlık mihrakların iradesiyle hareket etmeye razıysalar, onlara söyleyecek sözümüz yoktur. Bizim sözümüz sadece milletimizedir. Milletimiz engin ferasetiyle sadece kendi iradesine bağlı olarak, sadece kendisinin menfaatini düşünen, sadece kendi geleceği için siyaset üretenleri, her zaman çok iyi bilir, ayırt eder.

Gerek Irak'ın kuzeyinden kaynaklanan terörle mücadelemize dünya kamuoyunun desteğini temin etmek, gerekse Türkiye'nin dünya ile siyasi ve ekonomik ilişkilerini yükseltmek adına diplomasi trafiğini gördüğünüz gibi sürdürüyoruz.”

İngiltere ve Romanya ziyaretinin hemen ardından ABD ve İtalya'ya bir ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlatan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın da bu süreçte Körfez ülkelerini ziyaret ettiğini anlattı. Ziyaretlerinin özellikle Irak'ın kuzeyinde konuşlanan terör örgütüne yönelik müşterek tedbirlerin masaya yatırılması bakımından son derece önemli olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, ABD Başkanı Bush ile yaptığı görüşme hakkında da bilgi verdi.

“TÜRKİYE'NİN GELDİĞİ KRİTİK NOKTA”

Bush'a, Türkiye'nin gelmiş olduğu kritik noktayı en kararlı ve net bir şekilde ifade ettiğini bildiren Erdoğan, şunları söyledi:

“Terörist eylemlerin Türkiye'nin kamu düzenini ve ulusal güvenliğini tehdit ettiğini, bu duruma karşı nefsi müdafaa noktasında bulunduğumuzu, Irak'ta etkili olan koalisyon güçlerinin başı durumundaki ABD'nin somut işbirliğini beklediğimizi vurguladım.

Bölgede yaşanan sorunların ve yönetim zafiyetinin giderilememesinin, terör örgütünün işini kolaylaştırdığını sürekli olarak uyarmamıza rağmen, Kuzey Irak'ta tedbirlerin bir türlü alınamadığını da özellikle belirttim. En önemlisi de bugün Türkiye'nin hazırlıklarını sürdürdüğü operasyon kararında ne kadar ciddi olduğunu, bu zafiyet noktasının askeri tedbirlerle giderilmesinin bizim için artık kaçınılmaz hale geldiğini de anlattık. Şüphesiz ki bu, tedbirlerden bir tanesi.Türkiye'nin güvenliği ve menfaatleri söz konusu olduğunda her türlü tedbiri alma kararının milletimize, milletimizi temsilen de TBMM'ye ait olduğunu, bununla ilgili de terörle mücadelede uluslararası işbirliğinin sonuç getireceğini altını çizerek vurguladık.

TBMM'nin milletimiz adına verdiği karar ortadadır, açıktır, nettir ve öyle zannediyorum ki bu karar en iyi şekilde anlaşılacaktır. İkili görüşmelerimizde ve medyaya yapılan açıklamalarda bu konuda bir muğlaklık bırakılmadığı kanaatini taşıyorum.” Bazı siyasilerin başta ana muhalefet partisinin, görüşmelerinin zaman kayıtlarını iyi tutamadığını ifade eden Başbakan Erdoğan, “Çünkü, kılavuz hala aynı kılavuz. Değişmeyen kılavuz. Bizim başbaşa görüşmemizde sadece üç kişi olduğumuz... Bunlar da yanlış, servis yapanlar da yanlış... Defaatle söyledim ama ders almamakta direniyorlar” diye konuştu.

• “FİİLİ ADIMLAR”-

En önemli adımların fiili adımlar olduğunun altının çizen Erdoğan, millet olarak bunu beklediklerini vurguladı. Daha önce kurulan üçlü mekanizmadan sonuç alınamadığını Bush'a ifade ettiğini anlatan Erdoğan, “15 ay bu mekanizmanın çalışmasını bekledik. Bu mekanizmadan netice alınamadığı içindir ki artık bu safhaya geldik” dedi. İki ülkenin çok uzun yıllara dayanan dostluk ve müttefiklik ilişkisinin bir kere daha galip geleceği, ABD'nin, teröre karşı mücadele kararlığı taşıyan Türkiye'nin yanında somut bir işbirliği ile yer alacağı izlenimini bu görüşmede gözlemlediğini ifade eden Erdoğan, uluslararası medya karşısında yaptıkları açıklamada da PKK terör örgütünün Türkiye'nin, Irak'ın ve ABD'nin düşmanı olduğunu bizzat Başkan Bush'un açıkladığını hatırlattı.

Ortak düşmana karşı ortak bir mücadele verilmesinin gereğinin altını çizdiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, “Düşman nedir? Düşman, ortadan kaldırılması gerekli olan bir unsurdur. Öyleyse ortadan kaldırılması gerekli olan unsura karşı da bu mücadele sürecektir” diye konuştu.

Bu konuda sesli ve görsel istihbarat paylaşımının önemine işaret eden Erdoğan, bu konuda mutabık kaldıklarını söyledi. Yaptıkları görevlendirmenin bir üçlü mekanizma olmadığını da vurgulayan Başbakan Erdoğan, “buna 'üçlü bir sistem veya dayanışma noktası' da diyebiliriz” dedi.

Erdoğan, “Türkiye'nin bugün geldiği noktanın ciddiyeti ve müdahale kararı, siyasi veya askeri bir karar olmanın ötesinde, bir millet kararı, bir ülke kararı olduğu icap ediyor” diye konuştu. ABD ziyaretinin çok faydalı geçtiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, bu ziyaret vesilesiyle Türkiye'nin dünya kamuoyuna meramını ve kararlığını daha iyi anlattığını söyledi.